Site Rengi

DOLAR 32,3134
EURO 35,1082
ALTIN 2.292,61
BIST 9.049,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 22°C
Az Bulutlu
Eskişehir
22°C
Az Bulutlu
Cum 25°C
Cts 25°C
Paz 26°C
Pts 27°C

Korona Virüs Psikolojinize de Zarar Verebilir

Korona Virüs Psikolojinize de Zarar Verebilir
20.03.2020
A+
A-

Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Psikologu Seda Gün Namal, tüm dünyada hızla yayılan korona virüse karşı fiziksel önlemlerin yanı sıra psikolojik olarak da tedbirlerin alınması gerektiğine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip korona virüs Covid-19, tüm dünyayı etkisi altına almaya devam ediyor. Dünya çapında binlerce vaka bildirilirken, virüse karşı önlemler ve tedbirler giderek artıyor. Virüsten fiziksel olarak korunmanın yanı sıra psikolojik olarak da korunulması gerektiğini ifade eden Eskişehir Özel Ümit Hastanesinde görevli Psikolog Seda Gün Namal, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İhlas Haber Ajansı’na konuşan Namal, virüsün getirdiği panik, korku ve endişenin doğal olduğuna değinirken buna karşı alınacak önlemleri sıraladı.

“Fiziksel tedbirler dışında psikolojik olarak da tedbirler almak gerekiyor”
Ruhsal bir çöküntünün fiziksel bir çöküntüyü de beraberinde getirdiğini ifade eden Psikolog Seda Gün Namal yaptığı açıklamada, “Psikolojik olarak olumsuz etkileri olan bir sürece girdik. Fiziksel alınan tedbirler dışında psikolojik olarak da tedbirler almak gerekiyor. Çünkü ruh sağlığı ve beden sağlığı birbiriyle ilişki içerisinde ilerleyen bir bütünün parçaları. Dolayısıyla ruhsal olarak bir takım çöküntüde olduğumuz dönemlerde biyolojik ve fiziksel olarak da aslında çöküntüye uğradığımız çok ortada” şeklinde konuştu.

“Korku, tedbirlerin alınması yönünde bizi destekliyor”
Alınan tedbirler sonucu birçok insanın günlük rutinini terk ettiğini ve bunun paniği de beraberinde getirdiğini vurgulayan Psikolog Seda Gün Namal, bunun çok doğal bir süreç olduğuna değindi. Korku ve endişenin tedbir alınması konusunda kişiyi desteklediğini belirten Namal: “Ciddi bir virüsten bahsediyoruz. Bu virüsle yaşayan kişilerin yaşamlarında bir takım değişiklikler oldu. Okula giden çocuklar evlerde kaldı. İş hayatındaki insanlar ev ortamında çalışmaya başladı. Günlük rutinlerde olan şeylerde bir takım değişmeler oldu. Rutinler bize her zaman kendimizi güvende hissettirir. Bu rutinlerin bozulması da kişileri bir takım paniğe sokabiliyor. Bununla birlikte bir salgın olması, zorlayıcı etkilerinin olması ve ölümcül olabilecek düzeyde olması ister istemez bir korku hali yaratıyor. Korku çok doğal bir duygu aslında. Endişe de çok doğal bir duygu. Tedbirlerin alınması yönünde bizi destekliyor. Virüs ile ilgili daha çok bilgiye ulaşmamızı sağlıyor” dedi.

“Korku ve kaygı halinin normal olduğunu kabullenmemiz gerekiyor”
Son olarak alınabilecek psikolojik önlemler hakkında konuşan Psikolog Namal, şu şekilde açıklamalarına son verdi:
“Bu süreci evde geçirirken bir alışma sürecinde olduğumuzu özellikle olağan dışı bir durum olduğunu, korku ve kaygı halinin normal olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. Sadece bunların çok yüksek dozda yaşanması ya da hiçbir şey olmamış gibi devam edilmesi bir problem. Uyum sağlarken herkesin birbirine destek olması gerekiyor. Her şeyden önce korku ve kaygı yaşıyorsak mutlaka düşüncelerimize başka bir perspektiften daha bütüncül bir yaklaşımla ele almamız ve bu kaygıyı gidermemiz gerekir. Bu süreçten herkesin etkilenmesi farklı olacaktır. Yaşlıların evde kalmaları ve genç yetişkinlerin sosyal sorumluluk olarak genç yetişkinlerin destekleyici olması gerekir. Yalnızlık endişesi, ölüm korkusu, hastalık kaygısına karşı sevdiklerimizle ve yaşlılarla sürekli irtibatta kalmak da kaygıyı rahatlatıcı bir etki yaratabilir. Sadece herkes için olağan dışı bir süreç olduğunu ve bu tarz tedbirlerin de yoruma açık olmadığını anlamamız gerekir.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.