Site Rengi

DOLAR 34,3287
EURO 36,3431
ALTIN 2.836,59
BIST 9.420,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 15°C
Yağmurlu
Eskişehir
15°C
Yağmurlu
Cum 10°C
Cts 11°C
Paz 13°C
Pts 14°C

ESOGÜ Hastanesi’nde 14 Kasım Diyabet Günü İçin Etkinlik Düzenlendi

ESOGÜ Hastanesi’nde 14 Kasım Diyabet Günü İçin Etkinlik Düzenlendi
14.11.2024
A+
A-

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 14
Kasım Diyabet Günü dolayısıyla stand kuruldu. Diyabet hakkında hasta ve hasta yakınlarına bilgi
verilen etkinliğe hastane ESOGÜ Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız ile İç Hastalıkları Anabilim
Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Aysen Akalın, Prof. Dr. Göknur Yorulmaz ve Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Toygar
Kalkan katıldı. Etkinlikte şu konu başlıkları vurgulandı:

Tip 2 Diyabetin Yaygınlığı
Diabetes Mellitus (DM), pankreasın yeterli insulin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili
bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan ve ömür boyu devam eden kronik bir hastalıktır.
Günümüzde diyabet, sıklığı ve yarattığı sorunlar nedeniyle tüm dünyada önemi her geçen gün artan
önemli ve öncelikli sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşam tarzındaki değişim ile birlikte
gelişmiş ve gelişmekte olan toplumların tümünde özellikle tip 2 diyabet prevalansı hızla
yükselmektedir. Geçmişte ‘insüline bağımlı olmayan diyabet’, ‘erişkin diyabet’ veya ‘tip II diyabet’
olarak da isimlendirilen tip 2 diabetes mellitus tüm diyabet olgularının %90’dan fazlasını
oluşturmaktadır ve en yaygın görülen diyabet formudur.

Tip 2 Diyabetin Nedenleri
Tip 2 diyabet, obezite ve fiziksel inaktiviteye bağlı olarak genellikle daha sık görülmektedir. Hastalığın
temelinde genetik olarak yatkın kişilerde yaşam tarzı ile tetiklenen ve giderek artan insülin direnci ve
zamanla azalan insülin salınımı söz konusudur. Yanlış beslenme ve hareketsizlik son yıllarda gençlerde
ve hatta çocuklarda da obezite ve diyabet tanı hızını arttırmaktadır. Tanısında gecikme ve hastaların
takip uyumundaki sorunlardan dolayı tedavileri de yeterli olamamaktadır.

Tip II Diyabetin Sonuçları
Kontrolsüz diyabet, hiperglisemiye yol açarak zamanla kalp-damar sistemi hastalıkları başta olmak
üzere göz, böbrek, sinir sistemi dahil vücudun bütün sistemlerini etkileyen komplikasyonların
gelişmesine neden olur. Kardiyovasküler hastalıkların sıklığı, yaygınlığı ve ölümle sonuçlanma oranı
diyabetli bireylerde, diyabeti olmayan akranlarına kıyasla 2-8 kat daha yüksektir. Ayrıca, diyabetli
bireylerde infeksiyon gelişme riski, diyabeti olmayanlara oranla daha yüksektir. Tüm dünyada böbrek
yetersizliğinin ve travma-dışı amputasyon olgularının en yaygın nedeni diyabettir. Diyabetli bireylerde
alt ekstremite amputasyon riski diyabeti olmayanlara oranla 25 kat yüksektir. Özellikle gelişmiş
ülkelerde diyabet en sık görme kaybı ve körlük nedenlerinden biridir. Dünya’da artık bir epidemi olarak nitelendirilen diyabet, hem bireysel hem de toplumsal olarak insan sağlığını olumsuz
etkilemekte, yaşam kalitesini ciddi anlamda bozmakta ve ekonomik olarak yük getirmektedir. Bu
hastalıklar sağlıklı yaşam yıllarından çalmakta, daha kısa ve kalitesiz yaşama sebep olmaktadır.

İklim Değişikliğinin Diyabetik Hastalar Üzerine Etkileri
İklim değişikliği, küresel ısınmayı (küresel ortalama sıcaklıkta devamlılık gösteren artış) ve bu
durumun Dünya’nın iklim sistemi üzerindeki etkileridir. Aşırı sıcak hava koşulları, diyabetli kişiler için
daha büyük sorunları doğurabilir. Diyabetik yaşlı hastalar bu duruma daha duyarlı olup komplikasyon
gelişme ihtimali de daha yüksektir. Sıcağa dayanıklılıkları yüksek ve sıcağa verdikleri tepki de daha
zayıf ve gecikmelidir. Hipoglisemiye yatkınlıkları artar. Kardiyovasküler olayların gelişme ihtimali
yükselir. Bu gruptaki kişilerin alabilecekleri bazı önlemler önem kazanmaktadır. Bu önlemler;
yeterince su içmek, insulin kullananlar için uygun koşullarda muhafaza etmek, kan şekeri ölçüm
cihazını ve test çubuklarını sıcaktan korumak, tedavilerini gerekirse koşullara göre değiştirmeleri
gerekmektedir. Bu konuda ilerleyen günlerde çok daha dikkatli davranılması vurgulanacaktır.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nün Önemi
Her yıl 14 Kasım Dünya Diyabet günü olarak çeşitli farkındalık aktiviteleriyle anılmakta ve diyabet
hastalığının önemine dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Diyabet
Federasyonu tarafından 1921’de insülini keşfederek sayısız hayatı kurtaran Fredrick G. Banting’in
doğum günü olan 14 Kasım Dünya Diyabet gün olarak ilan edilmiş ve 2007 yılından itibaren de resmi
olarak kutlanmaktadır. Diyabetin; şeker yüksekliğinden ibaret olmadığı, çok sayıda ölümcül ve sakat
bırakıcı soruna yol açabildiği vurgulanarak diyabetin azaltılması ve daha etkili tedavi ve takibine
yönelik bilgilendirmeler yapılmaktadır. Tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi diyabette de hastalar en
büyük sağlık paydaşımızdır. Hastaların kendi tanı ve tedavi süreçlerinde bizlerle işbirliği yaparak
hastalıklarla mücadele etmemiz sağlıkta başarılı olabilmemizin temel şartıdır.

ESOGÜ Kurumsal İletişim Uyg. ve Arş. Mrk.
Basın ve Halkla İlişkiler Birimi

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.