Site Rengi

DOLAR 34,1731
EURO 37,0628
ALTIN 2.974,41
BIST 9.002,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 11°C
Çok Bulutlu
Eskişehir
11°C
Çok Bulutlu
Cum 12°C
Cts 14°C
Paz 14°C
Pts 17°C

DEĞİŞEN ZAMAN MI İNSAN MI ?…

Ahir zaman…
Aslında…
Bu kavramın özü…
Peygamberimiz ( SAV) den sonraki zaman demek…
Ama…
Günümüzü değerlendirirken…
Ve hatta eleştirirken…
Bunu kullanmayı pek seviyoruz…
Tersi ise …
Evvel zaman…
Evvel zaman kavramını bir masal girişine çevirmişiz…
Ve geçmiş zaman demek olan bu kavrama da masalsı anlamlar yüklemişiz…
Gerçek bu mu peki?..
Evvel zaman da…

Nasrettin Hoca “ ye kürküm ye “ demiş…

Yani itibarın , paraya, mevkiye olduğundan dem vurmuş…
Ne zaman?…
Günümüzden 800 yıl önce…

Yani durum pek de değişik sayılmazmış…

Ya da Fuzuli…

Fuzuli günümüzden tam 500 yıl önce…

Hem de Devlet-i Ali’nin en zirvede olduğu bir dönemde…

Kanuni Sultan Süleyman ‘a bir şikayetname sunmuş…

Ne demiş?…

Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. Gerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.
Dedim: – Ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?
Dediler: – Bizim adetimiz böyledir.
Dedim: – Benim riayetimi gerekli görmüşler ve bana tekaüt beratı vermişler ki ondan her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.
Dediler: – Ey zavallı! Sana zulüm etmişler ve gidip gelme sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.
Dedim: – Beratımın gereği niçin yerine gelmez?
Dediler: – Zevaittir, husulü mümkün olmaz.
Dedim: – Böyle evkaf zevaidsiz olur mu?
Dediler: – Asitanenin masraflarından artarsa bizden kalır mı?
Dedim: – Vakıf malın dilediği gibi kullanmak vebaldir.
Dediler: – Akçamız ile satın almışız, bize helaldir.
Dedim: – Hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.
Dediler: – Bu hesap, kıyamette sorulur.
Dedim: – Dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.
Dediler: – Ondan dahi korkumuz yoktur, katipleri razı etmişiz.
Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey’us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim….

Bakın bakalım bugünden farkı var mı?…

Eeee…

Kıyamete kadar da bu böyle devam edip gidecek…

Ahir zamandayız, her şey kötüleşti, insan bozuldu…

Evvel zaman böyle değildi…

Her nesil bunları aynen tekrarlayacak…

Ama mazlumların yüzü suyu hürmetine…

Başımıza taş yağmayacak…

Bakalım ne zamana kadar?…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.