DEMİŞTİM…
Aşağıda tam bir yıl önce yazdığım ve yayınladığım bir analizi yeniden paylaşıyorum…Henüz yerel seçimlere dört ay kala…Analizlerde tutmayan yok… Hiçbiri kehanet de değil tahmin de değil… Durum tespiti ve analiz ve bunun sonucu öngörü sadece…
Keşke yanılsaydım…Bugün itibari ile de çokça uyarı ve öngörümüz var…Dış politika, üretim, ekonomi, savunma sanayii konularında destan yazan Reis teşkilat ve iç politikada hatalı denebilecek işler yapıyor… Ankara ‘da etrafını çevirenler sorumluluk alıp efendice gitmek yerine 31 Mart’ın faturasını yereldeki teşkilata kesip üzerine örtme derdindeler…
Yerelde faturayı kestiklerini, günah keçisi yaptıklarını sanki taban seçmişti…Esas tespit tam da budur…
Yenilenme, değişim gibi sloganlarla büyük kongreye giderken AK Parti’de esas sorunun kaynakları köşe taşı misali yerlerini muhafaza ediyorlar ve taban artık “AK Parti’li değilim Reis’ciyim” demeye başladı…
İnşallah yine “ ben demiştim “ başlıklı yazı yazmak zorunda kalmam…
“ Bütün Renkler Aynı Hızla Kirleniyordu…
06 Aralık 2023 – 17:34
Özdemir Asaf aforizmasında diyor ki; “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.”
Türkiye siyaseti gibi çok hızlı akan, bazen anlık bazen saatlik gündemi değişen ortamlar bilinen siyaset sosyolojisi kalıplarına pek uydurulamaz…
Özellikle merkez-merkez sağ diye konumlandırılan siyasi partilerin ömrü kelebek ömrü kıvamındadır…
İttihat Terakki ve günümüzün iki çatallı uzantısı MHP ve CHP rejimin sınır çizgileridir…
Varlıkları rejimin hem dengesi hem de sigortasıdır…
Yok olmazlar…
Çok da büyümezler…
Böylesi bir talepleri zaten yoktur ve olmaz da…
Ancak…
İcrayı elinde tutan bu merkez-merkez sağ yerleşimli partilerdir…
Bir kadro hareketi görünüşü ile başlar…
Ancak o kadronun bir parlayan yıldızı vardır…
Menderes gibi…
Demirel gibi…
Özal gibi…
Erdoğan gibi…
….
Temel özelliği içtenlik ve samimiyettir…
Millet ile kısa zamanda sempati ilişkisi kurulur…
Milletin bu sempati kurduğu kişi gittikçe güçlenir…
İyi niyetlidir…
Çok çalışır…
Ancak zaafı etrafındaki, yakın çevresindekileri objektif gözlemleyememesi ve hakim olamamasıdır…
Gücü arttıkça, başarı çoğaldıkça etrafındaki bal yapan arılar, karasinekler ve eşek arıları tarafından taciz edilerek ve zorla uzaklaştırılır…
Yani yüzsüz, arsız, hırsız, yalama, boş beleşçi bir güruh; gücün iktidarın nimetlerini aksırıncaya, tıksırıncaya, patlayıncaya kadar ziftlenmek adına yavaş yavaş liderin etrafına çöreklenir etten bir duvar örerler…
Memleket sevdalısı ama edep, ar haya sahibi ekibin bunlarla başetmesi pek mümkün olmaz…
Büyük bir kısmı izzeti ile bir kenara çekilmek zorunda kalır ve çemberin dışına çıkarlar…
İçerde inatla kalmaya direnenler ise arsız güruha benzeyerek başkalaşırlar…
Bu süreç bizim siyasi tarihimizde 25-30 yıl arasıdır…
Bu sürecin sonunda Millet bu arsız güruhu neye uğradıklarını anlamadan sandığa gömüverir…
Çünkü yeni bir baharı, bir tomurcuğu, parlayan yeni yıldızı da keşfetmiştir zaten…
Yerel seçimler yaklaşırken…
AK Parti de 23 yaşında…
Güruhun işgal harekatı nihayete ulaşmakta, kale düşmek üzere…
Erdoğan’ın samimiyet ve içtenliği dışında elde başka hiçbir şey kalmamış…
Geri kalan heryerden riya akıyor…
AK Parti hızla akepelileşiyor…
Adalet duygusu örselenmekten bir hal olmuş…
Memura verilen emeklisinden esirgeniyor…
Emekli çalışan çalışmayan diye ayrıştırılıyor…
Para ve para sahipleri siyasetin bir numaralı figürleri olarak ikonlaştırılıyor…
Empati yoksunu güruh kimbilir daha ne akıladanelikler peşinde koşuyor?…
Liyakat yalan olmuş…
Sadakat hak getire…
Sırtından hançerleyen hançerleyene…
Evet…
Aynı kirlenme bütün partilerde aynı hızda…
Ama…
Şairin dediği gibi kirlenmede birinciliği Millet sandıkta beyaza yani AK Parti’ye vermek için bileniyor…
Daha dört ay var…
Hala yapılabilecek çok şey var…
Ama aldığım, duyduğum şu ki; “Nasıl olsa 2028’e kadar devlet ve bekası Reis ve Bahçeli’nin elinde güvende… O zaman şu akepeyi bir sandığa gömelim…28 Mayıs’ta kulak çektik anlamadılar.”
Sahayı ve sokağı yansıtmayan…
Herşeyi kendi tezgahları bozulmasın üzerine kurgulayan…
– katılım sağladık- diye faaliyet raporu gönderen…
Taşradan, genel merkeze kadar…
akepe teşkilatları…
Ayağınızı denk almazsanız…
Yolun sonu görünüyor….”