Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir °C
Eskişehir
°C
°C
°C
°C
°C

Bir Farkla Down

Sendrom kavramını birbirleriyle ilişiksiz gibi görünen, ancak bir araya geldiklerinde tek bir
olgu gibi kendilerini gösteren bulguların bütünü şeklinde tanımlamak mümkündür. Aileden
gelen genetik mirasla olgu meydana gelebileceği gibi sonradan olan nedenlerle de ortaya
çıkabilir.

Down sendromu ilk defa 1866 yılında Dr. John Langdon Down tarafından tarif edilmiş bir
olgudur. Sendrom doktorun ismiyle adlandırılmaya başlanmış, 1959 yılında Jerome Lejeune
tarafından 21 nci kromozomun”trizomisi” olduğu şeklinde tanımlanmıştır. Diğer insanlarda
kırkaltı kromozom olup, down’lu bireylerde ağırlıklı olarak 21.nci kromozomun üçlemesi
sonucu kırkyedi kromozoma sahip olan kişilerde down sendromu ortaya çıkmaktadır.
İnsan vücudunu oluşturan kromozomların 23 adedi babadan, diğer 23 adedi de anneden
gelmektedir. Down sendromunda çoğunlukla 21.nci kromozomun üç adet olması sebebiyle,
toplam 47 kromozom oluşmakta bu da down sendromunun ortaya çıkmasına sebep
olmaktadır.

21.nci kromozomun iki yerine üç tane olması dolayısıyla, Birleşmiş Milletler 21 Mart tarihini
(21ve 3) rakamlarına binaen, Dünya Down Sendromu Günü olarak tanımıştır.
Dünyada Altımilyon civarında down sendromlu kişi yaşamakta olup, Ülkemizde kesin
olmamakla birlikte yüzbin civarında down’lı birey olduğu tahmin edilmektedir.
Down sendromuna neden olan sebepler arasında, uyuşturucu, alkol kullanımı gibi faktörler
sayılmışsa da bu konuda kesinlik kazanmış bir veri bulunmamakla beraber annenin yaşının
ilerlemiş olması en sağlıklı istatistiki veridir.
Sonuç olarak 21.nci kromozomun bilinmedik bir sebeple bölünememiş ve iki yerine üç adet
olması en sık rastlanan sebeptir. Tek sorumluluğu anneye atmak büyük bir haksızlık olup
babadan kaynaklanan sebeplerden de olabilme ihtimalini de her zaman göz önünde tutmak
gerekir.

Hamilelik sırasında yapılan testlerle bahse konu sendrom büyük oranda tespit edilebilmekle
birlikte % 40’ lar mertebesinde atlanabilecek bir olgudur down sendromu. Akranlarına göre
daha yavaş büyüme gösteren down’lı bireylerde genellikle çekik gözler, kısa parmaklar, kalın
ense gibi belirgin özellikler bulunur, bu özelliklerin tamamı bireyde görülebileceği gibi
birkaçına da rastlamak mümkündür. İlerleyen yaşlarda beslenmelerine dikkat edilmez ise, kilo
problemlerine rastlama ihtimali çok yüksektir.
Down sendromlu bireyler, iyi bir eğitimle hayatlarını normal olarak sürdürme şanslarını
yakalayabilirler, yakın zamanda üniversiteyi bitiren, çeşitli spor dallarında büyük başarılar
gösteren bireyleri haber kanallarından sevinçle izlemekteyiz. Çocukların ihtiyaçlarına göre
programlanmış özel eğitimler sayesinde kişilerin sosyal ve duygusal gelişimi de hızlı bir
şekilde ilerleyebilmektedir.

Unutulmamalıdır ki down sendromu bir hastalık değildir ve sadece bir farktan
kaynaklanmaktadır. Her birey gibi, down’lı bireyler de cinsel kimliği bulunan, ergenlik
yaşayan, kızan kavga eden, seven, sevilen ve en çok da sevilmeyi arzulayan ve sevecen
yapısı olan bireylerdir ve kesinlikle sevgisizliği bilmezler.
Her işin temelinde olduğu gibi “sevgi” bu eğitimin de temelini oluşturmaktadır. Sevgi, sabır
ile hece hece işlenecek eğitim süreçlerinde usta eller vasıtasıyla güzel sonuçlar
alınabilmektedir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.