Site Rengi

DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2.496,45
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 20°C
Az Bulutlu
Eskişehir
20°C
Az Bulutlu
Paz 22°C
Pts 27°C
Sal 29°C
Çar 24°C

Utanmak

05.01.2022
A+
A-
31 Aralık gecesi telefon numaralarımıza bizden izin almadan barış, esenlik ve mutluluk temalı mesajlar atan siyasetçilerin ve yönetici elitlerin iletilerini görünce kendimi bir an İskandinav ülkelerinde yaşayan insanlardan biri gibi hissettim.
Tabii ki oradaki milletvekili ve belediye başkanları bu mesajları kendi keselerinden öderler. Güzel ülkemdeki gibi benim paramla bana mesaj bize mahsus… Mesajlarla hayâl âleminde yaşarken iki hadise bizi kendimize getirdi.
Anlamayanlara tane tane anlatalım. Kamu, bir ülkenin tamamının tanımıdır. Kamu yönetimi de ülke yönetimini, kamu yöneticisi de yöneteni tanımlar… Bu yöneten elitlerin erdem, ahlâk ve etik sahibi olması temel kuramdır. Bizim atalarımız da bu kuramı nefis şekilde özetler. Bir insan: “Allahtan korkacak, kuldan utanacak” Anlıyorum ki; “utanma” en büyük erdem… Göz önündeki yönetici elitlerin ‘utanmaz’ tavırlarına, kıvırmalarına, hiçbir şey olmamış gibi sırıtmalarına makyevelist, pragmatist gibi süslü kelimelerle boncuk takılmasına artık tahammül edemiyorum.
Yönetici elitlerin özel hayatı olmaz. Onun artık özeli yoktur… AK Parti’nin bu rezaleti perdelemeyeceğini düşünüyorum. Perdelerseniz her şeyi perdeleyen Odunpazarı Belediyesi’nin solcu başkanından farkınız kalmaz.
Her şeyi bırakıp en önemlisi ‘utanma’yı bırakarak  ustaca perdelemek isterseniz kendisine danışın. Solcu belediye başkanının belediyesi basılır. “Her yerde olur” der, adamları define arar ha-hu der, en özel yoldaşı sokağın ortasında kadın döver. Ben öyle bakmıyorum” der. Meclisinde kadınlara hakaret edilir ‘hıııııı’ der, en özel yoldaşı boya-badana kalfalığından 5 yılda Messi Villasına koşar, tıs demez ‘heceleyelim’ di-ye-mez. Absürd özel kalem ve basın harcamaları sorulur cevab ‘hııııııııııı…’ dır. vs vs vs vs…
Dünyada kamu işletmeciliği veya yeni kamu işletmeciliği; bizdeki ismi ile ‘Yeni Kamu Hizmet Anlayışı’ ile devlet yönetimine birtakım farklı uygulamalar ve anlayışlar getirildi. Bu anlayışın temel paradigması; ‘İnsanlarla, insanlar sayesinde yönetme…’ üzerineydi. Biz her zaman olduğu gibi tersten anlayarak, Anayasanın 2.maddesinde Türk devletinin ‘laik, sosyal hukuk devleti’ tanımı üzerinden ‘sosyal belediyecilik’ icad ettik.
İstisnasız bütün belediyelerde “Sosyal Belediyecilik” adı altında tahsis edilen bütçeler iç edildi. Milletin parası har vurup harman savruldu ve hâlâ savruluyor.
Diğer taraftan Avrupa ülkelerinde sosyal devlet veya sosyal belediyecilik ağırlıkla dezavantajlı vatandaşlarının üzerine kuruludur. Ağızlarını doldura doldura konuşan batıcı solcu entelektüel belediye başkanlarının….. Batının Sosyal Devlet Belediyeciliğinden bîhaber olduklarını, yaptıkları iş ve eylemlere bakarak anlayabilirsiniz. Herhangi bir Batılı ülkede bir belediye başkanının bölgesinde topladığı kadınlarla karşılıklı gerdan kıvırarak göbek attığını göremezsiniz.Oradaki belediye başkanı bir yerde göbek atıp gerdan kıvırıyorsa da kesinlikle cebinden ödüyordur.
Odunpazarı Belediyesi’ni yöneten Mercedes ve Audi’li solcu belediye başkanı ve villalı yoldaşlarının Eskişehir’in hayrına bir iş yapacakları hayâline hiç kapılmadım. İki yıldır salgın bir hastalık ile uğraşıyoruz. Bu süreçte kimi zaman çok sevdiğimiz yakınlarımıın cenazelerine katılamadığımız zamanlar dahi oldu. O zamanlar AK Parti’nin yaptığı çok katılımlı kongreler eleştirildi. Bence de Reis Bey o kongreleri hiç yapmayacaktı. O zamanlar Reis Bey’i ağızlarını doldura doldura eleştiren Eskişehir’in önde gelen CHP’li elitlerine Mercedes ve Audi’li solcu belediye başkanı Kazım Kurt da davudî sesi ile katılıyordu.
 
O toplantıları eleştiren bizim solcu başkan, 16 şirketli Basın Baronu özgüre ait Kent Palas’da arka arkaya iki yemekli toplantı düzenlemiş. Solcu büyüğümüz, kursiyer  kadınlarla karşılıklı gerdan kıvırıp göbek atarken, CHP’nin sandık görevlileri ile yemiş, içmiş. Sonuç: Kendisi ile beraber göbek atan yardımcısı, müdürü, falanı- filanı… CHP İl Başkanı Covid. Şimdi de ağzınızı doldura doldura çağdaşlıktan, bilimden konuşun. O yemeli-içmeli toplantılardan sonra kimin ne olduğu, kimin kime ne bulaştırdığı da muamma. 
Eskişehirde vaka artışında solcu belediye başkanı ve villallı yoldaşlarının katkısını da Allah bilir. Ama önemli değildir bunlar… Sayın solcu başkan yarın çıkar, Reis Bey kongre yaptığında eleştiren kendisi değilmiş gibi, bu toplantıları kendisi organize etmemiş gibi konuşur. Biz de boş, işe yaramaz, siyasi erdem ve ahlâktan bahsettiğimiz için dostlarımızdan: “Hoca kendini çok tekrar ediyorsun” eleştirilerini  alırız.
 
Bu yemeli-içmeli, göbek atmalı, gerdan kıvırmalı toplantıların sağlık faturasının  ağır olmamasını temenni ediyorum. Bu toplantıların sebebinden dolayı rahatsızlananlara sağlık diliyorum. Hatta bütün bunların sorumlusu olan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a da şifalar diliyorum.
Milletin parası ile yediniz içtiniz. Biz de bu iki toplantı için özgürün Odunpazarı Belediyesi’ne kestiği faturanın bedelini Odunpazarı meclisinde  soracak yiğit arıyoruz. Diğer yandan Meclis üyelerine de hak veriyorum. Milletin parasının hesabını soran genç bir kadın meclis üyesi organize şekilde linç edildiğinde, yine başka bir meclis üyesi reklam harcamalarını raporladığı için özgürün basınında hakarete uğradığı zaman susan, kendi yerel meclis üyelerinin arkasında durmayan AK Parti muktedirlerinin mevcut olduğu ortamda yiğit oğlu yiğit olmak lazım.
Bu muktedirlere Sayın Kazım Kurt, Sayın Kazım Kurt’a bu muktedirler layık da biz bunlara niye layıkız bilmiyorum! Belli ki işlediğimiz günahlarımızın kefaretini ödüyoruz. Allah’ın affına sığınıyorum.
“Kefaretimize son ver.”
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.