KANSER VE SİYASET

Kanser; anormal hücrelerin hızla bölünerek diğer doku ve organlara yayılıp onları istila etmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır…Kanser hücresi başlangıçta normal, vücuda ait işlevsel yani bir fonksiyonu olan bir hücredir…

Zaman içerisinde pek çok faktör bu hücreyi önce ana işlevinden uzaklaştırır, sonra hücre hızlıca sadece kendi varlığını sürdürmeye, mevcut tüm kaynakları sömürmeye ve etrafındaki hücreleri de kendisine dönüştürmekle birlikte kendini sürekli çoğaltmaya yönelir… Kısa vadede bu kanser hücreleri çok başarılıdır…

Tüm kaynakları sömürür, tüm enerjiyi kendisi tüketir, etrafındaki normal hücre ve dokuları yok eder…Ama sonuçta vücudun işleyişini bozduğu ve varlığını sürdürmesine imkan kalmadığı için vücut ölür…

Vücut ölünce kanser de haliyle ölür…

Yani aslında finalde kanser kendisinin de sonunu hazırlar…

Tedavisi ki o da eğer fark edilirse, çok eziyetlidir…

Cerrahi seçenek mesela…

Kanserli dokuyu etrafındaki genişçe bir sağlam doku ile beraber kesip alırsın…Yani kurunun yanında epey bir yaş zayiatı vardır…

İlaç tedavisi desek…

O kadar ağır yan etkileri vardır ki ; saç dökülmesi, pek çok organ hasarı, kusma, vs…

Vücut total olarak ağır bedeller öder…

Işın tedavisinin de vücuda yani sağlam işlevsel dokulara çok ağır etkileri vardır…

Ve…

Hücre bazında yani fark edilemeyecek düzeyde başka bölgelere sızan kanserli hücreler varsa ya da geride kalan bir kaç hücre…

Yeniden yeniden tekrar eder…

Bir de son teknoloji akıllı ilaç çalışmaları var…

Sonuçlar tam belli değil ama hedef sadece kanser hücrelerini yok etmek…

İlerleyen zamanda başarısını göreceğiz…

Tıpta durum böyle…

Siyasette?…

Siyaset toplumun uyum içinde işleyişini, düzenini, ilerlemesini sağlamak işlevinde önemli ve hayati bir kurumdur…

Ancak bu kurumun içerisinde öncelikli hedefi toplum yani millet değil kendisi olanlar bu kurumun kanser hücreleridir..

Tek başlarına iken hem fark edilemezler hem de pek bir zararları yoktur…

O nedenle hızla etrafını dönüştürmek ve sayıca çoğalmak adına hareket ederler…

Ki toplumun tüm kaynaklarını, tüm imkanlarını sömürüp sadece kendileri faydalansınlar…

Ahlaksız, namussuz, bencil ve kötüdürler…

Hiç bir normları ve sınırları yoktur…

Hızla siyaseti, bulundukları siyasi ortamı , toplumu ve devleti bozma eğilimindedirler…

Gidişatın sonu kendilerinin de altında kalacağı çöküştür..

Aynı kanserden vücudun ölümü gibi…

Bunlar da siyasetin, toplumun, milletin kanserli hücreleridir…

Yok fetö yü filan kastetmiyorum…

Onlar başka bir konu…

Onlar dışarıdan zerk edilen HIV virüsleridir…

Ayrıca yazarız inşallah…

Ama siyasetin kanseri siyasetin içine çöreklenen bu egoist bedhahlardır…

Siyasetin her kurumunda, her partide vardır…

AK Parti içindekiler için de en güzel tanımlama bence AK Parti’nin akepelileridir…

Bakalım ve görelim…

AK Parti bu kanseri teşhis edebildi mi?

Tedavi edebilecek mi?

Sonuçlar ne olacak?…