Sınava Girecek Öğrenciler Bu Uyarılara Dikkat

Günümüzde öğrencilerin en büyük sorunlarından biri olan sınav stresini önlemek için Uz. Psikolog Yelda Öge önemli açıklamalarda bulundu. 
Sınav stresi, günümüz toplumunda öğrencilerin en büyük sorunlarından biri haline geldi. ‘Girdiğim sınav hayatımı etkileyecek’, ‘yapabilecek miyim’ gibi düşünülmesi, ya da ailelerin bilinçsiz davranışları sebebiyle ortaya çıkabilecek sınav stresinden kurtulmak mümkün. Daha bilinçli bir şekilde çalışıp uzman desteği alarak başarının sağlanabileceğini söyleyen Uzman Psikolog Yelda Öge, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. 

“Öğrencilerin özellikle sınav öncesinde destek alması” 
Sınav kaygısının öğrencileri çok zorlayan bir durum olduğunu söyleyen Psikolog Yelda Öge, bu konuda destek alınması gerektiğini ifade etti. Psikolog Öge, “Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin özellikle sınav öncesinde destek alması gerekiyor aslında. Profesyonel bir destek ile bu süreci çok daha iyi aşabilirler. Peki sınav kaygısı ne diye bakacak olursak, sınav esnasında önceden öğrenmiş olduğunuz her türlü bilginin öğrenilmesine engel olan ve aynı zamanda başarının düşmesine sebep olan kaygı durumudur. Bir takım belirtileri vardır. Sınav kaygısı yaşadığımızı şu belirtilere bakarak anlayabiliriz. Birincisi düşüncesel belirtiler vardır. Zihinsel anlamda kişi sürekli olarak sınavda ya başarısız olursam, yapamazsam gibi düşüncelerle meşguldür. Bunun yanında dikkatini toplamakta güçlük yaşar, sınav esnasında ciddi anlamda unutkanlık yaşar. Bunların hepsi sınav kaygısının zihinsel belirtileridir. İkincisi duygusal belirtiler gösterir kişi. Aşırı heyecanlanma vardır, gerilim vardır, gerginlik, öfke patlamalarını çok yoğun yaşar. Duygusal anlamda ağlama ihtiyaçları olabilir bu dönemde. Üçüncüsü davranışsal belirtileri vardır sınav kaygısının. Kaçma ve kaçınma davranışları, ders çalışmayı erteleme, sınava girmekten vazgeçme, sınavı yarıda bırakıp çıkmak isteme gibi davranışlar, sınav kaygısının davranışsal belirtileridir. Bunun yanında bir de fizyolojik belirtiler vardır. Bunlar da nelerdir? Ağlama, terleme, titreme özellikle sınav anlarında bağırsak hareketliliklerinin artması, baş ağrıları, baş dönmeleri bunların hepsi sınav kaygısının fizyolojik belirtileridir. 

“Düzenli bir çalışma planımız yoksa sınav bizde kaygı oluşturacaktır” 
Sınav kaygısını yaşayan öğrencilerin yapması gerekenler hakkında bilgiler veren Psikolog Öge, açıklamalarına şu şekilde devam etti: 
“Bu kaygının en temel sebebi kişinin bilgi eksikliğinin olmasıdır. Düzenli bir çalışma planımız yoksa sınav bizde kaygı oluşturacaktır. Özellikle sınava yakın dönemde çalışmaya başlayan öğrencilerde bu kaygı daha fazla gözlenmektedir. Bu yüzden sınav kaygısının önüne geçmek adına düzenli çalışmamız gerekiyor. Tabi ki de hayatımızı tamamen sınava dönüştürmek çok doğru bir yaklaşım değildir. Sınav sadece bir araçtır. Hiçbir zaman yaşantımızda bir amaç olmamalıdır. Yani ders çalışmanın yanında diğer aktivitelerimize, hobilerimize zaman ayırmamız gerekiyor. Özellikle bu konuda ailelere çağrıda bulunmalıyız. Çünkü öğrenciler birkaç saatlerini günlük aktivitelerine ayırdıkları zaman aileler ön yargılı yaklaşabiliyorlar ve ders çalışmamak ile öğrencileri suçlayabiliyorlar. Bu doğru bir yaklaşım tarzı değil, tam tersine öğrencinin kaygılarını arttırır. Günlük etkinliklerimize zaman ayırmalıyız. Spor yapmalıyız, yürüyüş yapmalıyız, arkadaşlarımıza vakit ayırmalıyız ama bunun yanında da düzenli bir çalışma planı oluşturmalıyız. Eğer biraz önce saymış olduğumuz belirtileri çok yoğun yaşıyorsak, duygusal düşüncesel anlamda, davranışsal olarak ve fizyolojik belirtiler deneme sınavları öncesinde ya da sınav esnasında çok yoğun yaşanıyorsa mutlaka bir uzman desteği almalıyız. Buradaki en önemli detay da şudur, genelde öğrenciler uzman desteği almak için sınavdan birkaç gün önce veya bir iki hafta öncesinde başvurmayı tercih ediyorlar ama bu tedavi için yeterli bir süreç değildir. Bu yüzden sınavdan yaklaşık bir iki ay öncesinde destek almak için bu sınava başvurmak en doğru zaman olacaktır.”