Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir °C
Eskişehir
°C
°C
°C
°C
°C

ESO’dan Ekonomik Durum ve Beklenti Anketi

ESO’dan Ekonomik Durum ve Beklenti Anketi
27.04.2025
A+
A-

Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş; Ekonomik Durum ve Beklenti Anketi, Eskişehir Sanayi Odası tarafından 2025 yılında yaşanan ekonomik gelişmelerin firmalarımız üzerindeki etkisini ölçmek ve işletmelerimizin önümüzdeki dönem beklentilerini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Hazırlamış olduğumuz soruların önemli bir kısmı Ticaret Bakanlığı ve Merkez Bankası internet sitelerindeki anket sorularından oluşmaktadır. Ciddi bir katılımla gerçekleştirilen ESO Ekonomik Durum ve Beklenti Anketine yüksek sayıda Eskişehir Sanayi Odası Üyesi cevap vermiştir. Anketin sonuçları üyelerimiz, ilgili tüm Bakanlıklar, TOBB ve resmi makamlarla paylaşılacaktır dedir.

Celalettin Kesikbaş,2025 yılına ait anket sonuçları, Eskişehir sanayi işletmelerinin ekonomik faaliyetlerinde hem konjonktürel hem de yapısal risk algılarının arttığını göstermektedir. Firmalar, iç talep yetersizliği, dış pazarlarda daralma, dünyada gelişen konjonktürel değişimler, düşük kur ve enflasyonist baskılar nedeniyle üretim, yatırım ve ihracat kapasitesinde sınırlamalara gitme eğilimindedirler. Finansmana erişim, yüksek kredi maaliyetleri, nakit akış sıkıntıları ve tahsilat zorlukları finansal olarak şirketleri en çok zorlayan etkenlerdir. Bununla birlikte, yeşil ve dijital dönüşüm baskıları ile birlikte nitelikli işgücü arzındaki dengesizlikler de firmaların adaptasyon yeteneklerini zorlamaktadır ifadelerini kullandı

ESO Başkanı Kesikbaş; Ayrıca Eskişehir özelinde; gerek fabrika gerek konut için arsa ve inşaat maaliyetlerinin yüksekliği, kent genelinde kira ve konut fiyatlarının yüksekliği ve sanayi bölgelerine şehir içi / şehir dışı ulaşımda yaşanan sıkıntılar ankette öne çıkan bulgular olmuştur.

ESO’nun yayınladığı *Raporun tamamı aşağıda yer alan ekler kısmında yeralmaktadır

1. Makroekonomik Görünüm: Daralma, Enflasyon ve Kur Dinamikleri

Katılımcıların %97’si 2025-2026 döneminde iç pazarda ekonomik daralma beklentisinde olup, bu oran dış pazarlar için %94’tür. Bu çift yönlü talep daralması beklentisi, üretici firmaların maliyet-fayda analizlerinde daha temkinli hareket etmelerine neden olmaktadır. Özellikle iç talepteki düşüş beklentisi, işletmelerin stok yönetimi, kapasite kullanım oranlarında frene basmalarına ve üretimde arz kısıtlarına yol açabilecektir.

 

Diğer taraftan, yüksek enflasyon ve kur oynaklığı firmalar tarafından birincil maliyet unsuru olarak öne çıkmaktadır. Ankete katılanların %98’i enflasyonun üretim maliyetlerini artırdığını ifade ederken, bu artışın özellikle işçilik ve enerji maliyetlerinde yoğunlaştığı belirtilmiştir. Kur-enflasyon ilişkisi bağlamında, ithal ara malı girdilerinde yaşanan maliyet enflasyonu, genel ihracat piyasalarında fiyat tutturamama sebepli rekabet gücünün azalması, özellikle düşük katma değerli üretim yapan firmaların rekabet gücünü zayıflamalar öngörülmektedir.

 

Fiyat istikrarın sağlanması ve üretimi baskılamayan bir enflasyon ile mücadele politikası gerekmektedir. Enflasyonu düşürmeye yönelik politikaların tüketimi kısmak yerine, üretim ve verimliliği arttırmaya odaklanması gerekliliği önem arz etmektedir.

 

2. Finansmana Erişim ve Nakit Akışları: Sıkışıklık, Tahsilat Riski ve Krediye Erişim

 

Katılımcıların %96’sı finansmana erişimde sıkıntı yaşadığını belirtmiştir. Bankacılık sektöründeki kredi daralması, artan faiz oranları ve teminat yükümlülükleri, özellikle KOBİ niteliğindeki firmaların yatırım yapma ve işletme sermayesi ihtiyacını karşılama kapasitesini azaltmaktadır. Kısa süreli kredi faizlerin yüksekliği şirketlerin nakit akış dengelerini bozmaktadır. Ayrıca, çek ve senet tahsilat sürelerinin uzaması ve tahsilat başarısızlıklarının artması (%87), firmaların nakit dönüşüm sürecini bozarak likidite kırılganlığını artırmaktadır.

 

Şirketlerin anlık nakit akışlarını düzenleyecek finansal enstrümanların oluşturulması şirket yapılarının sağlıklı devam etmesi açısından son derece önemlidir.

 

3. İhracat ve Dış Ticaret Politikaları

 

İhracat desteklerinin yetersizliği, İhracatın finansmanı ve Eximbank kredilerinde yaşanan erişim problemleri (%81), firmaların dış pazarlarda rekabet gücünü azaltmaktadır. Ayrıca düşük kur değerleri ihracat yapan şirketlerin gelirlerini enflasyona karşı düşürürken, giderlerini de enflasyonun üzerinde arttırmaktadır. Bu nedenle ihracatçı şirketlerin 2024-2025 bilanço karlılıklarında ciddi düşüşler gözlemlenmektedir.

 

ABD’nin uyguladığı gümrük vergileri ve tarife dışı engellerin etkisine ilişkin cevaplar ise çelişkilidir: Katılımcıların %87’si bu durumun Türkiye’yi olumsuz etkileyerek rekabeti bozacağını belirtirken, %74’ü bunun Türkiye için ihracat fırsatları da doğurabileceğini düşünmektedir. Bu durum, dış ticaret politikalarının öngörülebilirlik düzeyinin düşük olduğunu göstermektedir.

 

4. Maliyet Yapısı: Üretim, İşçilik ve Hizmet Giderleri

 

İşçilik maliyetlerinin toplam maliyetler içindeki payının arttığını düşünen firmaların oranı %98’dir. Bu artışın yanında, dışarıdan alınan hizmet bedellerindeki yükseliş (%99), firmaların operasyonel giderlerinde genel bir artış trendine işaret etmektedir. Bu maliyet enflasyonu, firmaların fiyatlama stratejilerini ve kârlılık oranlarını baskılamaktadır. Aynı zamanda, ithal mallarla ikame edilen ürünlerin fiyat avantajı (%87), yurt içi üreticileri fiyat rekabeti açısından dezavantajlı konuma getirmektedir.

 

5. Yeşil ve Dijital Dönüşüm: Zorluklar ve İkili Baskı

 

Yeşil Mutabakat ve dijitalleşme çerçevesinde firmalar dönüşüm baskısını hissetmektedir. Ancak dönüşüm ihtiyacına rağmen firmalar bu alanda ilerlemede üç temel engelle karşılaşmaktadır. Finansman eksikliği, dönüşüm için gerekli bilgi ve teknolojik altyapı yetersizliği ve en önemlisi nitelikli personel arzının düşüklüğü. Ankette %95’lik bir kesim nitelikli işgücüne erişimde sorun yaşadığını belirtmiştir. Bu durum, dönüşüm süreçlerinin sürdürülebilirliği açısından kritik bir sorundur.

 

6. Yapısal Sorunlar: Sanayi Alanları, Ulaşım ve Konut

 

Eskişehir’e özgü mekânsal maliyet baskıları da üretim kararlarını etkileyen önemli unsurlar arasındadır. Katılımcıların %93’ü fabrika arsa ve inşaat maliyetlerinin yüksekliğinden şikâyet ederken, %94’ü sanayi bölgelerine ulaşımda trafik ve yol sorunlarının üretim lojistiğini zorlaştırdığını, çalışan güvenlik ve konforunu azalttığını ifade etmiştir. Ayrıca, konut ve kira maliyetlerinin yüksekliği (%98), hem çalışan bağlılığı hem de nitelikli işgücü temini açısından Eskişehir’in cazibesini azaltmaktadır. Bu durum, sanayi ile kent planlaması arasındaki uyumsuzluğu da gözler önüne sermektedir.

 

Genel Değerlendirme:

 

ESO Ekonomik Durum ve Beklenti Anketi 2025 yılı verileri, Eskişehir sanayisinin ekonomik kırılganlıklarının derinleştiğini ve firmaların çok katmanlı risklerle karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Mevcut tablo, finansman erişiminden arz-talep dengesine, insan kaynağından yapısal altyapıya kadar pek çok alanda bütünleşik politikalar geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Kamu desteklerinin hedefli hale getirilmesi, erişilebilir sanayi alanlarının planlanması, ulaşım altyapısının güçlendirilmesi ve dijital/yeşil dönüşüm için uygun beşeri ve mali koşulların sağlanması, bölgesel sanayi rekabetçiliğini artıracaktır.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.