Bravda'nın (Gayri Resmi Belediye Ajansı) en büyük grubunun amiral gemisinde bir köşe yazısı ve bir haber dikkat çekiciydi.
Ünvanı olan bir köşe sahibi çok haklı bir soru soruyor.
Millet Bahçesinin içerisin de bulunan kafeteryaları kimin işleteceği, hangi usulle kiralanacağını sormuş. Kesinlikle kendisine katılıyorum, herşey kamuoyunun önünde şeffaf gerçekleşmeli.
HADİ KENTPARK VE SAZOVA PARKINDAKİ KAFETERYALARI DA SORSANA
Ancak bu gazetede şeffaflık talebini görünce çok şaşırdık çünkü Belediyelerin al-takke ver külah işleri hakkında tek satır yazamayanların, çok doğru bir şekilde şeffaflık hatırlatmasının altında bit eniği arıyoruz.
Çünkü Odunpazarı Belediyesine ait Uğur Mumcu Parkı içerisindeki kafeterya kaç kere el değiştirdi kim hava parası aldı diye hiç sormadılar.
Mesela Odunpazarı Belediyesine ait Osmangazi Mahallesinde bulunan kafeterya kim üzerinden kime verildi.
Mesela Büyükşehir Belediyesine ait Kent Park içerisinde ki kafeteryaları ve restaurantı kim hangi usulle aldı.
Size sadece bir kaç park yeri içerisinde ki rantları örnek gösterdim.
Bravda'nın kıyısında köşesinde yazan-çizen hiç kimsenin konu Belediye olunca akıllarına şeffaflık gelmezken, Millet Parkı içerisinde ki kafeteryalar için birden aslan kesilmeleri bize enteresan geldi...
Mantık yürütürseniz eğer bu amiral gemisinin derdi şeffaflık ve saydamlık olsa Belediyeleri de sorgulamaları gerekirdi...
Bekleyip göreceğiz kokusu mutlak çıkacaktır. Kafalarına durduk yerde taş düşecek hali yok...
SEN YANLIŞ BİLİYORSUN HINCAL ULUÇ
Bize göre Kamu Yönetimde her iş ve işlem şeffaf olmalı her şey kamuoyunun önünde gerçekleşmeli.
Her kim al takke ver külah yaparsa karşısındayız net ve açık.
Özgürün basınında Hıncal Uluç'un Eskişehirspor' un küme düşmesi ile ilgili konuşması haber olmuş.
Uluç diyor ki"Yılmaz Büyükerşenin yönettiği bir şehirde takım nasıl küme düşer"Büyükşehir Belediye Başkanı yardım etmezse küme düşer.
Tabii ki bu konunun haber olma nedeni Hıncal Uluç'un Yılmaz Büyükerşeni övmesi.
Vallahi tebrik ediyorum Bravda dediğin böyle olur. Böylece de Yılmaz Hocadan da fırça yemekten kurtulurlar.
Ne diyorlardı hep bir ağızdan Eskişehir'de iyi ki "Özgür Basın var