Site Rengi

DOLAR 32,3697
EURO 35,0071
ALTIN 2.325,73
BIST 9.097,38
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 26°C
Az Bulutlu
Eskişehir
26°C
Az Bulutlu
Cts 26°C
Paz 26°C
Pts 28°C
Sal 21°C

Metabolizmanın Çok Çalışması İyi Bir Durum mu?

Metabolizmanın Çok Çalışması İyi Bir Durum mu?
20.04.2021
A+
A-

Metabolizmanın Çok Çalışması İyi Bir Durum mu?

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Göknur Yorulmaz, metabolizma hızı hakkında merak edilenleri anlattı.

Doç. Dr. Göknur Yorulmaz’ın açıklaması şöyle: “Metabolizma organizmalardaki yaşamın devamını sağlayan kimyasal reaksiyonlar kümesidir. Genellikle katabolik reaksiyonlar ile enerji açığa çıkar ve anabolik reaksiyonlar enerji tüketimine sebep olur. Metabolizmamız ile vücuda alınan kalori enerjiye dönüşür.

Bir organizmanın bazal metabolizma hızı, tüm bu kimyasal reaksiyonlar tarafından tüketilen enerji miktarının ölçüsüdür ve kalori cinsinden ifade edilir. Metabolizma hızını etkileyen faktörler genetik, cinsiyet, yaş, çevresel etmenler, beslenme şekli ve hastalıklar olarak sıralanabilir. Erkeklerde kadınlara göre daha fazladır. Ergenlik ve hamilelik döneminde metabolizma hızı artar. Yaşlanma ile metabolizma hızı yavaşlar.  Hormonların ve ilaçların metabolizma hızını artırıcı veya azaltıcı etkileri olabilir.

Aslında metabolik hızın düşmesi ile tüketilen besinlerin enerjiye dönüşümü azalır ve vücutta yağ dokusu olarak depolanmalarına yol açar. Bunun sonucunda  zamanla metabolik sendrom denilen; içinde insülin direnci, lipit metabolizma bozuklukları, obezite, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları ve diyabet  gibi ciddi sağlık problemlerini içeren bir klinik tablo oluşabilmektedir. Metabolizma hızında azalma yıllar içinde birçok obezite ve obezite ile ilişkili kronik hastalığın ortaya çıkmasına yol açabilmektedir.

Tiroid hormonu vücudun metabolizma hızının düzenlenmesinde etkili bir hormondur. Metabolik hızın arttığı duruma en iyi örnek tiroid hormon fazlalığıdır. Tiroid hormonlarının fazlalığı hipertiroidi dediğimiz hastalığa neden olur. Bu hastalık zehirli guatr olarak da bilinir. Tiroid hormon fazlalığı öncelikle metabolizmanın hızlanmasına sebep olur. Metabolizmanın yavaşlaması gibi aşırı çalışması da sorunları beraberinde getirir. Kişi çok yemek yemesine rağmen zayıflar. Bu zayıflama sağlıklı bir kilo verme durumu değildir. Vücuttaki tüm organlar bu fazla çalışmadan etkilenir. Kişiler bunu aşırı sinirlilik, uykusuzluk, çarpıntı, halsizlik, terleme, yüksek tansiyon, yürürken nefes almada zorluk, kaşıntı, döküntü, saçlarda incelme-dökülme, ishal gibi değişik şikâyetler ile fark eder.  Önlem alınmaz ise kemik erimesi, kalpte ritim sorunları, kalp yetmezliği, karaciğer sorunları, çok ilerlemiş hastalarda ise koma ve ölüme kadar giden problemler ortaya çıkabilir.  Dolayısıyla metabolizmanın yavaşlaması gibi fazla çalışması da kişiye zarar verebilir. Bu nedenle metabolizmanın dengeli bir şekilde çalışması çok önemlidir.”

                                                                                                   

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.