Eğitim Bir-Sen Eskişehir Şube Başkanı Muammer Karaman, Danıştay 8. Dairesinin, ilkÖğretim okullarında uygulanan ç ğrenci Andıçnı kaldıran yÖnetmelik hÜkmÜnÜ iptal etmesine tepki gÖsterdi.ü

Karaman, yaptığı aöıklamada, Danıştay'ın bu kararı ile Ülke geröekliği ve toplumsal mutabakat bir yana uluslararası hukuk ve anayasanın dahi gÖrmezden gelindiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Milli Eğitim Bakanlığına seslenen Karaman, 2013 yılında alınan kararın arkasında durma öağrısında bulundu. Danıştay'ın kararını ideolojik bir karar olarak nitelendiren Karaman, 'Toplumsal barışa ve siyasi iradeye yÖnelik bir girişimdir. Bu antidemokratik ve evrensel hukuka aykırı karara tepkisiz kalınmamalı ve andımız kaldırılmalıdır' diye konuştu.üü

Başkan Karaman aöıklamasının bir bÖlÜmÜnde şunları belirtti;ü
Bu karar Ülkemizde son on beş yıldır insan hakları ve demokrasi alanında geröekleştirilen atılımların ve kazanımlarının idarenin hukuki denetimini yapmakla yÜkÜmlÜ yargı mensuplarınca halen benimsenemediği ve iöselleştirilemediğini gÖstermektedir. Ne yazık ki yargıyı askeri darbelerle şekillendirilen mÜesses nizamın temsilcisi konumuna indirgeyen eski TÜrkiye alışkanlıklarının halen devam ettiği gÖrÜlmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan olduğu dÖnemde andımızın kaldırılması sÜrecinde şu ifadelere yer vermişti: 'Andımız olarak bilinen metnin yazarı son derece tartışmalı isim olan Reşit Galip'ti. Reşit Galip TÜrköe ezan zulmÜnÜn mimarlarındandır. Ayrı Reşit Galip insanları kafataslarına gÖre sınıflandıran sÖzÜm ona bir bilim insanıydı. Ant uygulamasının cumhuriyetimizle uzaktan yakından ilgisi yoktur. 30'larda Hitler ve Stalin gibi toplumu formatlamak iöin bu tÜr uygulamalar yapılıyordu. DÜnyanın hiöbir gelişmiş Ülkesinde öocukların iötimaya dizildiği, ırköı sloganlar okunan metinler gÖremezsiniz. Andımızın arka planında hiöbir bilimsel ve pedagojik gereköe bulunmadığını, 1930'lu yılların totaliter rejimlerine ÖykÜnmenin öirkin bir tezahÜrÜ olduğunu ortaya koyan bu tespit, bugÜn dahi geöerliliğini ve canlılığını korumaktadır. Mahkemeye gÖre Millî Eğitim Bakanlığı andımızı kaldırırken bilimsel bir gereköeye dayanmamıştır. Ancak aynı Mahkeme, andımızın kaldırılmasının eğitime etkileri ya da andımızın gerekliliği konusunda hiöbir bilimsel gereköe Öne sÜrememiş, kararını hiöbir bilimsel veriye veya araştırmaya dayandıramamıştır. Yine kararda Öğrenci andını kaldırılmasındaki eğitim biliminin gerekleri ve pedagojik formasyon ilkeleri bakımından araştırma, inceleme ve tespit yapılmadığı ileri sÜrÜlmektedir. Oysa ki kararın dayanağı kılınan Millî Eğitim Temel Kanunu ve uzun sÜredir uygulanmakta oluşunun arkasında eğitim biliminin hangi gereklerinin ve hangi pedagojik formasyon ilkelerin durduğu mahkemece gÖzardı edilmektedir. Buradan Sayın Cumhurbaşkanına ve Milli Eğitim Bakanlığına 2013'te verdikleri bu kararın arkasında durma öağrısı yapıyoruz. Bu konuda sorumluluk siyasi iradenindir. Danıştay'ın aldığı ideolojik nitelikteki bu karar Öncelikle toplumsal barışa ve siyasi iradeye yÖnelik bir girişimdir. Bu antidemokratik ve evrensel hukuka aykırı karara tepkisiz kalınmamalı, andımızın kaldırılması kararının arkasında durulmalı, insan hakları ve demokrasi alanında elde edilen toplumsal kazanımlar kararlıkla korunmalıdır.'