‘Ulusal Uzay Mevzuatı Konferansı’ Anadolu Üniversitesi’nde düzenlendi
Türkiye’nin ulusal uzay mevzuatında söz sahipliği ve uzay faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin konuşulduğu ‘Ulusal Uzay Mevzuatı Konferansı’ Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlendi.
Uzay alanındaki teknolojilerin gelişmesiyle birlikte uluslararası düzeyde çalışmalar hızlandı. Uzaydaki söz sahipliğinin sınırlarını çizmek maksadıyla ortaya çıkan uzay hukuku da bu çalışmalar istikametinde önem kazandı. Türkiye’nin de uzay alanında etki sahibi olması maksadıyla düzenlenen ‘Ulusal Uzay Mevzuatı Konferansı’ Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlendi. Dünyadaki gelişmeler ve Türkiye için önerilerin konuşulduğu konferans, Uzay Kaşif Topluluğu (UKET) işbirliğiyle Anadolu Üniversitesi Kongre Merkezi Salon Anadolu’da gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmaları, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, TEİ Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit ve UKET Derneği Başkanı Süleyman Soyer tarafından yapılırken, programın 1’inci oturumu Prof. Dr. Gökhan Güneysu tarafından düzenlendi.
“Böyle bir çalışmaya ev sahipliği yaptığımız için gurur duyuyoruz”
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, düzenlenen konferans hakkında bilgiler paylaştı. Yaptığı açıklamada Anadolu Üniversitesi’nin bu konferansa ev sahipliği yapmasından gurur duyduğunu ifade eden Erdal, “Anadolu Üniversitesi olarak ulusal ve uluslararası çapta bir çok kongreye ev sahipliği yaptık ama bugün çok özel bir çalıştayda beraberiz. Bu çalıştay, uzay hukuku ve uzay mevzuatıdır. Uzay çalışmaları çok kapsamlı, multidisipliner ve çok yönlü çalışmaları gerektiren bir alan, devasa bir araştırma potansiyeli var. Biz Anadolu Üniversitesi olarak, hukuk fakültemizde de güvenerek girmek istedik. Dolayısıyla şuan UKED ve Türkiye Uzay Ajansı’nın desteğiyle birlikte uzay mevzuatını bugün enine boyuna tartışmakla ilgili bir çalıştaydayız. Bu çalıştayın bence çok ufuk açıcı bir çalıştay olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada sunulan her bildiri konuşulan her soru yeni bir soru ve alanı beraberinde getiriyor çünkü bu alanların hepsi daha çnce çalışılmamış alanlardır. O yüzden üniversite olarak böyle bir çalışmaya ev sahipliği yaptığımız için gurur duyuyoruz” dedi.
“Tabiri caizse hukuksal anlamda bir uzay ordusu kurmak için bir temel atmış bulunuyoruz”
Düzenlenen konferansın, gelecekte daha kritik çalışmaların başlangıcı olarak kabul edilebileceğini söyleyen UKET Derneği Başkanı Süleyman Soyer, şöyle konuştu;
“Burada olma sebebimiz, Ulusal Uzay Hukuku Konferansımızın Anadolu Üniversitesi bünyesinde ev sahipliği ile birlikte UKET’in organizasyonunda güzel bir adım atmış olmak. Bugünkü konferansımızın ana kurgusu, ulusal bir uzay mevzuatının gerekliliğidir. Bu istikamette dünyadaki örneklerle birlikte Türkiye için öneriler getirdiğimiz bir oturum silsilesi oluşturduk ve en sonunda da bir panelle birlikte soru-cevap şeklinde buradaki ulusal uzay hukuku mevzuatının gerekliliğini tartışmış olacağız. İlk oturumda kıymetli hukukçularımız dünyadaki örneklerle birlikte bunun gerekliliğini ele aldılar. Biz burada hem teknik açıdan uzay bilimlerini çalışan teknik uzmanlarımızın bir araya geldiği hem de bu alanda kendilerini geliştirmiş uzay hukukçularının bir araya gelip, sorunu ortak bir şekilde değerlendirdiği bir konferansta buluştuk. Aslında gelecekte de hem Anadolu Üniversitesi’nde kurulacak bir akademik enstütü hem ulusal hem de uluslararası alanda öğrenciler yetiştiren ve Türkiye’nin uzay hukuku konusunda uluslararası mecralarda kendisini savunmasını sağlayan iyi bir uzay hukuku, tabiri caizse ordusu kurulması için burada temel atmış bulunuyoruz. Sağ olsunlar TEİ Genel Müdürümüz, TÜBİTAK Uzay Enstitüsü Müdürümüz, Uzay Ajansı’ndan daire başkanlarımız ve çok kıymetli katılımcılarımız ile milletvekillerimiz bu vizyona çok büyük destek verdiler. Biz Uzay Keşifleri Topluluğu Derneği (UKETDER) olarak, akademide uzay hukuku vizyonu adı altında bu çalışmaları yaptık. Şuan varacağımız nokta belki ileride ülkemizin kritik olan uzay hukuku konusundaki çalışmalarına doğrudan bize sağlayacak güzel bir çalışmanın başlangıcı olmuş oldu.”