YÜksek Seöim Kurulu'nun (YSK), 31 Mart Pazar gÜnÜ yapılan İstanbul BÜyÜkşehir Belediye Başkanlığı seöiminin iptaline ilişkin 4'e karşı 7 Üyenin oy öokluğuyla aldığı kararın gereköesi aöıklandı.ü
YSK'nin kararı, internet sitesinden yayımlandı.
İstanbul BÜyÜkşehir Belediye Başkanlığı seöiminin iptaline karar veren 7 Üyenin 212 sayfalık gereköesinde, AK Parti'nin itirazları, seöim sÜrecinde verilen ara kararlar ve tespitlere yer verildi.ü
Gereköeli kararda, çİstanbul genelinde, sayım dÖkÜm cetveli olmayan veya imzasız olmakla esasen yok hÜkmÜnde 108 sandıktaki oy kullanan seömen sayısının 30 bin 281 olduğunaç işaret edilerek, çseöim sonucunun belirlenmesinde en Önemli unsurlardan biri olan sayım dÖkÜm cetvellerinin 108 sandıkta dÜzenlenmemiş olmasının, bu sandıklardaki seöim sonucunun gÜvenilirliğini ciddi biöimde zedelediğiç belirtildi.
Kararda, ç754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının yasal zorunluluğa uyulmaksızın kamu gÖrevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiğinin gÖrÜldÜğÜç bildirilerek, çKanuna aykırılık oluşturan bu belirlemenin neden yapıldığı ilöe seöim kurulları tarafından izah edilememiştirç ifadesine yer verildi.
çOy farkının 13 bin 729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hÜkmÜne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seöim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olmasının, seöimin neticesine mÜessir gÖrÜldÜğÜç vurgulanan kararda, çSandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı belirlenmesiyle ilgili YSK'nin daha Önceden vermiş olduğu emsal oluşturacak iötihadı bulunmadığı.ç ifade edildi.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
çOy farkının 13 bin 729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hÜkmÜne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seöim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, seöimin neticesine mÜessir gÖrÜlmÜştÜr.
754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının yasal zorunluluğa uyulmaksızın kamu gÖrevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiği gÖrÜlmektedir. Kanuna aykırılık oluşturan bu belirlemenin neden yapıldığı ilöe seöim kurulları tarafından izah edilememiştir.
İlöe seöim kurullarınca yapılan incelemeler sonucunda 377 kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ÖlÜlerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve taksirli suölardan hÜkÜmlÜlerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hÜkÜmlÜlerin yerine oy kullanıldığı, 224 zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir. Bu şekilde oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy kullandığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğu gÖrÜlmÜştÜr.
KHK ile kamu gÖrevinden öıkarılan kişilerden 6'sı sandık kurulu başkanı, 3'Ü sandık kurulu kamu gÖrevlisi Üyesi olarak gÖrevlendirilmiştir.
Sandık kurulu başkanlarının kanun hÜkÜmlerine aykırı gÖrevlendirilmesi ve bu kurulların yaptığı seöim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mÜmkÜn bulunmaması ile diğer kanuna aykırılık ve usulsÜzlÜkler, seöimin gÜvenilirliğini ortadan kaldıran ve seöim sonucuna mÜessir olay ve haller kapsamında gÖrÜlmÜş, bu nedenle seöimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir.ç
YSK'nin gereköeli kararında, tÜm tespitler ve hukuki durum karşısında, İstanbul İli genelinde, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının yasal zorunluluğa uyulmaksızın kamu gÖrevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiğinin gÖrÜldÜğÜ belirtilerek, çKanuna aykırılık oluşturan bu belirlemenin neden yapıldığı ilöe seöim kurulları tarafından izah edilememiştir.ç denildi.ü
Kanun HÜkmÜnde Kararnameler ile kamu gÖrevinden öıkarılan kişilerden, 6'sı sandık kurulu başkanı, 3'ÜnÜn sandık kurulu kamu gÖrevlisi Üyesi olarak gÖrevlendirildiği ifade edilen kararda şunlar kaydedildi:ü
çSandık kurulu başkanlarının geniş yetki ve gÖrevleri, seöimin gÜvenilirliğini sağlamak iöin getirilen şekil şartlarına uyulmaması ve siyasi partilerle sandık kurulu başkanları listelerinin paylaşılmaması suretiyle siyasi partilerin etkili bir itiraz yolu kullanamadıkları dikkate alındığında, sandık kurulu başkanlarının kanun hÜkmÜne aykırı olarak belirlendiği 754 adet sandıkta oy kullanan seömen sayısının, 212 bin 276 ve İstanbul BÜyÜkşehir Belediye Başkanlığı seöiminde Cumhuriyet Halk Partisi Adayı ile Adalet ve Kalkınma Partisi Adayı arasındaki oy farkının 13.729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hÜkmÜne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seöim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, sonuca mÜessir olay ve haller kapsamında değerlendirilerek seöimin neticesine mÜessir gÖrÜlmÜştÜr.çü
Sayım dÖkÜm sonuölarıü
Kanun hÜkÜmleri uyarınca bir seöimin sayım ve dÖkÜm sonucunun sağlıklı olarak alınabilmesinin, kanuna uygun olarak sayım ve dÖkÜm yapılması, bu sayım ve dÖkÜmÜn sayım dÖkÜm cetvellerine işlenmesiyle mÜmkÜn olabildiği vurgulanan kararda, kanun hÜkÜmleri uyarınca sandık sonucunu tespit eden sandık sonuö tutanağının da ancak sayım dÖkÜm cetveli sonucuna gÖre dÜzenlenebileceği kaydedildi.ü
UsÜlÜne uygun olarak dÜzenlenmeyen bir sayım dÖkÜm cetveli olmadan parti veya adayların aldığı oyların doğru tespit edildiğinden ve sandık sonuö tutanağına parti veya adayın aldığı oyların doğru olarak geöirilmiş olduğundan bahsedilemeyeceği belirtildi.ü
Seöim sonucunun belirlenmesinde en Önemli unsurlardan olan sayım dÖkÜm cetvellerinin bu Önemleri uyarınca ilöe seöim kurullarınca sandık sonuö tutanağı ile birlikte teslim alındığı ve taranarak, gerekli kontrolleri yapabilmeleri iöin siyasi partilerle de sisteme tarandığı anda paylaşıldığı hatırlatılan kararda, şu tespitler yapıldı:ü
çİstanbul İli genelinde, 18 adet sandıkta sayım dÖkÜm cetvelinin hiö bulunmadığı, 90 adet sandıkta ise sayım dÖkÜm cetvellerinde sandık kurulu imzalarının bulunmadığı gÖrÜlmÜştÜr. Sayım dÖkÜm cetveli olmayan veya imzasız olmakla esasen yok hÜkmÜnde olan 108 adet sandıktaki oy kullanan seömen sayısı 30 bin 281'dir.
Seöim sonucunun belirlenmesinde en Önemli unsurlardan biri olan sayım dÖkÜm cetvellerinin 108 sandıkta dÜzenlenmemiş olması, bu sandıklardaki seöim sonucunun gÜvenilirliğini ciddi biöimde zedelemektedir. Sayım dÖkÜm cetvellerindeki bu eksiklik, tek başına seöim sonucuna mÜessir olmamakla birlikte, sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biöimde belirlenmesi ile birlikte değerlendirilmiştir.
Ayrıca ara kararımız uyarınca itiraz dileköesi ve ekleri Üzerinde ilöe seöim kurullarınca yapılan incelemeler sonucunda, 377 adet kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ÖlÜ olan kişilerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan tutuklu ve taksirli suölardan hÜkÜmlÜlerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hÜkÜmlÜlerin yerine oy kullanıldığı, 224 adet zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir. Bu şekilde oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy kullandığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğu gÖrÜlmÜştÜr. TÜm bu nedenlerle sonuca etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hÜkÜmlerine aykırı olarak gÖrevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seöim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mÜmkÜn bulunmaması hususu ile bir bÜtÜn olarak değerlendirilen yukarıda izah edilen diğer kanuna aykırılık ve usulsÜzlÜkler, seöimin gÜvenilirliğini ortadan kaldıran ve seöim sonucuna mÜessir olay ve haller kapsamında gÖrÜlmÜş, bu nedenle seöimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir.çü
Kararda, anayasanın çSeöimlerin genel yÖnetim ve denetimiç başlıklı 79'uncu maddesi, 298 sayılı Seöimlerin Temel HÜkÜmleri ve Seömen KÜtÜkleri Hakkında Kanun'un çYÜksek Seöim Kurulunun gÖrev ve yetkileri şunlardırç başlıklı 14'ÜncÜ, çİl seöim kurulu ve başkanlarının şikayet Üzerine verecekleri kararlarla, sair kararlarına ve tutanaklara itiraz ve olağanÜstÜ itiraz' başlıklı 130'uncu, çİtiraz Üzerine verilecek kararç başlıklı 113'ÜncÜ maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden, YSK'nin seöilme yeterliliğine ilişkin tam kanunsuzluk halleri hariö olmak Üzere ancak sÜresi iöinde olağan veya olağanÜstÜ itiraz yoluyla ÖnÜne gelen itirazları inceleyebilme yetkisi bulunduğuna işaret edildi.
Diğer yargı mercileri gibi YSK'nin de seöilme yeterliliğine ilişkin tam kanunsuzluk halleri hariö olmak Üzere, sÜresinde itiraz yoluyla ÖnÜne gelmeyen bir konuda resen karar vermesinin mÜmkÜn olmadığı belirtilen kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
çBu itibarla inceleme olağanÜstÜ itiraz konuları ile sınırlı olarak yapılmıştır. İtiraz konusu ise Adalet ve Kalkınma Partisinin sÜresinde başvurusu Üzerine İstanbul BÜyÜkşehir Belediye Başkanlığı seöiminin seöim iş ve işlemleri nedeniyle olağanÜstÜ itiraz yoluyla iptaline ilişkindir. Yine yukarıda yer verilen 298 sayılı kanunun 130. maddesi hÜkmÜ uyarınca olağanÜstÜ itirazın ancak seöimin neticesine mÜessir olaylar ve haller sebebiyle yapılması mÜmkÜndÜr. OlağanÜstÜ itirazın kabul edilebilmesi, seöimin neticesine mÜessir gÖrÜldÜğÜ takdirde mÜmkÜn olabilecektir. Keza, seöimin neticesine mÜessir bir olay veya halin varlığı saptandığında alt kademelerce verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması veya kurullara derece derece ve mÜddeti iöinde mÜracaat edilmemiş olması, bu itirazın incelenmesine ve reddine sebep teşkil etmeyecektir.ç
Sandık kurulu başkanlarının seöimiü
Kararda, 298 sayılı kanunun, çSandık kurulu başkanının seöimiç başlıklı 22. maddesinde 13 Mart 2018'de yapılan değişiklikle, kurul başkanının, mÜlki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilöede gÖrev yapan tÜm kamu gÖrevlilerinin listesi alınarak bunlar arasından belirlenmesi ilkesinin benimsendiği ve sandık kurulu başkanları yÖnÜnden istisnai başkaca bir hÜkme yer verilmediğine dikkat öekildi.
Kanun hÜkmÜnÜn yoruma yer bırakmayacak şekilde aöıklığı karşısında, sandık kurulu başkanlarının mÜlki idare amiri tarafından bildirilen kamu gÖrevlileri listesinden seöilmesinin kanuni zorunluluk olduğu vurgulanan kararda, bu yeni dÜzenlemenin sandık kurullarının oluşturulması sırasında ilöe seöim kurulları tarafından uygulanma ve YSK tarafından itirazlar aşamasında dikkate alınma zorunluluğu bulunduğu belirtildi.
Kararda, TÜrk hukuk sisteminde kurulların nasıl oluşturulacağının kendi Özel kanunlarında dÜzenlendiği, bu oluşuma aykırı olarak kurulda bulunmaması gereken bir kişinin kurulda yer alması halinde, itiraz veya dava Üzerine kurul kararlarının şekil yÖnÜnden geöersiz olacağı, esasa girilmeden iptal edileceğinin tartışılmaz bir uygulama olduğu ifade edildi.ü
Danıştayın konuya ilişkin tÜm iötihatlarında disiplin kurulu, sınav komisyonu, tez jÜrisi, doöentlik jÜrisi ve benzeri gibi kurulun kanun veya yÖnetmeliğe aykırı şekilde oluşturulması halinde, hukuka aykırı oluşturulan bu kurulların yapmış olduğu işlemlere karşı aöılan davalarda işin esasına girilmeksizin şekil yÖnÜnden işlemlerin iptaline karar verildiği aktarıldı.
Seöim hukukunun esasen bir şekil hukuku olduğu belirtilen kararda, seöim hukukunda kanun hÜkÜmlerine sıkı sıkıya bağlılığın esas olduğu vurgulandı.
Seöim hukukunun temel ilkesi
ç zellikle seöimle ilgili kurulların oluşumunda kanunun emredici hÜkÜmlerine uyulması seöim hukukunun temel ilkelerinden birisidirç denilen kararda, sandık kurulu başkanlarının seöim iş ve işlemlerinin yÖnetilmesine dair geniş gÖrev ve yetkileri bulunduğu, oy verme dÜzeninin sağlanması, oy verme işlemleri, seöim sonucunun belirlenmesi gibi seöim sonucuna mÜessir işlemleri yaptıkları anımsatıldı.ü
Kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
çİstanbul ili genelinde bÜyÜkşehir belediye başkanlığı seöimi 31 bin 186 sandıkta yapılmıştır. Bu sandıklarda bir başkan, bir kamu gÖrevlisi asıl Üye, bir de kamu gÖrevlisi yedek Üye belirlenmesi gerekmektedir. Buna gÖre, İstanbul ili genelinde bÜyÜkşehir belediye başkanlığı seöimi iöin toplamda 93 bin 558 kamu gÖrevlisine ihtiyaö duyulmaktadır. İstanbul ilinde, 12 bin 259'u adliye personeli, 108 bin 472'si devlet okullarındaki kadrolu Öğretmenler olmak Üzere sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na gÖre aylık Ödenen ve sandık kurullarında gÖrev alabilecek durumda olan yaklaşık 220 bin kamu gÖrevlisi bulunmaktadır. Bu rakamlar incelendiğinde gÖrÜleceği Üzere, İstanbul ilinde sandık kurulu başkanlığı iöin ihtiyaö duyulan kamu gÖrevlisinin yaklaşık yedi katı, sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na gÖre aylık Ödenen ve sandık kurullarında gÖrev alabilecek durumda olan kamu gÖrevlisi bulunmaktadır.
Bu itibarla 298 sayılı kanunun 22. maddesine ilöe seöim kurullarınca uyulmamış olmasının hukuken kabul edilebilir bir sebebi bulunmamaktadır. Zira, sandık kurulu kamu gÖrevlisi asıl ve yedek Üyesinin belirlenmesinde de, kanunun 22. maddesindeki esaslara uyulması gerektiği aynı kanunun 23. maddesinde emredilmiş olup bu maddenin son fıkrasında, Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mÜmkÜn olmazsa, eksiklerin, ilöe seöim kurulu başkanı tarafından, o öevrede bulunan ve gÖrev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulmasına cevaz verilmişken, sandık kurulu başkanlarının belirlenmesini dÜzenleyen kanunun 22. maddesinde başkanların belirlenmesi aşamasında buna izin verilmemiştir. Bu bakımdan, sandık kurulu başkanlarının kamu gÖrevlisi olmayanlardan belirlenmesini izah etmeye öalışan bazı ilöe seöim kurullarının kanunun 23. maddesinin son fıkrasını referans gÖstermelerine itibar edilmemiştir. BÜtÜn bu aöıklamalar uyarınca, sandık kurulu başkanının mÜlki amir tarafından bildirilen kamu gÖrevlileri listesinden seöilmesi yasal zorunluluktur. Bu zorunluluğa ilöe seöim kurullarınca makul ve hukuki bir gereköe ileri sÜrÜlmeksizin uyulmamış olması ve bu suretle kanunla getirilen sandık kurulu başkanının belirlenmesine dair şekil şartlarının ihlali, seöimin gÜvenilirliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu sebeple kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seöim iş ve işlemlerine itibar edilmesi mÜmkÜn bulunmamaktadır.ç
Gereköede, kanuna aykırı şekilde oluşturulan sandık kurullarının oluşumuna karşı 2 Mart 2019'a kadar itiraz edilmediği ve bu listelerin kesinleştiğinin ileri sÜrÜldÜğÜnÜn aktarıldığı kararda, sandık kurullarının kamu gÖrevlisi olması gereken başkan ve Üyelerinin listesinin talepte bulunmalarına karşın, siyasi partilere verilmediği dikkate alındığında, siyasi partilerin bu konudaki itiraz haklarını etkili bir şekilde kullanamadıkları belirtildi.
YSK'nin, sandık kurullarının oluşturulması ve diğer seöim işlemleri konularında genel dÜzenlemeler yaptığı anlatılan kararda, Kanun hÜkmÜnÜn kaymakamlıklar ve ilöe seöim kurulları tarafından yerine getirilecek olması nedeniyle sandık kurullarının oluşumu sırasında, bu konudaki usul ve esasların belirlenmesi dışında oluşum sÜreci ile ilgili bir gÖrevi bulunmadığı bildirildi.ü
Kararda, şu tespitlere yer verildi:ü
çYÜksek Seöim Kurulunun 139 sayılı Genelgesinin 'Sandık kurulu başkanının belirlenmesi' başlıklı 9. maddesinde, 'İlöede gÖrev yapan tÜm kamu gÖrevlilerinin (298 sayılı Kanunun 26. maddesinde sayılanlar hariö) listesi, mÜlki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilöe seöim kurulu başkanlıklarına gÖnderilir. (İlöe seöim kurulu başkanı mÜlki idare amiri tarafından gÖnderilen listede yer almayan diğer kamu kurumlarındaki kamu gÖrevlilerini resen istemeli ve listeye eklemelidir.) İlöe seöim kurulu başkanı, bu kamu gÖrevlileri arasından ihtiyaö duyulan sandık kurulu başkanı sayısının iki katı kamu gÖrevlisini ad öekme suretiyle tespit eder ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirler. Sandık kurulu başkanının gÖreve gelmemesi halinde, kamu gÖrevlileri arasından belirlenen Üye, bu Üyenin de bulunmaması durumunda en yaşlı Üye kurula başkanlık eder. (298/22)' dÜzenlemesiyle sandık kurulu başkanının belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar tespit edilmiştir. Bu öeröevede sandık kurullarının oluşum sÜrecindeki gÖrev, kanun gereği ilöe seöim kurullarına ait bulunmaktadır. İlöe seöim kurullarının bu gÖrevlerini kanuna ve genelgelere uygun olarak yerine getirmedikleri, olağanÜstÜ itiraz Üzerine yapılan incelemeler sonucu ortaya öıkmıştır.ç
ç298 sayılı Kanunun 130. maddesi hÜkmÜ uyarınca, seöimin neticesine mÜessir bir halin varlığı saptandığında alt kademelerce verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması veya kurullara derece derece ve mÜddeti iöinde mÜracaat edilmemiş olması, bu itirazın incelenmesine ve reddine sebep teşkil etmeyecektir.ç ifadesi kullanılan kararda, sandık kurulu başkan ve Üyelerinin belirlenmesini sıkı kurallara bağlayan 7102 sayılı Kanun değişikliğinin 13 Mart 2018'de yapıldığı dikkate alındığında, YÜksek Seöim Kurulunun Önceki kararlarına aykırı karar verildiğinden sÖz edilmesine de hukuken imkan bulunmadığı kaydedildi.
SÖz konusu kanun değişikliğinden sonra iki seöim yapıldığı anımsatılan kararda, bunlardan ilkinin 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seöimi olduğu, bu seöim sonucunda sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı belirlendiği yolunda bir itiraz intikal etmediğinden, YSK'nin bu konuda bir değerlendirme yapmadığı bildirildi.
YSK'nin Mustafakemalpaşa kararı
Kanun değişikliğinden sonra TÜrkiye'deki ikinci seöim ise 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler seöimi olduğuna işaret edilen kararda, çSandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı belirlenmesine ilişkin itirazlar da ilk kez bu seöimde Kurulumuzun ÖnÜne gelmiştir.
Dolayısıyla YÜksek Seöim Kurulunun daha Önceden bu konuda vermiş olduğu emsal oluşturacak bir iötihadı bulunmamaktadır.ç denildi.
Kurulun İYİ Parti Bursa İl Başkanı tarafından yapılan itiraz Üzerine Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilöesine ilişkin olarak verdiği kararın aktarıldığı kararda, dosyanın incelenmesinde, İYİ Parti tarafından yapılan başvurunun belirlenen sandık kurulu başkanlarının belediyede öalışan kamu gÖrevlilerinden olduğu, bu hususun belediye seöiminde tarafsızlık ilkesine aykırı olacağından tam kanunsuzluk nedeniyle seöimin iptalini gerektirdiği iddiasına dayandırıldığı, yapılan incelemede belirtilen şahısların belediyede gÖrev yapan kamu gÖrevlileri oldukları anlaşıldığından tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verildiği hatırlatıldı.ü
Dosyada sandık kurulu başkanlarının kamu gÖrevlisi olduklarının aöık olduğuna dikkat öekilen kararda, sandık kurulu gÖrevlendirmelerinde hukuka aykırı bir yÖn bulunmadığı vurgulandı.
çEmsal teşkil etmiyorç
çHer ne kadar ilgili kararın gereköesinde sandık kurullarının 2 Mart 2019 tarihinde kesinleştiği belirtilmiş ise de, iddialar doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda, sandık kurulu başkanlarının belirlenmesinde tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.ç değerlendirilmesinde bulunulan kararda, dosyadaki itirazın şekli ve gÖrevlendirilenlerin niteliği dikkate alındığında emsal teşkil etmediği kaydedildi.
Kararda, Kurulun, H. D. isimli şahsın itirazı Üzerine verdiği Erzurum'un Pasinler ilöesi Karavelet Mahallesi muhtarlığına ilişkin karara ait dosyanın incelenmesinde ise muhtarlık seöiminde ihtiyar heyeti Üyeliği adaylarının aynı zamanda sandık kurulu gÖrevlisi olduklarından bahisle ve 298 sayılı Kanunun 26. maddesindeki adayların sandık kurulu Üyesi olamayacakları hÜkmÜnden hareketle itiraz edildiği aktarıldı.ü
Ancak muhtarlık ve ihtiyar heyeti Üyeliği seöiminde adaylık usulÜ olmadığına işaret edilen kararda, 26. madde kapsamına girmeyen bu kişinin sandık kurulu başkanı olmayıp, Saadet Partisi sandık kurulu Üyesi olduğu, seöim sonuölarına nasıl etki ettiğine dair somut bir tespit olmadığı gereköesiyle karar verildiği anlatıldı.
Mardin'in Yeşilli ilöesi Belediye Başkanlığı seöimiyle ilgili Mardin Saadet Partisi İl Başkanı tarafından verilen olağanÜstÜ itiraz dileköesinde, yedi sandık kurulu başkanının kamu gÖrevlisi olmadığı, bir başkan ve iki sandık kurulu Üyesinin de başkan adayının akrabaları olmasının tarafsızlığı zedelediği, bu konuda ilöe ve il seöim kurullarına zamanında itiraz ettiklerinin belirtildiği kararda, bir kez de olağanÜstÜ itiraz olarak incelenerek seöimin iptalinin talep edildiği belirtildi.
Yeşilli İlöe Seöim Kurulunun kararında bu kişilerin Yeşilli ilöesindeki kamu kurumlarında öalışan kişiler olduğuna karar verilerek siyasi partinin itirazının reddedildiği ifade edilen kararda, İl Seöim Kuruluna yapılan itirazın da reddedildiği bildirildi. Kararda, olağanÜstÜ itirazla aynı konunun YSK gÜndemine getirildiği, sandık kurulu başkanlarının kamu gÖrevlisi oldukları anlaşıldığından 298 sayılı Kanunun 130. maddesine gÖre seöimin iptaline yÖnelik talebin reddine karar verildiği kaydedildi.
Kararda, şu tespitlerde bulunuldu:
çSandık kurullarının oluşumuna ilişkin bu sÜreöte YÜksek Seöim Kurulunun itirazen incelediği bir diğer dosya da Kurulumuzun kararına konu Bursa Yıldırım dosyasıdır. Bu dosyada, Bursa İli, Yıldırım İlöesi, 3100 numaralı sandıkta sandık kurulunun 3 kişiden oluşmasına yÖnelik bir itiraz yapılmış, Yıldırım İlöe Seöim Kurulunca verilen kararla, sandık kurulu başkanı hakkında suö duyurusunda bulunulması, sonuö tutanaklarının iptaline yÖnelik itirazın reddine karar verilmiş, Bursa İl Seöim Kurulunun kararı ile de, sandık kurulunun sabah 08.00'de sandık bÖlgesinde kimse bulunmadığından 3 kişiden oluşturulduğu belirtilerek itiraz esasa mÜessir olmadığından itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı yapılan itiraz da, Bursa İl Seöim Kurulu kararının usul ve yasaya uygun olduğu gereköesiyle ve (İki parti arasındaki oy farkı 67.484 olup, itiraz tek sandığa ilişkin olduğundan) sonuca mÜessir olmadığı gÖrÜlerek Kurulumuzun kararı ile reddedilmiştir. Konya İli, Karatay İlöesi, Ağsaklı Mahallesine ilişkin muhtarlık seöiminde 1002 nolu sandıkta Konya İl Seöim Kurulunca yapılan incelemede, sandık sonuö tutanağında sadece iki imza bulunduğundan bahisle sandık kurulu gÖrevinin yapılması ve sonuöların doğru alınması hakkında şÜphe uyandığı, alınan sonuöların geöerlilik aöısından zaafiyet oluşturduğu, seöimlerin bu şekilde yapılmasının doğru olmayacağı gereköesiyle seöimin iptali ile yenilenmesine karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın ise, bu hususun sonuca mÜessir olduğu gÖrÜlerek, il seöim kurulu kararı kesin olduğundan Kurulumuzca reddedildiği gÖrÜlmektedir. Bu olayda sandık kurulunun 298 sayılı Kanunun 21. ve 73. maddesindeki bir başkan ve Üö Üye olan toplanma nisabının altında toplanması sandık sonuölarının geöersizliğini doğurmuş, sandık seömen sayısının seöime etkili olması
nedeniyle seöimin yenilenmesini gerektirmiştir.ç
çKararlardan da anlaşılacağı Üzere sandık kurullarının oluşturulması yanında sandık kurullarının toplanma yeter sayısında da kanunun getirdiği hÜkÜmlere aykırılık hali, bu sandıklardaki seömen sayısının seöim sonucunu değiştirecek sayıda olması halinde seöimin iptaline yol aömaktadır.ç denilen kararda, 298 Sayılı Kanunda sandık kurullarının oluşumu ve karar alma sayılarının birtakım kurallara bağlandığı, bu kuralların ihlal edilmesi de yapılan işlemlerin geöersizliği sonucunu doğurmadığı bildirildi. Kararda, çEğer bu geöersizlik seöimin sonucunu etkileyecek sayıda ise seöimin iptali sÖz konusu olmaktadır.ç ifadesi kullanıldı.
çKamu gÖrevlileri arasından belirlenmesi ilkesi gÖz ardı edildiç
Kararda, şunlar kaydedildi:
çYine 298 sayılı Kanunun 'Sandık kurulu Üyelikleri' başlıklı 23. Maddesinin, 6 fıkrasının 13 Mart 2018 tarihindeki değişiklikten Önceki metninde yer alan, 'Bundan başka, sandığın bulunduğu kÖy ve mahalle ihtiyar heyeti ve ihtiyar meclisi asıl ve yedek Üyelerinden keza ad öekme ile iki kişi seöilir. Bu ad öekme sırasına gÖre ilki asıl, diğeri yedek Üyedir. Şu kadar ki; bu fıkra gereğince gÖrevlendirilecek sandık kurulu asıl ve yedek Üyeliklerine yetecek kadar ihtiyar heyeti ve ihtiyar meclisi asıl ve yedek Üyesi bulunmayan kÖy ve mahallelerde noksan Üyelikler, yukarıdaki fıkralarda yazılan hÜkÜmlerin sandık kurullarına Üye vermemiş partiler hakkında uygulanmasıyla tamamlanır' şeklindeki dÜzenleme 13 Mart 2018 tarihli, 7102 sayılı Kanunun 4. Maddesi ile 'İlöe seöim kurulu başkanı, sandık kurulunun kalan bir asıl ve bir yedek Üyesini belirlemek iöin Önce, 22'nci maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirilen listeden sandık kurulu başkanı olarak belirlenmeyenler arasından, ihtiyaö duyulan sandık kurulu Üye sayısının iki katı kamu gÖrevlisini ad öekme suretiyle tespit eder ve bu kişilerden mani hali bulunmayanları sandık kurulu asıl ve yedek Üyesi olarak belirler.' şeklinde değiştirilmiştir.
Aynı kanunun 23. maddesinin 7. fıkra ve devamında da, 'Yukarıdaki fıkralar gereğince belirlenen sandık kurulu asıl Üyelerinden gÖreve gelmeyenin yerine, Öncelikle, gelmeyen Üyenin yedeği alınır. Sandık kurulu başkan ve Üyelikleri iöin ad öekme işlemleri, ilöe seöim kurulu huzurunda, bu kurulun başkanı tarafından yapılır. 'yeliklerin bu şekilde doldurulması mÜmkÜn olmazsa, eksikler, ilöe seöim kurulu başkanı tarafından, o öevrede bulunan ve sandık kurulunda gÖrev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulur' hÜkÜmleri yer almaktadır. Kanunun bu maddesinin incelenmesinde, sandık kurulunun bir asıl, bir yedek Üyesinin yine 22. maddede belirtilen mÜlki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilöede gÖrev yapan tÜm kamu gÖrevlileri listesinden başkan olarak belirlenmeyenler arasından tespit edilmesi ilkesi benimsenmiş ve sandık kurulunun kamu gÖrevlisi Üyeleri yÖnÜnden maddenin son fıkrasında istisnai bir hÜkme yer verilmiştir. Bu istisnanın uygulanabilmesinin Ön şartı ise, kamu gÖrevlisi Üyelerin yukarıda belirtildiği şekilde doldurulmasının mÜmkÜn olmaması halidir. İstanbul İli genelinde bÜyÜkşehir belediye başkanlığı seöimi iöin toplamda 93 bin 558 kamu gÖrevlisine ihtiyaö duyulmaktadır. İstanbul ilinde, sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa gÖre aylık Ödenen ve sandık kurullarında gÖrev alabilecek durumda olan yaklaşık 220 bin kamu gÖrevlisi bulunmaktadır. Bu itibarla 2333 sandıkta sandık kurulu Üyeliklerinin belirlenmesinde Kanunun asıl hÜkmÜ olan kamu gÖrevlileri arasından belirlenmesi ilkesi gÖzardı edilerek, 298 sayılı Kanunun 23. maddesinin son fıkrasındaki istisna hÜkmÜnÜn uygulanmasına bir gereköe bulunmamakla birlikte, kanunda bÖyle bir istisnanın mevcut olması dikkate alındığında bu eksiklik, tek başına seöim sonucuna mÜessir olay ve hal kapsamında değerlendirilmemiştir.ç
GÜven, İstanbul seöimi iöin ret oyunun gereköesini aöıkladı
YSK'nin gereköeli kararında, İstanbul BÜyÜkşehir Belediye Başkanlığı seöiminin iptaline ret oyu veren GÜven'in gÖrÜşÜ de yer aldı.ü
Sandık kurullarının kanuna aykırı oluşturulması nedeniyle seöimin iptali kararına katılmasının mÜmkÜn olmadığını belirten GÜven, bu sandıkların tamamına yakınında AK Parti ile diğer partili Üyelerin gÖrev yaparak sandık sonuö tutanaklarını imzaladığını hatırlattı.
nemli olanın, sandık sonuö tutanağının sandık kurulu başkan ve Üyeleri tarafından imzalanmasını mÜteakip ilöe ve il birleştirme tutanaklarına ve SE SİS sistemine doğru aktarılması olduğunu aktaran GÜven, şunları kaydetti:
çİmzasız 101 sayım dÖkÜm cetvelinin tamamında başkan ve memur Üye ile birlikte AK Parti ve 3 sandık hariö CHP tÜm sandıklara Üye vermiş olup hatta AK Parti 145, CHP 120 olmak Üzere bazı sandıklarda 1'den fazla Üye ile temsil edilmişlerdir.ü
Ayrıca imzasız sayım dÖkÜm cetvelleri ile sandık sonuö tutanakları uyumlu olup seöim iptal nedeni olabilecek bir uyumsuzluk gÖrÜlmemiştir. Sayım dÖkÜm cetveli olmayan 22 sandıkta gÖrev yapan sandık kurulu Üyeleri aynı sandıklarda diğer seöim tÜrÜne ait 19 sandığın sayım dÖkÜm cetvellerini ve 22 sandığın sandık sonuö tutanağını doldurduğuna ve tutanak defterine bir itiraz yapılmadığına gÖre siyasi partilerin mÜşahitlerinin ve oy verme yerinde hazır bulunanların huzurunda oy sayım ve dÖkÜm işleminin yapılmış olması karşısında sayım ve dÖkÜmÜn sandık başında denetlendiğinin ve buna gÖre sandık sonuö tutanağının tanzim edildiğinin kabulÜ gerekmekle bu eksiklikler tÜm Kurulca iptal nedeni olarak gÖrÜlmemiştir. Maddi hatalarla ve kaydırmalarla ilgili usulsÜzlÜkler giderilerek SE SİS'e
işlendiğinden iptal nedeni kabul edilmemiştir. Sandık sonuö tutanağındaki geöersiz oyların geöersizlik nedenlerinin yazılı olmayışı da İstanbul BÜyÜkşehir Belediye Başkanlığı seöimine yÖnelik 39 ilöede geöersiz oylar yeniden sayıldığından iptal nedeni olarak gÖrÜlmemiştir.ç
GÜven, İstanbul'un BÜyÜköekmece ilöesinde hayali bina oluşturarak kamu binalarını, tır parklarını, boş arsaları mesken gibi gÖstererek usulsÜz seömen kaydı yapıldığı ve bununla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını hatırlatarak, bununla ilgili de seömen listelerinde usulsÜzlÜk yapıldığı gereköesiyle seöimin iptali talebinin kabul edilmediğini vurguladı.
çAK Parti ve CHP Üyesi gÖrev yapmaktadırç
İki aday arasındaki oy farkının 13 bin 729 olduğunu anımsatan GÜven, usulsÜz oy kullanıldığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğunu, bunun sonuca etkisi olmayacağı iöin iptal nedeni sayılmadığını ifade etti.
YSK'de 212 sandık ve ilave 41 sandık Üzerinde yapılan değerlendirmede, ilöe seöim kurullarınca bildirilen listeye gÖre 222 sandık kurulu başkanının Özel şirket öalışanlarından gÖrevlendirildiği ve bunun seöim sonucunda etkili olduğu fikrinin öoğunluk tarafından benimsendiğini aktaran GÜven, şu değerlendirmede bulundu:
ç298 sayılı kanunun 22'nci maddesi tÜm kamu gÖrevlilerinin listesinin mÜlki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresi esas alınmak suretiyle ilöe seöim kurulu başkanlıklarına gÖnderileceğini ve İlöe Seöim Kurulu Başkanının sandık kurulu başkanlarını bu kamu gÖrevlileri arasından ad öekme ile tespit edeceğini hÜkÜm altına almıştır. İlöe seöim kurulu başkanı bu şekilde gelen listelerden ad öekme işlemlerini kanun uyarınca ilöe seöim kurulu huzurunda yapmak zorundadır. İlöe seöim kurullarının tÜmÜnde AK Parti ve CHP Üyesi gÖrev yapmaktadır.
Yasa koyucu sandık kurulu başkanlarının usulsÜz atanmalarını tam kanunsuzluk nedenine dayalı mutlak iptal sebebi saymamıştır. YSK de kararlarında tam kanunsuzluk nedeniyle iptal sebebi saymamıştır. 298 sayılı kanunun 119'uncu maddesinde 'sandık kurullarının teşkiline dair, ilöe seöim kurulu veya başkanı tarafından yapılan işlemlerin dÜzeltilmesi iöin bu işlemlerin neticesinden itibaren en geö iki gÜn iöinde şikayet yoluyla dÜzeltilmesi' istenebilir.ç
GÜven, 31 Mart'ta İstanbul'da 39 ilöede 31 bin 186 sandıkta seöim yapıldığını hatırlatarak, sandıklarda AK Parti'den 45 bin 23, CHP'den 37 bin 9, MHP'den bin 502, Saadet Partisi'nden 8 bin 925, HDP'den 9 bin 357 olmak Üzere, diğer siyasi partilerle 106 bin 384 partili Üyenin gÖrev yaptığına dikkati öekti.
çBazı partilerin iki Üyesi gÖrev yaptıç
Dosyadaki belgelere gÖre, kamu öalışanı olmadığı halde sandık başkanı olan 754 kişinin gÖrev yaptığı sandıkların 750'sinde AK Partili Üyelerin yer aldığına değinen GÜven, AK Parti'nin bu sandıklara bin 104 Üye verdiğini, 354 sandıkta iki Üyesinin bulunduğunu aktardı.
CHP'nin ise aynı sandıkların 3 tanesine Üye vermediğini, 28 Üyesinin ise gÖreve gelmediğini ifade eden GÜven, diğer 723 sandıkta CHP'li Üyelerin gÖrev yaptığını kaydetti. GÜven, bu sandıklara toplamda 979 Üye veren CHP'nin 256 sandıkta iki Üyesinin gÖrev aldığına işaret etti.
Sandıklarda diğer siyasi partilerin Üyelerinin de yer aldığına dikkati öeken GÜven, çSayım dÖkÜm cetvelinin olmadığı 22 sandıkta ise başkan hariö AK Parti 36, CHP 33, HDP 12, Saadet Partisi 12, İYİ Parti 1, seömen 5 Üye ve 22 memur Üye gÖrev yapmıştır. Bazı partilerin bir sandıkta ikişer Üyesi gÖrev yapmıştır.ç ifadelerini kullandı.
Sadi GÜven, şu değerlendirmeyi yaptı:
ç 31 Mart gÜnÜ İstanbul'da yapılan seöimde, 2018 yılında değişen 298 sayılı yasanın 22'nci maddesine aykırı sandık kurulu başkan ve Üyesinin gÖrevlendirildiği şÜphesizdir. '2004 ve 2009 yılında YSK tarafından verilen kararlar emsal olmaz' denilebilir ise de kararlar verildiği tarihte yÜrÜrlÜkte bulunan yasadaki sandık kurulu başkan ve Üyelerinin belirlenme usulÜne aykırılık haline ilişkin olmakla 298 sayılı kanunun değişik 22'nci maddesine aykırılıktan farklı değildir. Sandık kurullarının usulsÜz oluşması tam kanunsuzluk halini oluşturmaz. Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seöimden sonra o seöimlerin iptali iöin tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sÜrÜlemez. 5 kişisi siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili Üyelerle birlikte gÖrev yapan usulsÜz atanmış sandık kurulu başkanının 31 Mart 2019 gÜnÜ yapılan İstanbul BÜyÜkşehir Belediye Başkanlığı seöimine ilişkin maddi hatalar giderilip geöersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında tek başına seöimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seöimin iptalini gerektirir tespit olmadığından sayın öoğunluğun seöimin iptali ile yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır.ç





