2021 Yenilenebilir Enerji Yılı Olacak
Rüzgar Enerjisinde Büyük Atak
Mevcut küresel rüzgar enerjisi kurulu gücüne,2025’e kadar yaklaşık 469 gigavat kapasite ilave edilmesinin beklendiğini vurgulayan Enerji Sistemleri Uzmanı ve Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır “2020 yılının ikinci yarısından sonra küresel ekonominin düzelme eğilimi göstermesi ile hız kazanan rüzgar enerjisi sektörünün, gerek küresel ısınma gerekse pandemisürecinden kaynaklanan olumsuzlukları nispeten azalttığı gözlemleniyor” dedi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını küresel ölçekte büyük etkiler bırakmış olsa da rüzgar enerjisi sektöründe tam tersi bir oranda büyüme gerçekleştiği görülüyor.
Global Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC) tarafından yayınlanan 2021 Küresel Rüzgar Raporu’nu ele alan Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır; “Küresel rüzgar endüstrisi, 2020 yılında %53’lük büyüme sergileyerek verimli bir sene geçirdi. Zorlukların da yaşandığı geçtiğimiz yılda, kesintiye uğrayan rüzgar tedarik zinciri ve proje inşaatlarına rağmen rüzgar endüstrisinin ne kadar dayanıklı olduğunu bir kere daha görmüş olduk” dedi.
2020 Yılında Kurulu Güç 743 Gigavat’a Ulaştı
Yine 2021 Küresel Rüzgar Raporu’na göre bölgesel düzeyde kara rüzgar enerjisi kurulumunda 2020 yılının Asya Pasifik, Kuzey Amerika ve Latin Amerika için rekor seviyeye ulaştığını belirten YENADER Dernek Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır bu üç bölgenin toplam karasal kapasitesinin bir önceki seneye göre %76 artış gösterdiğini vurgulayarak açıklamalarına şöyle devam etti:
“2001 yılında Dünya genelinde 24 GWe’lık bir rüzgar enerjisi kurulu gücü varken, bu güç 2020’de 743 GWe’a ulaştı. Karadaki rüzgar santrallerinin büyük kısmı (336 GWe’ı) Asya-Pasifik ülkelerinde kuruluyken, geri kalan kapasitenin 2. ana payını Avrupa (194 GWe) ve 3. payını da Amerika kıtasında kurulu santraller alıyor. Deniz üstündeki sistemlerde ise Avrupa 35 GWe’lık kurulu gücün 24 GWe’ına sahip iken, bunu 10 GWe ile Asya-Pasifik ülkeleri takip ediyor. Türkiye’de 9’ı aşan GWekapasiteyle Avrupa’da rüzgar enerjisi konusunda üst sıralara yaklaşan bir ülke konumunda yer alıyor.”
Rüzgar Enerjisi Sektörü
Pandeminin Olumsuzluklarından Etkilenmedi
Pandemi sebebiyle 2020 yılın ilk altı ayında, kısıtlı çalışma düzenine geçilmesi sonucu tüm sektörlerdeki üretim zincirlerinde yaşanan aksama neticesinde birçok enerji projesinin ertelendiği ya da durma düzeyine geldiği biliniyor. 2020 yılının ikinci yarısından sonra ise küresel ekonominin kendini toplaması ile hız kazanan rüzgar enerjisi sektörünün, pandemi sürecinin olumsuz etkilerini en aza indirdiği görülüyor.
Küresel rüzgar enerjisi kurulu gücüne 2025’e kadar yaklaşık 469 gigavat kapasite ilave edilmesinin beklendiğinin altını çizen Dr. Füsun Tut Haklıdır “2025 yılına kadar dünya çapında her sene ortalama 94 gigavat rüzgar kapasitesinin işletmeye alınacağı tahmin ediliyor. Yaşanan salgına karşı 2020 yılında gerçekleşen teknolojik gelişmelerin de etkisiyle rüzgar enerjisi sektöründe büyüme yaşanırken, yeni oyuncuların ekipman üretimine dahil olmasıyla rekabet hızlandı, kurulum maliyetlerinde ise azalma yaşandı” dedi.
Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği Hakkında: Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesine katkı sağlamak, enerji verimliliği hakkında bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirmek, doğal çevrenin korunması, yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli, yaygın kullanımı ve ülke ekonomisine katkısı konusunda kamuoyu oluşturmak amacıyla kurulan sivil toplum kuruluşudur. Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren ülkelerdeki sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği geliştirmeyi ve kalkınma deneyimlerini bu ülkelerdeki kurum ve kuruluşlarla her düzlem de paylaşmayı amaçlayan Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği, üniversiteler, araştırma ve geliştirme kuruluşları vb. bilimsel kurumlar ile diyalog kurularak yenilenebilir enerjinin bilimsel gerekliliği konusunda işbirliği ortamı oluşturmak ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretmenin ekonomiye ve bireylere olan olumlu etkileri yönünde halk kitlelerini bilgilendirmek önceliğidir.