Kamu-Sen’den OGÜ Katliamı İle İlgili Açıklama
Saygıdeğer Eskişehir Kamuoyu,
Kıymetli Eğitim Çalışanları,
Değerli Basın Mensupları,
Bu basın açıklamasını aslında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde yapmayı planlamıştık ancak hassas bir dönemde
yaşanacak olası bir olayın sözlerimizin önüne geçmesini istemediğimizden şimdilik bu açıklamayı il temsilciliğimizde yapmayı
uygun bulduk.
Bilindiği gibi geçtiğimiz Perşembe günü Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Fakülte Sekreteri sevgili
kardeşimiz ve üyemiz Fatih Özmutlu, Dekan Yardımcısı Dr.Öğretim Üyesi Mikail Yalçın, Dr.Öğretim Üyesi Serdar Çağlak ile
üyemizin eşi Araştırma Görevlisi Yasir Armağan, aynı fakültede görev yapan Volkan Bayar adlı cani tarafından görevleri
başında iken katledilerek şehit olmuşlardır.
Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz’da FETÖ/PYD Hain Darbe Girişiminde, devletimizin refleksi ve asil Milletimizin
devletimizin yanında saf tutması ile uçurumun kenarından dönmüştür. 15 Temmuz’dan sonra Osmangazi Üniversitesinde
özellikle Eğitim Fakültesinde yaşanan bir dizi olay, suistimal ve ihmalin sonucunda yaşandığı anlaşılmakta ve görülmektedir.
Bu katliamın bir ihmaller zinciri sonrasında yaşandığı anlaşılmaktadır. Menfur olayın ardından yazılan, çizilen ve konuşulanlara
bakıldığında katliam, başta üniversite rektörü olmak üzere her düzeydeki yetkililerin umursamazlığı ve yaşanan olayları hafife
alması sonucu gümbür gümbür gelmiştir. Bu olayda ihmali olanlar hukuk önünde hesap vermeli ve bulundukları görevi terk
etmelidir. Etmiyorsa devletimizin kurumları ve yetkilileri gereğini yaparak olayda sorumluluğu ve ihmali bulunan kişileri
görevden almalıdır.
Bunun yanında, tek bir hain kalmayana dek FETÖ ile mücadele sürdürülmelidir. Bunu yaparken kriptoların tezgâh ve
tuzaklarıyla masum insanların mağdur olmasına da mutlaka engel olunmalıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak baştan beri devletin
varlığına kast eden FETÖ ihanet şebekesinin de dibine kadar gidilmesi noktasında devletimizin yanında olduk. Diğer yandan
“suçu ispatlanana kadar herkes suçsuzdur” hukuk ilkesi gereğince kamu görevlilerinin yanında bulunduk. Artık bu ülkenin
ihanet ve gaflete tahammül yoktur. Türkiye Kamu-Sen, terörle mücadelede, amasız, fakatsız, koşulsuz ve tavizsiz devletimizin
yanındadır.
Ülkemizde geçmişten bu yana bölücü, yıkıcı, kirli ve kanlı yüzünü ortaya koyan terör örgütleri faaliyet göstermiştir.
Bunların hepsinin en temel ortak yönü “proje terör örgütü” olmalarıdır. Eğer ortada proje varsa, önce bu projeyi hazırlayan,
sonra servisini yapan, akabinde de sahaya indiren zincirleme ve silsile yoluyla teşekkül etmiş kanlı ve vahşi piramitsel suç
ortaklarının varlığı ortadadır. Bu proje terör örgütlerinden olan FETÖ’yü imal eden, hedef çizen, eylem ve alçaklığının
sınırlarını belirleyen mihraklarla hesaplaşmak da tarihi ve milli bir zorunluluktur.
FETÖ’yle mücadele aynı zamanda proje sahipleriyle mücadeledir. FETÖ projesini önce kurgulayıp sonra da tedavüle
sokan şer ve şiddet yanlılarıyla acıklı ve gecikmiş hesap görülmelidir. Önümüzdeki yıllarda, yine devletin içine sızmış dar bir
kadronun, dini veya ideolojik saiklerle hareket eden küçük bir grubun ya da projelendirilmiş örgütlerin devletten ele geçirdiği
tanklarla, toplarla, uçaklarla, helikopterle millete savaş açmayacağının, ölüm saçmayacağının, darbeye kalkışmayacağının
garantisi olmadığı asla unutulmamalıdır.
Önüne gelene çamur atanlar, sosyal medyadan müfterilik yapanlar, yazılı ve görsel medya vasıtasıyla ona buna eften
püften suç isnat edenler FETÖ’nün değirmenine su taşıyan ya kripto yüzlerdir, ya da şuurunu kaybetmiş troll şebekelerinin
klavyecileridir. Türk devlet geleneğine göre; devlet konuşmaz, devlet tereddüt geçirmez, devlet gecikmez, devlet spekülasyona
meyletmez, devlet tehdit etmez, devlet gereğini yapar, hem de yüreklice yapar, devlet caydırıcılık ve yaptırımlarını konuşturur,
hiç kimse de susturamaz.
Buradan bir kez daha uyarıyoruz; kim ya da kimler, ona buna delilli, belgeli olmadan; önü-arkası tespit, teşhis ve tarif
edilmeden FETÖ’cü diyorsa, onlarda bir kuyruk acısı, gizlenmeye, örtülmeye, kapatılmaya çaba gösterilen karanlık bir açık var
demektir. Kimin FETÖ’cü olup olmadığına hukuk, adalet, milletin izzet-i nefsi, devletin ebedi yaşama azmi ve iradesi karar
verecektir.
Yapılacak hiçbir şeyin onları asla geri getirmeyeceğini bilerek ve şehitlerimizin acısını yüreğimizde hissederek diyoruz
ki;
1-Olayın öncesinden hatta 15 Temmuz gecesinden de öncesinden başlanarak yapılanları, yapılmayanları ve yapılamayanlarıyla
birlikte incelenmesi gerekmektedir.
2-Olayın faili olan kişinin bulundurma ruhsatlı tabanca alabilmesi konusundaki detaylar en ince ayrıntısına kadar mutlaka
incelenmeli ve ortaya çıkarılmalıdır.
3-Bu menfur olayın yaşanmasına neden olan olaylar zincirinde ihmal ve suistimali olan tüm kamu görevlileri ile tüm yetkilileri
hakkında idari ve hukuki tüm iş ve işlemler gecikmeksizin yerine getirilmelidir. Hukuki ve yasal çerçevede hak eden hak ettiği
cezayı mutlaka almalıdır.
4-Olayda ağır kusur, ihmal ve suistimali bulunanlar görevlerinden istifa etmelidir. Etmiyorlarsa görevden mutlaka ve acilen
alınmalıdır.
5-15 Temmuz FETÖ hain darbe girişiminin etkilerinin ülkemizde yaşattığı en önemli travmalardan birisi olan bu menfur olayda
şehit olan tüm kardeşlerimizin isimleri başta Eğitim Fakültesi olmak üzere Osmangazi Üniversitesi’nin uygun birim ve
bölümlerine verilmelidir.
6-Türkiye Kamu-Sen olarak buradaki tüm taleplerimizin yerine getirilmesi için yargı süreci de dahil olmak üzere bu olayın tüm
süreçlerinin sonuna kadar takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.
Şehitlerimizin Yüce Rabbimizden mağfiret ve rahmet dilerken bir kez daha ailelerine, eğitim camiamıza ve milletimize
başsağlığı diliyoruz.
Haydar URFALI/Eskişehir İl Temsilcisi