Site Rengi

DOLAR 32,5119
EURO 34,9417
ALTIN 2.434,71
BIST 9.795,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 23°C
Az Bulutlu
Eskişehir
23°C
Az Bulutlu
Cum 26°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 19°C

Korona ile Mücadele Günlerinde Hesna Nine Eskileri Anlattı |VİDEO|

Korona ile Mücadele Günlerinde Hesna Nine Eskileri Anlattı |VİDEO|
14.04.2020
A+
A-

Eskişehir’de 50 yıl boyunca elektriksiz yaşayan ve 2017 yılında elektriğe kavuşan 94 yaşındaki Hesna Usu, Korona virüs (Covid-19) ile mücadele edilen günlerde hayat hikayesini anlatarak duygu dolu anlar yaşattı.
Eskişehir’in Kıravdan Mahallesi’nde oğlu Durmuş Usu ile birlikte ufak bir çiftlikte yaşayan Hesna nine, evlerinde yaklaşık 50 yıldır elektrik olmamasının duyulması üzerine 2017 yılında elektriğe kavuşmuştu. Korona virüs (Covid-19) salgını ile uğraşılan bu günlerde ise Hesna nine hayat hikayesini anlattı. Zor bir hayat geçirdiğini ve elektriksiz yaşamanın zorluklarından bahseden Hesna nine, ışığının gelmesine yardımcı olan herkese bol bol dua ediyor. Evinden çıkmayarak kendini koruyan Hesna nine, gelen ışık sayesinde bugünleri daha kolay aşıyor.

“Allah’ım bana da verse böyle yalancı ışıkları, bu dünyada bir görsem deyip ağlardım”
Yıllarca gaz lambası yaktığını ve elektrik almak için yaşadıklarını anlatan Hesna Usu: “42 yaşında kaldım burada. Kimse yoktu. Bu çatı vardı. Çatının içinde 15 sene yalnız durdum. Üç göz ev yaptırdım. Gelinim vardı, torunlarım vardı. Onlar gitti yalınız başıma kaldım. Sürekli bir şeylerle köyle uğraştım. Uğraşa uğraşa günüm geldi. Günüm gelince de buraya ışıklar geldi. Çok şükür namusum ve şerefim ile günlerimi geçirdim. Gaz lambası yaktım, gaz lambasından sonra mazot lambası yaktım. Baya ışıladı her yer. Tüp yaktım daha sonra da. Tüp yakarken çocuklarım geldi. Tüpü yakınca her yer ışıladı. ‘Bu daha iyi’ dedim. Ne zahmetler çektim. Oturur evin karşısında yanan ışıklara bakardım. ‘Bak herkesin ışığı var da, benim ışığım yok’ derdim. Şuradan şuraya gidemezdim. ‘Allah’ derdim. ‘Bana da verse böyle yalancı ışıkları, bu dünyada bir görsem’ derdim, ağlardım. Oğlum Durmuşa ‘yavrum şurada teller geçiyor, biz bu tellerden ışık alamaz mıyız’ dedim. ‘Anam alamazsın sen, bize oradan vermezler’ dedi. ‘Başkaları nerelerden geçirip alıyor, bana şuradan geçen ışıktan neden verilmiyorlar’ derdim. ‘Yalancı dünyada Allah’ım gösterir mi göstermez mi’ derdim. ‘Bıktım iyice karanlıktan’ derdim oğluma. O da ‘sabredeceksin annem’ derdi. Ben yalancı dünyanın ışığını istiyorum, Allah öbür tarafımızı ışık yapsın dedim” dedi.

“İlk sokak lambası yandığında iki gün altında yattım”
Evinde elektrik olmamasının duyulması üzerine gazetecilerin geldiğini söyleyen Usu: “İyi insan çıkmaz gazeteye yavrum ben kötü müyüm’ dedim. ‘sana biz ışık alacağız’ dediler. ‘O kadar uğraştılar alamadılar, siz nasıl alacaksınız’ dedim. ‘Yavrum üstüm temiz değil değiştireyim’ desem de ‘hayır değiştirme, kendini bozma’ dediler. Bir sürü gazetecim geldi. Çok şenlikliydi. Hepsinin kulakları çınlasın. Hepsi de burayı, bana ışık almayı istedi. Işık gelince iki gün altında yattım lambanın Kimseyi dinlemedim. Onun ışığında yattım. ‘Şükür Allah’ım’ dedim. ‘Teyze memnun musun ışığında’ diye sordular. ‘Çok şükür, bana da verdiniz ışık’ dedim” şeklinde konuştu.

“Yemeklerimi temiz yiyorum”
Elektriğin gelmesi ile buzdolabına kavuştuğunu ve her kapağını açtığında dua ettiğini söyleyen Hesna nine, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
“Elektrik geldikten sonra buzdolabı kullanmaya başlayan Hesna nine, “Yemeklerimi temiz yiyorum. Allah razı olsun. Her kapağını açtığımda dua ediyorum. Yemeğimi pişiriyorum, soğuyunca oraya koyuyorum. Rahat erdim çok şükür. Gazeteci yavrularım da rahata ersin. Ne pişirirsem, ne alırsam koyuyorum. Orası tertemiz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.