Site Rengi

DOLAR 32,3391
EURO 35,1710
ALTIN 2.240,61
BIST 8.746,21
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 14°C
Parçalı Bulutlu
Eskişehir
14°C
Parçalı Bulutlu
Sal 9°C
Çar 9°C
Per 7°C
Cum 9°C

Türk Soykırımı-Mora

18.04.2021
A+
A-

Türk Soykırımı-Mora

Amerikalı ve Batı Avrupalı edebiyatçı, müzisyen, ressam ve sanatçıların, nedeni bütün dünya tarafından bilinen fakat pek anlatılmayan şekilde, Helen aşklarının depreşmesi, uzun yıllardır Mora’da iskân eden Türklere karşı Yunan eşkıyalarının düşmanlığını uç noktalara getirmişti.

Başta İngiltere olmak üzere Fransa’dan, Almanya’dan, İsviçre’den, İtalya’dan, Polonya’dan ve Amerika’dan on binlerce Yunan hayranı eşkıya güruh, silahlarıyla birlikte Mora yarımadasına ayak bastı.

6 Nisan 1821 yılına kadar Osmanlı barışı içinde Mora yarımadasında Türkler, Yunanlılar ve Yahudiler iyi komşuluk ilişkisiyle yan yana iç içe yaşıyor kimse kimsenin ne ibadetine nede ticaretine karışıyordu.

Hamiliğini Rus Çarının yaptığı; “Türk Soykırımı” Patras Piskoposu Germanos önderliğinde; “Türklere ölüm Hristiyanlara huzur” sloganı ile Kalavrita kalesine Yunan bayrağı dikilmesi ile başladı.

Yunan Papazlar kilise çanlarını çalıp, Hristiyan ahaliyi Müslüman komşularını katletmeye teşvik ederken, İki yüzden fazla Müslüman Türk evi basıldı, erkeklerin tamamı öldürüldü, kadınlar esir alındı. Tarlasında, bağında, bahçesinde gündelik işlerini yapan Türkler, dağdan inen Yunan eşkıyalar tarafından acımasızca öldürüldü.

Kalelere sığınan Türk ahali bir müddet Yunan eşkıyalarına direnmiş olsalar da kale içlerinde baş gösteren açlık ve susuzluk onları teslim olmaya zorlarken, Yunan eşkıyalarının teslim olanları gemilerle Anadolu’ya göndereceğiz sözüne inananlar daha kale kapısından dışarı adım atar atmaz vahşice katledildi.

 Türk ahalinin umudu “Soykırımdan” kurtulmak için deniz yolu ile İzmir’e ulaşabilmek olurken, Soykırımcı eşkıyalariskelelere çıkan bütün yolları tutmuşlar, panik içinde evlerini, hayvanlarını, tarlalarını geride bırakarak kaçmak zorunda kalan, suçları Müslüman Türk olmaktan öteye geçmeyen mazlum insanları acımadan katletmişlerdi.

Bütün çıkış yolları kapanan Müslüman Türk ahali kurtuluş için tek çareyi, kıyıdan uzak daha iç bölgede bulunan Tripoliçe kalesine sığınmakta buldu. Bu kale Mora’da yaşayan bütün Müslümanların güvence merkezi haline gelirken, Kale içinde bulunan Arnavut askerlerin, Yunan eşkıyalarla anlaşarak, kale kapılarını açmaları ile birlikte, Yunan eşkıya sürüleri vahşi hayvanlardan besbeter bir şekilde kaleye girdi ve soykırıma başladı.

Tripoliçe kale içlerinde olanlar ise şöyle özetlenebilir.

“Kadı Halim Efendi üzerine yağ dökülerek katledildi”

“Kadınların ırzına geçildikten sonra işkenceyle öldürüldü”

“Çocukların uzuvları kesilerek yollara bırakıldı kan kaybından ölmeleri zevkle izlendi”

“Bütün evler ateşe verildi”

“Müslüman Türklerin açlık ve susuzluktan ölümleri Papazlar tarafından zevkle izlendi”

“Hamile kadınlar karınlarında bebekleriyle birlikte envayi çeşit işkencelerden geçirilerek ateşe atılıp yakıldı”

“Soykırımın etkisi öylesine büyüktü ki, cesetlere basmadan yollarda yürümek mümkün değildi

“Yunan eşkıyalar ganimetlere katırlarla taşıya, taşıya bitiremedi”

“Tüyler ürpertici “Soykırımdan” Avrupalı ve Amerikalı Medeni (!!!) gönüllüler hiç etkilenmedi. Çünkü onlara hayatta bırakılan ikişer üçer Türk kızı hediye veriliyordu

Deniz kıyılarına ulaşabilen Türklerin, derme çatma gemileri, İngiliz savaş gemileri tarafından topçu ateşiyle batırıldı”

Mora; “Türk Soykırımı” üç gün sürdü. Bu zaman dilimi içinde sayıları kesin olarak bilinmemekle birlikte yaklaşık Kırk bin Türk katledildi.

Yunan eşkıyalarının acımasız; “Türk Soykırımı” Batı Avrupa ve Amerika da Helen dostları tarafından büyük bir kahramanlık destanı olarak sevinçle karşılanırken, daha sonraki dönemde, işlenen cinayetlerle alakalı bütün belgeler kütüphanelerden yok edildi.

“Türk Soykırımı” Yunanistan ile olan kan davamızın başlangıcı olurken, katliama katılan Yunan eşkıyalarının torunları, hâlen dedelerinin onlara öğrettiği gibi Türk kadınlarını ve çocuklarını, nasıl katlettiklerini, Türk evlerindeki paraları ve değerli eşyaları nasıl çaldıklarını, Türklere ait hayvan sürülerini nasıl gasp ettiklerini kendi torunlarına büyük bir zevkle aktarmaktadırlar.

Aradan geçen bunca zamana rağmen bütün dünya; “Türk Soykırıma” karşısında sağır ve dilsizdir. Zaten başka bir tepki de beklenemez.

ETİKETLER:
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.