Virüslü Diplomalar
Gündemde sahte diploma konuşuluyor.
Diploma çok mu önemli, bence hiç önemli değil.
Vallahi, her yerde sahtecilik var.
Dün vardı. Bugün de var. Yarın da olacak.
Dün patates baskılı diplomalar vardı, şimdi sipariş üzerine veriliyor.
Abi nasıl bir diploma istersin?
Biz ne sahte hocalar, proflar, doktorlar görmedik mi, gördük.
O zaman sahte diploma mı varmış, yokmuş!
Geç bunları…
FETÖ’nün iktidara ortak olduğu zamanlarda ÖSYM’de çalınmış sorularla doktor, mühendis ve diğerleri olanlar yok muydu, vardı!
Onların diplomaları sahte değil miydi?
Kurmaylık sınavları, harp okullarına girişler, askeri liselere girişler…
Polis kolejine ve akademilerine girişler…
Birçok sahteciliği tanık olmadık mı?
Diploma yalanları ile avutulmadık mı?
Bazı AK Partililerin bazı üniversitelerden aldıkları lisansüstü ve doktora diplomaları…
Akademik unvanlar, ulufeler dağıtılmadı mı?
Ne olacak ki?
O zaman PDY vardı…
Ahlaktan yoksun insanlar, ahlaktan yoksun yönetimleri oluşturursa?
Bu muhteşem üç kâğıtçı ekonomiye alkış tutulursa?Kısacası işi ehline verilmezse olacağımız budur. Bizim mahallede,çürüme paraylabaşlamadı mı?Parsel parsel hainlere peşkeş çekilmedi mi?
Çekildi…
Liyakatiyle, adaletle adil olarak iş yapanlar, davalarına emek verenler kapı dışında bırakılmadılar mı?
Bırakıldılar…
Şimdi ilin milletvekilleri seçildikleri ilin tesis açılışlara bile katılmaya tenezzül etmiyorlar…
Daha ne konuşuyorsunuz?
Diploması bir varmış, bir yokmuş?
Buradan alamıyorsan, git ABD başta olmak üzere, Kafkasya’daki birçok ülkeden bastır parayı al.
Kuzey Kıbrıs’tan, Bulgaristan’dan, Makedonya’dan, Romanya’dan bastır parayı al.
AK Parti’nin eski İstanbul milletvekili Metin Külünk: “Peygamberimizin üniversite diploması mı” vardı?” diyor!
Peygamber Efendimizi de nereye bağladı.
AK Parti’de bu da, böyle bir muhafazakâr-mütedeyyin model.
Ne çeşitleri var…
Fırsat bu fırsat…
Ne kaparsak, “ganimet”
Ne diyelim!
Vela havle, vela kuvvete illa billah il aliyyilazim!
****
Irak başbakanı Türkiye’ye verdiği söz 5 milyar dolar…
Hesaplara çok yakında girer…
Eee külliyede şerefine yemek verilmiş.
Ne olacak?
Verilmeseymiş…
Arapça şarkılar, müzikler eşliğinde yemek.
Neymiş efendim.
Kurallar ihlal edilmişmiş.
İzledim.
Ne yani, maskeyle mi yemek yenilecek?
Laf olsun, torba dolsun eleştirilecek.
Böyle kabız olmuş muhalefet!
Bir de iktidar olacaklar!..
Bu kafayla…
YOKSULLUK COK CİDDİ MESELE..
İktidar yoksulluğu görmezden geliyor.
Vatandaş da lanet olsun böyle düzene diyor.
AK Parti bozuk düzene başkaldırıyordu. Yoksulluğu ortadan kaldıracağız diyordu..
İktidara geldi.
İktidar, o günlerde söylediklerini unuttu. Şimdimidesine bir lokma kuru ekmek gireni tok sayılıyor.
Ekmek beslenen insanlar kendini şanslı sayıyor.
Yanına bir bardak Rize çayı, katık peynir, zeytin varsa değmeyin keyfine.
Beştepe’nin göremediği bu.
Halkı düşünen yok..
Görmüyorlar mı?
Görürler, mecburen görecekler..
Yoksa mazlumun ahını alırlar..
1970’lerde bozuk düzene isyanlar vardı.
Bozuk düzen olacak ki, paralar kazanılsın.
Orhan Gencebay bu düzenden çok paralara kazanmadı mı?
Batsın bu dünya boşuna mıdiyordu?
Allah’ın Nizamına batsın diyordu..
Bilmiyordu ne demek istediğini..
Şimdide bozuk düzen katmerli devam ediyor.
Değişen ne oldu?
Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti,
Laf aynı, laf söyleyen diller değişti.