Seçim ülkenin gündeminden hiç düşmüyor. Seçim uzak ya da yakın vadede olsun adaylık hesapları ve söylentileri hiç ama hiç bitmiyor. Eskişehir ne hikmetse sen-ben-bizim oğlan dışında siyasi figür fakiri bir şehir.
Aşağıdan yukarı say 10 kişi, yukarıdan aşağı say yine 10 kişi ama söylenti yine de bitmiyor. Mesele bu sefer hangisi aday olacak, nereye aday olacak, nereden aday olacak? Seçtiklerimiz ne işe yaradı, seçeceklerimiz ne işe yarayacak bilmiyorum ama seçim dendi mi, birileri illa siyasete girmek, bir yerlere aday olmak konusunda mecburiyet hissediyor galiba. Bu mecburiyet hissinin, şimdiye kadar bu kente çok fazla şey verdim dahasını da verebilirim gibi bir iyi niyetten kaynaklandığını sanmıyorum.
Bugüne kadar yaşadıklarımız gösterdi ki, Eskişehir kimsenin pek umurunda olmadı. Seçilene kadar herkes ağam paşam, seçildikten sonra ağa da paşa da onlar…
Demek ki, Eskişehir’e ne katarımın hesabını değil, kendi ikbalim için ne sağlarımın hesabıyla siyaset düşünüyorlar.
En azından bugüne kadar gördüğümüz bu. Allah daha iyisini görmeyi nasip etsin.
Önümüzde büyük ihtimalle bir erken genel seçim, sonrasında da yerel seçimler var.
Tabii doğal olarak kim milletvekilliğine aday olacak, kim belediye başkanlığına soyunacak dedikoduları kentin gündemine oturdu. Konuşulan isimler arasında “aaa” diye şaşıracağımız kimse var mı? Tabii ki yok. Dedim ya Eskişehir sen-ben-bizim oğlandan ibaret. Konuşulanlar yine mevcut milletvekilleri, mevcut belediye başkanları, mevcut oda başkanları…
BÜYÜKERŞEN SONRASI HERKESIN İŞTAHINI KABARTIYOR
Malum adam yetiştiremediğimiz için görevler arasında rotasyon yapmak zorundayız. Önce oda başkanı, sonra milletvekili, sonra belediye başkanı falan filan…
Yahu kardeşim Oda başkanıyken memlekete ne hayrın oldu da seni vekil yapacağız, ya da vekilken Eskişehir senden ne gördü de belediye başkanı yapacağız gibi basit ve anlamsız sorular sormaya gerek yok. Eldeki malzeme bu, bundan çıkacak helva ne kadar oluyorsa onunla yetineceğiz.
Gelelim dedikodulara. Söyleyeceklerimiz bilgi de olsa dedikodu diyeceğiz artık.
Ak Parti’den başlayalım.
AK PARTİ DE NE OLUR?
Ak Parti’nin ön planda olan üç figürü var. Nabi Avcı, Harun Karacan, Burhan Sakallı…
Ama Özelllikle Cumhurbaşkanının Eskişehir ziyareti sonrası yıldızı en çok parlayan mevcut il Başkanı Zihni Çalışkan….
Nabi Avcı Bakanlık,
Karacan Genel Başkan Yardımcılığı ve MKYK Üyeliği,
Sakallı da son dönem MKYK Üyeliği ile taltif edilmiş parti içinde.
Karacan ve Sakallı’nın malum bir de Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı, Sakallı’nın ilave olarak Odunpazarı Belediye Başkanlığı var
. Nabi Avcı ve Harun Karacan Büyükşehir adaylığı konuşulan iki isim. Bence Nabi Avcı sıfır ihtimal. Ancak Harun Karacan’ın yeni bir deneme için genel merkez nezdinde nabız yokladığı yönünde duyumlar var. Bana kalırsa milletvekili seçimlerinde Harun Karacan’ın listede yer bulma ihtimali oldukça zayıf. Bu nedenle büyükşehir adaylığını düşünüyor olması muhtemel. Ancak Karacan’ın milletvekilliği sürecinde ciddi oranda puan kaybettiği de ortada. Genel Merkez’in bunu dikkatten kaçıracağını sanmıyorum. Öte yandan Ak Parti’nin düşen oy oranlarını da hesaba kattığımızda böyle bir denemenin Karacan için anlamlı olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Gelelim Burhan Sakallı’ya…
Burhan Sakallı’nın son denemeden sonra bir daha Büyükşehir’e aday olacağını sanmıyorum. Kendisi için iki seçenek var. Ya ilk seçimde milletvekilliğini, ya da yerel seçimlerde yeniden Odunpazarı’nı düşünecektir ki, bence Sakallı için her ikisi de en makul yaklaşım olur.
KESİKBAŞ,KÜPELİ,GÜLER BÜYÜKŞEHİR E ADAY OLUR MU?
AK Parti’de bu isimler dışında özellikle büyükşehir adaylığı için konuşulan başka adaylar da var.
Ya da en azından niyetli olduğu bilinenler. Bunlardan biri EOSB Başkanı Nadir Küpeli. Küpeli ismi önceleri İYİ Parti ile anılsa da son dönemde rotayı Ak Parti’ye çevirdiği yönünde iddialar var. Hatta Polatlı’daki bir organizasyonda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüştüğü ve icazet arayışında olduğu söylentiler arasında. Gerçi küpeli “projelerin tamamlanması ve hayallerimizin gerçekleştirilmesi için bir döneme daha ihtiyacımız var” diyerek yeniden EOSB Başkanlığı’na aday olacağını ve şu aşamada siyaset düşünmediğini beyan etse de, bugünden adaylığını ilan etmesini düşünmek saflık olur zaten.
Ak Parti cenahında durum bu.
Gelelim Celalettin Kesikbaş’a…
Kesikbaş ile Harun Karacan arasındaki ilişki malum. Her ne kadar bir dönem aralarına kara kedi girdiği iddia edilse de nihayetinde eski arkadaşlar ve Karacan’ın Eskişehir Sanayi Odası seçimlerinde Kesikbaş’a verdiği destek ve seçilmesine olan katkısı ortada. Celalettin Kesikbaş sosyal demokrat görüşü ile tanınan birisi. Karacan ile olan yakınlığı AK Parti’den aday olmaya yeter mi ya da dünya görüşüne rağmen Kesikbaş Ak Parti adayı olur mu soruları var ortada. Ancak son günlerde konuşulan AK Parti’den ziyade Büyükerşen sonrası Büyükşehir adaylığının gönlünden geçtiği yönünde. Kesikbaş başarılı bir sanayici ve Sanayi Odası’nda da başarılı çalışmaları var. Yakın zamanda ilçe ziyaretleri yapması, ilçelerden verdiği manidar resimler ve mesajlar adaylık öncesi hazırlığı olarak değerlendiriliyor. Ancak son dönemlerde girdiği polemikler siyasete niyetli olan biri için oldukça acemice. Örneğin, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan birinin planlama yetkisi belediyelerde olmasına rağmen “şehrin değişik yerlerine 2-3 tane daha organize sanayi bölgesi kuracağız” demesi bu acemiliklerden biri.
URAYSIM’E SAHİP ÇIKAN KAZANIR
Alpu Ovası’nda yer itibariyle halkın da büyük tepkisini çeken URAYSİM Projesi ile ilgili beyanatları ve sadece kanunla yapılabileceği ortadayken, sanayicilerin enerji borçlarının EOSB tarafından yapılandırılması çağrısı da yine acemice. Ancak ne olursa olsun Celalettin Kesikbaş’ın bundan sonraki süreçte siyaset için hazırlandığı gayet açık. Lakin rehberini doğru belirlemesi lazım.
Yeni dönem siyaset için adı geçenlerden biri de Ticaret Odası Başkanı Metin Güler. Kendisi şu aşamada siyaseti düşünmediğini ifade etse de sayılan isimler içinde en itidalli ve kontollü gideni o… Son Ticaret Odası seçimlerini malum reaksiyona rağmen açık ara kazanmış olmasının ve görev süresi boyunca özellikle üye ilişkilerini diri tutmasının kendisinde bir özgüven yarattığını söylemek yanlış olmaz. Bana kalırsa da doğru.
Ticaret Odası Başkanlığı’na bir kez daha aday olursa kazanır mı, evet kazanır.
Ancak siyaset başka bir mecra. Metin Güler farklı bir ufka ve enerjiye sahip.
Kentin tüm dinamiklerine hakim ve donanımlı. Bulunduğu pozisyon itibariyle de halka daha yakın. Lakin kendisi adına gerekli şartlar oluşmadan harekete geçmeyecek kadar da hesap adamı.
Siyasette tabii ki oturduğun yerden şartların sana uygun hale gelmesini beklemek çok akılcı değil. Güler siyaseti düşünüyorsa çok daha başka şeyler yapmak zorunda.
Önümüzdeki her iki seçim Türkiye için olduğu kadar Eskişehir için de son derece önemli. Ülke olarak da, kent olarak çok zaman kaybettik. İmkanlarımız geniş, kaynaklarımız var. İhtiyacımız olan tek şey bu kaynakları yerinde ve doğru bir şekilde değerlendirebilecek vizyoner ve güçlü bir irade. Özellikle Eskişehir’de bu dönem doğru adamların doğru yerlerden aday olması ve yapılacak doğru seçimlerle kentin kaybettiği zamanı telafi etmesine imkan sağlayacak bir sonucun ortaya çıkması en büyük hayalimiz.