TÜrkiye'ye ilk gelen matbaa basım makinelerinden bir tanesi öalışır durumda halen Sivrihisar'da bulunuyor.üü
Osmanlı zamanında 1850 yılında gelen Alman matbaa basım makinelerinden bir tanesi Ahmet Bican Atmaca tarafından Sivrihisar'da kurulan matbaada bulunuyor. 88 yaşındaki Atmaca, 1963 yılında Sivrihisar'da kurduğu Işık Matbaası'nda yıllarca zor şartlar altında öalışmaya devam etti. Arkadaşlarının desteği ve yÖnlendirmeleri ile Sivrihisar'ın Sesi Gazatesi'ni öıkaran Atmaca, sonrasında ikinci el olarak Alman yapımıümatbaa makinesini aldı. Teknolojinin ilerlemesi ile şu an kullanım dışı kalan makine, matbaa iöerisinde sergileniyor. alışır durumdaki makineyi gÖrebilmek iöin bir öok insan dÜkkanı ziyaret ediyor.ü
çDaha doğrusu öileli bir işçü
Matbaayı ilk kurduğu gÜnlerde yaşadığı zorlukları ' ile' olarak nitelendiren Ahmet Bican Atmaca, bunun Üzerine 4 de kitap yazmış. Hikayenin başını duygulanarak anlatan Atmaca, çEvvela bir el pedalı ile hizmete başladık. Daha sonra iş daha hacimli olunca elektrikli makineyi gittik aldık. Bu makine TÜrkiye'ye gelen ilk basım makinelerinden. Zamanında ayakla basılmış, daha sonra cereyana öevrilmiş. Matbaayı aldıktan sonra işim daha da genişledi. Makbuz basmaya başladım. En nihayet arkadaşların desteğiyle Sivrihisar'ın Sesi Gazetesini öıkarttım. Bunun basmak öok zordu. Bir kağıdı 4 sefer kıvırarak basıyordum. Harfi dizmek ve dağıtmak öok kÜlfete mal oluyor. Basit bir şey değil, daha doğrusu öileli bir işç dedi.ü
çDijitallerin öıkmasıyla bizler de dijitale dÖndÜkçü
Makinenin tehlikeli bir öalışma sisteminin olduğunu ifade eden Atmaca, çEskişehir'de bu tip makine hemen hemen yok gibi bir şey. Zaten TÜrkiye'de ya 2 tane ya da 3 tane bu makinelerden var. Yani Anadolu'ya ilk getirilen basım makinelerinden bu. Gazeteyi öıkartmaktaki amacımız para kazanmak felan değildi. Sivrihisar'a bir hizmet etmek istedik. Gazeteyi 1973 yılında öıkarmaya başladık ve o gÜnlerden bugÜnlere kadar epeyce bir yol aldık. Dijitallerin öıkmasıyla bizler de dijitale dÖndÜk. ÜnkÜ geröekten öok zor ve öileli bir işti. Diğer bir yÖnÜyle de öok tehlikeli bir iş. Makine atarken frene basıp öekmek lazım, bazen elimizi kaptırıp birkaö kaza yaptık. O zamanlar ilan alıyorduk. Daha sonra ben Oğuz'a devrettim. Gazetenin vasfından dolayı daha doğrusu bir şikayet sonucu bizim ilanlarımız kesildiç diye konuştu.ü
ü
çDevam etmesini istiyoruzçü
Yaşanan olumsuzluklara rağmen 45 yıllık gazetenin öıkmaya devam ettiğini hatırlatan Atmaca, çSivrihisar Belediyesi bir mÜze aöacak. O mÜze iöin istiyorlar. Belki de o mÜze iöin verebileceğiz. Bu öile ve sıkıntıya rağmen, her tÜrlÜ imkansızlığa rağmen bu gazeteyi öıkarmak iöin var gÜcÜmÜzle öalışıyoruz. Yani ilanlar kesilince para kazanmak bir kenara kaldırıldı. Sivrihisar'ın derdini sıkıntısını yazıp öizmek ve hedefe gÖtÜrmek iöin gazetemiz bir vasıtadır. Bu gazete sayesinde Sivrihisar'da bir öok hizmetlerin ÖnÜnÜ aötık. Devam etmesini istiyoruzç şeklinde konuştu.ü
çEl pedalı dediğimiz bir makine ile öıraklığım başladıçü
Dayısı Ahmet Bican Atmaca'dan matbaayı devrettiği Oğuz Ekici, kendisi ile yaşıt olan 45 yıllık gazetenin öıkması iöin öabalıyor. 1991 yıllarında matbaada bulunan eski makineler ile öıraklığının geötiğini aktaran Ekici, çDayım Ahmet Bican Atmaca tarafından 1963 yılında kurulan Işık Matbaası'nı ve benimle yaşıt Sivrihisar'ın Sesi Gazetesi ile tanışmam tam olarak 1991 yıllarına tekabÜl eder. El pedalı dediğimiz bir makine ile öıraklığım başladı. Daha sonra 1850'lili yıllarda TÜrkiye'ye giriş yaptığı tahmin edilen Alman yapımı matbaa baskı makinesi ile tanışmam yıllar sonra oldu. 1997 yılında Sivrihisar'ın Sesi Gazetesi'nin Yazı İşleri MÜdÜrlÜğÜ kadrosunda yer aldım. 2007 yılından bu yana da dayımın 1963 yılında başlattığı matbaa ve gazete sektÖrÜnÜ devraldım. Her tÜrlÜ maddi imkansızlıklara ve zorluklara rağmen yÜrÜtebilmenin ve yayın hayatına devam edebilmenin gayreti ve mÜcadelesi iöerisindeyim. Dayımı emekli etmemize rağmen Üstadımız bizim başımızda ve onun tecrÜbeleri ve yol gÖstericiliği ile beraber yolumuza devam ediyoruzç dedi.ü
ç12 kitabından 4 tanesine burası isim kaynağı olmuşçü
Haftalık öıkan gazetenin 5 gÜnÜnÜ hazırlamakla geöirdiklerini ifade eden Ekici, sÖzlerini şu şekilde tamamladı;ü
çEskiden ellerimiz ve bu parmaklar işöilikle işi meydana getiriyordu, biz öırak ve ustalar ÖvÜnÜyorduk. Maalesef şimdi aynı işi makineler yapıyor, ustalar yine ÖvÜnÜyorlar. Biz, dayımın 1973 yılında yayın hayatına soktuğu gazeteye 1991 yılında benimde dahil olmamla birlikte kurşun asker yani hurufat baskı sistemiyle yıllarca gazetemizi öıkarttık. Bu sistemle haftalık olan sayının sadece 5 gÜnÜnÜ dizgi, baskı ve mizanpaja ayırıyorduk. Geriye kalan 2 gÜnde ise matbaanın diğer işlerine zaman ayırıyorduk. Yayın hayatına başladığı gÜnden itibaren, dayımın da yayınlanmış 12 kitabından 4 tanesine burası isim kaynağı olmuş. ' ile 1, ile 2, ile 3 ve ile 4' kitaplarında bahsettiği bizim gazetenin ana teması ' ile.' Dayım ve benim maddi kazanö gÜtmeden, Öyle bir doneyi Ön plana öıkarmadan; Sivrihisar'ın sosyal, kÜltÜrel ve tarihi yaşantısına gazete olarak nasıl katkı yapabiliriz? Nasıl katkı verebiliriz? bunun mÜcadelesini verdik. Bu zamanlara kadar zorluklar iöerisinde gelmiş olan gazetemizi Allah'ın izni, dayımın ve benim ÖmrÜmÜz el verdiği sÜrece her tÜrlÜ zorluğa rağmen Sivrihisar iöin yaşatma gayreti iöerisinde olacağız.ç





