Pencereden düşerek ölen kadının sevgilisi hakkında verilen beraat kararına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı itiraz etti
Eskişehir’de ikinci kattaki evinin penceresinden düşen Zerin Kılınç’ın ölümüyle ilgili Yılmaz S.’nin beraat etmesinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Yargıtay’a itiraz etti.
Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’nde Haziran 2022’de meydana gelen olayda, 36 yaşındaki Zerin Kılınç ikinci kattaki evinin penceresinden aşağı düşerek hayatını kaybetti. Zerin Kılınç’ın ölümüne ilişkin ifadesi alınarak serbest bırakılan sevgilisi Yılmaz S., olaydan 7 ay sonra gözaltına alınarak tutuklandı. Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada sanık Yılmaz S. hakkında ‘Atılı suçu işlediği her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delillerle sabit görülmediğinden ‘Şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi gözetilerek’ beraat kararı verildi.
Beraat kararı hakkında daha önce yapılan itirazlar sonuç vermedi ve İstinaf Mahkemesi “Mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı” yönünde karar verdi.
Zerin Kılınç’ın sevgilisi Yılmaz S. hakkında verilen kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi tarafından onanmasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı ve Kılınç ailesinin avukatı Ahmet Seyhan, davayı Yargıtay’a taşıdı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da sanık Yılmaz S.’nin beraat kararına itiraz etti.
“Suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik çelişkili ifadeler vermiştir”
Bakanlık adına Yargıtay’a dilekçe veren Av. İlter Duman, suçtan kurtulmaya yönelik çelişkili ifadelerin altını çizerken, itiraz dilekçesinde, “Sanık Yılmaz Sazak, yargılamanın çeşitli aşamalarında verdiği ifadelerde olayların gelişimine, mevcut delil durumuna göre esasa etki edecek konularda suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik çelişkili ifadeler vermiştir. Olay yerinde yırtılmış halde bulunan tişörtün sanığın anlatımdaki gibi kullanılması durumu hayatın olağan akışına aykırılığın da ötesindedir” ifadeleri yer aldı.
“Yatakta, kapıda ve duvarda kan lekeleri tespit edilmiştir”
Zerin Kılınç camdan düşmeden önde evin içinde büyük ölçekte bir kavganın yaşandığını ve bu olayın sanık Yılmaz S. tarafından gizlendiğini belirten Av. İlter Duman, verdiği dilekçede, “Evde bulunan kan lekelerine de dikkat çeken bakanlık avukatı Duman, “Bir kişi camı kapatmak yerine veya camı kapatmak istememesi durumunda başka herhangi bir şeyi cam önüne koymak yerine üzerindeki tişörtü yırtıp camın önüne koyması akılla ve mantıkla izah edilecek bir durum değildir. Sanık yine burada tartışma esnasında maktulün tişörtünü yırttığını gizlemek için bu şekide bir senaryo kurgulamıştır. Çok açık bir şekilde olaydan önce maktulle ciddi bir şekilde kavga etmiş ve bunun ortaya çıkmasını istememektedir. Olayın gerçekleştiği evde yerde kanlı bir ıslak mendil bulunmuş; yatakta, kapıda ve duvarda kan lekeleri tespit edilmiştir. Yerde bulunan kan lekelerinin damlacıklar şeklinde olduğunu, dolayısıyla camın ayağa batması sonucu oluşamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Sanığın yine bu durumda da gerçekle alakası olmayan çelişkili ifadeleri mevcuttur” ifadelerini kullandı.
“Verilen bu karar benzer olaylardaki sanıklara cesaret verecektir”
Sanık hakkında verilen beraat kararının benzeri olaylarda muhtemel sanıklar için cesaret örneği olacağını belirten Av. Duman, verdiği itiraz dilekçesinde şu ifadeleri kullandı:
“Maktulün düzenli bir hayatı ve bir de çocuğu bulunmaktadır. Dolayısıyla intihar etmesini gerektirecek bir durum da ortada yoktur. Sanığın ifadelerinden de yola çıkacak olursak olay günü veya öncesine ilişkin bir insanın kendi yaşamına son verecek derecede bir olay yaşanmadığı görülecektir. Bu sebeple Zerin Kılınç’ın intihar etme durumu da kesinlikle akla getirilmemelidir. Dosyaya sunulmuş olan bilimsel mütalaada olaya ışık tutan bazı durumlar mevcuttur. Ancak mahkeme bilimsel mütalaayı tamamen göz ardı ederek karar vermiştir. Yerel mahkeme, suçun işlendiğinin objektif olarak kanıtı olan tüm delilleri sanık lehine değerlendirmiştir. Olayın olduğu yer, orada bulunan kişiler ve olayın niteliği gereği mevcut delil durumu da dikkate alındığında daha etkin bir yargılama ve değerlendirme yapılması gerekirdi. Ancak mahkeme elde bulunan ve tarafımızca suçun işlendiğine kesin kanıt olan delilleri tamamen sanık lehine yorumlamış ve neticeten de beraat kararı vermiştir. Verilen bu karar hem olacak benzer olaylardaki muhtemel sanıklara cesaret vermekte hem de kamu vicdanında derin yaralar açmaktadır.”