Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir °C
Eskişehir
°C
°C
°C
°C
°C

Karpuz Pekmezi

22.10.2025
A+
A-

Yazının başlığını okuyunca muhtemelen birçok okur, karpuz pekmezi mi olur, nereden çıktı bu karpuz pekmezi? Diyecektir.

Bu şaşırmış ifadeyi canlandırabiliyorum gözümde, çünkü pekmez konusu açıldığında yıllardır anlatırım karpuz pekmezini ve karşımdakilerinin tepkisini iyi bilirim, karpuzdan pekmez yapıldığını ilk defa sizden duydum ifadesini.
Evet gerçekten, karpuzdan pekmez yapılır, yapılıyor idi. Hem de üzüm pekmezinden daha hafiftir ve daha doğal üretilir. Karpuz pekmezinin imalatında karpuz suyunun içine hiçbir katkı maddesi konulmaz, şıra kaynaya kaynaya pekmez olur. Uzun zamandır unutulmaya yüz tutmuş, karpuz pekmezini Mahmudiye’den Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Sabriye ELBASTI hanım ve ekibi, üretti, pazarladı ve ülkemize tekrar duyurdu, hatta bu konuda bir de ödül aldılar.

 

İnşallah coğrafi işaretli bir ürün de olur.
Birçok kişi tarafından bilinmemesi gayet normal, çünkü bu gıda maddesi bölgesel olarak kalmış, çoğu bölgede bilinmez.

 

Geçmişte Tarım Bakanlığının bir kuruluşunda çalıştığım sıralarda, Balıkesir’de bir işletmede karpuz tohumu yetiştiriciliği yapılıyordu, ilgili kurum yetkililerine karpuz tohumunu nasıl elde ediyorsunuz diye sorduğumda, karpuzun içi oyularak, çekirdeği alınıp, kurutulup, çeşitli işlemlerden geçirdikten sonra üreticiye karpuz çekirdeğini tohum olarak teslim ediyoruz dediklerinde, bu kadar karpuz içini ne yapıyorsunuz, bundan karpuz pekmezi yapsanız ya dediğimde ilk defa karpuz pekmezini duyduklarını ifade etmişlerdi ben de çok şaşırmıştım.

 

Özellikle son kırk elli yılda aşırı tüketim toplumu olmamızdan dolayı, köylü de, çiftçi de üretim çeşidini son derece kısıtladı. Haklı olarak çok çaba sarf edilmeden, maliyeti düşük, ürün verimi yüksek ve sulama neticesinde birim alanda en yüksek verim alacağı ürüne yönelindi, öncelikle Konya’da, daha sonra da Emirdağ civarında oluşan obrukların başlıca nedeni, aşırı sulama ve yeteri kadar yağış olmaması sebebiyle yer altı sularının neredeyse bitme noktasına gelmesinin sonucudur obruklar. Bildiğim kadarı ile yer altı suyu çekebilmek için üçyüz metrelere inildi, bundan sonrası kızılca kıyamet.

Bu acı gerçekten sonra, gelelim tekrar karpuz pekmezi hikayesine, karpuz pekmezi sadece doğal bir tat değil, aynı zamanda bir göç hikayesinin, geçmişten gelen bilginin ve kadının emeğinin bu güne yansıması. Bulgaristan’dan göç eden aileler ile başlar karpuz pekmezinin hikayesi.
Büyük avlulara kazılan pekmez çukurlarının üzerine, birkaç sıra kerpiçten yapılan pekmez ocaklarının üzerine konulan pekmez tavalarında kaynayan karpuz suyunun bin bir emekle kaynatılmasıyla elde edilir.
Kazılan çukurları şöyle tahayyül ediniz, mezarlık büyüklüğünde kazılan bir çukur ve onun üzerine pekmez tavalarının konulacağı, kerpiçten bir iki sıra örülerek yapılan bir ocak. Neden çukur kazılır. Hiç merak ettiniz mi? Mahmudiye’de orman yok ki yakılacak odun olsun, harmandan sonra kalan iri saman ve buğday, arpa sapı, gündöndü sapı (ayçiçeği sapı) yakılır kazılan çukurda, doğal ısı yalıtımlıdır pekmez çukuru, bir dirhem ısıyı vermez dışarıya, buğday, arpa sapının ne feri olacak ki? Onun içindir en küçük ısı kaybına tahammül yok.
Bostan bozumunda, toplanan karpuzların içi kazınarak çıkarılır, çıkarılan malzeme önce kazanlarda kaynatılarak, çekirdeğinden ve karpuzun içinden ayrılması için süzülür, elde edilen karpuz suyu pekmez tavasına dökülerek başlatılır kaynatılmaya, en az on beş-yirmi saat. Tavalar ise en az elli-altmış litrelik büyük kaplar.
Tamamıyla doğal, hiçbir katkı olmaksızın yapılır karpuz pekmezi bin bir emekle.
Çocukluğumuzdan kalan en güzel hatıralardan ise, pekmezin tavadan boşaltılmasından sonra mahalledeki bütün çocukların toplanarak, tavada kalan balköpüğü rengindeki, köpüklü karpuz pekmezinin tavadan sıyrılarak yenilmesi.
Karpuz pekmezinin hikayesini yeniden bizlere hatırlatan, canlandıran Mahmudiyeli Kadın Emeği ve Dayanışma Derneği Başkanı Sabriye ELBASTI hanıma, yönetimine ve emeği geçen bütün kadınlara sonsuz teşekkürler.
Gayret sizden, destek bizden…

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.