TARAFSIZLIK YALANI…
Tarafsızlık…
Tarafsızım…
Taraf değilim…
Belki de insanlık tarihinin en eski yalanıdır…
Fıtrata aykırıdır öncelikle…
İnsan davranışları iki boyutludur…
Akli ve kalbi…
Yani…
Duygu yoğun davranışlar ve akıl süzgecinden geçirilmiş davranışlar…
Duygusal davranışların mantık ya da akıl çerçevesinde net bir izahı yoktur ve olamaz da…
Sevgi, nefret, heyecan, gurur, kibir…
Kökenler hep duygusaldır…
Bir açıklamaya ihtiyaç yoktur…
Akıl ve mantık…
İnsanın tekamül ettikçe, öğrendikçe, kendini kontrol kabiliyeti arttıkça kullanabildiği edinimsel kavramlardır…
Eşitlik…
Belki fizikte, matematikte mümkündür…
Ancak duygularda söz konusu olmaz…
Evlatlar için bile…
Bütün çocuklarımı eşit derecede seviyorum da kuyruklu bir yalandır…
Elbette ki sevgi ölçülebilir kavram değildir ki zaten en başta bu sebeple eşitlik de mümkün değildir…
Tekamül eden insanlık, medeniyet akıl ve mantık süzgecinden geçirdikten sonra asıl önemli kavram gelişmiştir:” adalet”…
Çocuklarını eşit seçemezsin ama adil davranmayı başarabilirsin…
Tarafsız yargı…
Bir büyük yalan daha…
Hiçbir yargı mensubu insanın fıtratına aykırı bir iddia olan tarafsızlık vasfına sahip değildir…
Hayata bakış açısı, ideolojisi,inançları, sempatileri vardır hepsinin de…
Ancak ADİL yargı mensupları olabilir…
Gönlü bir tarafa doğru meyletse bile aklı ile gönlüne mukayyet olabilen adil yargı mensupları olabilir ancak…
En çok tartışılan bir büyük yalan da TARAFSIZ GAZETECİ yalanıdır…
Batı bu kavramları net ayırmıştır:
-subjektif
-objektif
diye…
Bizde de sözlük karşılıkları oluşturulmuştur:
-öznel
-nesnel…
Ama bunlar kullanılmaz…
…..
Karşı olduğu fikre ya da tarafa en ağır saldırıları yapan – bağzı hödükler kendilerini ısrarla tarafsız(?) olarak tanımlar…
Halbuki taraf olmak ne kötü ne de utanılacak bir durumdur…
Asıl sahtekarlık, riyakarlık, şerefsizlik tarafsız olduğu yalanı ile saldırmaktır…
Tarafsızlık yalanının sahipleri aslında taraflarını ayan beyan belli ederler…
Bu ortamda en büyük aptalın, aptal durumuna düşenin kendisi olduğunun farkında değillerdir…
Çünkü bunların en büyük vasıfları çokça kibir sahibi olmalarıdır ki bu da onları akıl ve mantıktan ve bunları kullanmaktan mahrum eder…
Taraf olmak doğal, adil olmak ise erdemdir…