“Milli değerlere bağlı çocuklar yetiştirmeliyiz.” Ahmet Kocabey

Eğitim, insanoğlunun yaratılışında mevcut olan kabiliyetlerinin ve özeliklerinin (bu özellikler ruhi, bedeni ve zihni mahiyette olabilir) gelişmesini sağlar. Eğitimin diğer bir önemli yönü: Nesiller arasında kültür aktarımını sağlamak. Bir başka yönü de: İnsanoğlunun becerisini geliştirmek ve onu meslek sahibi yapmak. Bugün konumuz bu olacak; İyi insan, iyi vatandaş, iyi meslek sahibi bireyler..

• Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1977 Kütahya doğumluyum. 40 yıldır Eskişehir’de yaşıyorum. İlk, orta ve lise tahsilimi Eskişehir’de tamamladım. 2001 yılında lisans eğitimi, 2007 yılında yüksek lisans (Sosyal Bilimleri Enstitüsü – Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi) eğitimimi bitirdim. 2002 yılında MEB’de öğretmen olarak çalışmaya başladım. 2006 yılında MEB’de yönetici olarak görev aldım. 12 yıldır idareci olarak çalışmaktayım. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Orta düzeyde İngilizce bilmekteyim.

• Eskişehir’de sayılı genç Müdürler arasında yer alıyorsunuz. Çalışmalarınızla da kendinizden övgüyle bahsettiriyorsunuz. Başarınızı neye borçlusunuz ?

Öncelikle çalışmayı çok seviyorum. Peygamberimizin" İki günü birbirine eşit olan ziyandadır" sözünün beni her zaman çalışmaya sevk ederek başarıya götürdüğünü düşünüyorum. Aynı zamanda başarı kesinlikle bir ekip işidir. Okulumdaki tüm personel gerçekten gönül gücüyle çalışan arkadaşlardan oluşmaktadır. Hepsinin bireysel yeteneklerini keşfederek onlardan maksimum düzeyde verim almaya çalışıyoruz. Bir de disiplin başarının olmazsa olmazı. Herkes disiplinli bir şekilde elinden gelenin en iyisini yaptığında başarı kendiliğinden gelmektedir.

• Türk Milli Eğitiminin ulaşmak istediği nokta 1973 yılında çıkarılan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda şöyle belirtilmektedir; iyi vatandaş, iyi insan, iyi meslek sahibi birey yetiştirebilmek.

İyi insan, iyi vatandaş, iyi meslek sahibi yetiştirebilmek için neler yapıyorsunuz?

Öğrencilerimize eğitim öğretim uygulamalarımız, sosyal etkinliklerimiz ve ders içi – ders dışı tüm faaliyetlerimizle temel yaşam becerilerini kazandırmakla beraber eleştirel ve yaratıcı düşünebilen, problem çözebilen, kendini ifade edebilen, araştırmacı bireyler olarak yetişmelerini hedefliyoruz. Bunların yanı sıra demokratik değerleri özümsemiş, çevresine duyarlı, içinde yaşadığı toplumun kültürel değerlerini benimseyen, vatanını, milletini, bayrağını seven, ahlaklı ve vicdanlı bireyler olması için çabalıyoruz. Başta tüm öğretmenlerimiz rol model olmak üzere tüm eğitsel faaliyetlerimizi bu değerler üzerinde şekillenmesini sağlıyoruz.

• Eğitimle ortaya çıkması arzu edilen insan tipinin hangi bilgilerle, hangi becerilerle, hangi yetkinliklerle donatılmış, hangi ahlaki özelliklere sahip olarak yetişmesi gerekiyor?

Hayatlarına yön verdiğimiz öğrencilerimiz ileriki yaşamlarında toplumun etkili birer parçası olabilmeleri için; sorumluluk ve paylaşım duygusu gelişmiş, kişisel ve ekonomik çıkarlarından ziyade topluma yararlı olma bilinci ile hareket eden, başarılı olma güdülerinin egemen olduğu, aldığından fazlasını topluma vermeye çalışan, üretken, toplu yaşam kurallarına uyan, insana değer veren, hak ve adalet duyguları gelişmiş bireyler olarak yetişmesi arzu edilmektedir. Bununla birlikte anne – babalarını, kardeşlerini, arkadaşlarını, öğretmenlerini seven yaratılan her nesneye saygı duyan, mutlu bireyler yetiştirmek hedeflerimiz arasındadır.

• Mevcut sistemde çocukların çocukluğunu yaşayamadığını ifade eden Binali Yıldırım, “Çocuklar Sınava girecek her tarafı titriyor, stres oluyorlar. Perişan oluyorlar.” Siz Başbakanın bu söylemlerine katılıyor musunuz, neden?

Kesinlikle katılıyorum. Biz öğrencilerimizi milli değerlere, ailesine, vatanına, milletine, toprağına ve bayrağına bağlı mutlu bireyler olmasını istiyoruz. Özellikle bizim gibi ilk ve orta okullarda kesinlikle sınav olmamalı; öğrenciler kendi beceri ve yeteneklerine göre keşfedilerek uygun okullarda mutlu bir şekilde eğitim öğretime devam etmelidir. Böylece her öğrenciden kendi yetenekleri ölçüsünde maksimum düzeyde faydalanılabilir, bu sebeple eğitim sisteminin bu doğrultuda tekrar revize edilmesi elzemdir.

• Çocukların Eğitimi aile de, Öğretimi okulda veriliyor. Sizce bu sistem çocuklara öğretim noktasında yeterli mi?

Çocukların eğitimde kuşkusuz ailenin rolü büyüktür. Ailelerimiz çocuklarına eğitim vermekte yetersiz kalabiliyorlar. Bu noktada eğitim sistemimiz sadece öğrenci odaklı olmaktan çıkıp yetişkin eğitimine yönelik çalışmalar da yapmak ve desteklemek durumundadır. Aile ve okul birbirini tamamlayan ve destekleyen iki önemli parça olarak bütünlüğü sağlamalıdır. Mevcut sistemde bu konudaki eksiklikler tespit edilip gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.

• Son olarak neler söylemek istersiniz?

Ulu Önder Atatürk’ün "VATANINI EN ÇOK SEVEN GÖREVİNİ EN İYİ YAPANDIR" sözü vazgeçilmez ilkemiz olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her birey görevini en iyi şekilde icra etmeye çalışırsa inanıyorum ki bu cennet vatan ülkemiz başarıdan başarıya koşacaktır. Yeter ki her iş işin ehline verilsin ve bıkmadan, usanmadan, sabırla nihayete erdirilsin.

Aydınlık güzel ve başarılı günlerin bizimle olması dileğimle sizlere teşekkür eder bu vatan için yapmış olduğunuz güzel hizmetlerinizde muvaffakiyetler dilerim. SELAM VE DUA İLE. ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN.”