Üç Kilo Dolmalık biber, Her hafta uykusuz gözler..
Efendim her sıkıntının şüphesiz çözümü var lakin çözülmek istenirse
Şirintepe / Örme sokak üzerine her hafta pazartesi gunu kurulan semt pazarı geldiğimiz noktada nimet değil adeta büyük külfet.
İstisnasız her Pazartesi sabahı yedi de,
Hatta belki daha bile erken saatlerde başliyor kıyamet.
Akşama kadar karşı karşiya tezgahlarda ticaret yapacak pazar esnafı sürekli kavga ile başliyorlar o güne.
Ortada bağıra bağıra kufredenler,
Ve onları ayırmaya çalışanlar
Diğer taraftan malını tezgaha boşaltıp dizip boş kasayı top gibi kamyon kasasına fırlatanlar.
Saat kaç ? Sabah 07:00
Benim pazar esnafına hürmetim muhabbetim ayrı hepsi ile komşu gibi olduk, dost olduk.
Kışın sert soğuklarinda evdeki en büyük tencerem ile çorba yaparım bütün tabaklarim ve kaşıklarımı indiririm onlara ikram ederim
Ağrı kesici ilaç isterler ve su sıcaklarda istemeden buzlu su indiririm yanlarına.
Ama geldiğimiz noktada bu değerlerini ayrı bir kenara koymak ile beraber,
İnanın her hafta kavga, küfür ve fırlatılan kasa sesleriyle uyanmak ve aynı günün gecesi sabaha kadar da temizlik çalışmaları ile uyuyamamak canımıza tak etti
Bu sabah Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet Ataç’ı aradım.
O da çok fazla şikayet geldigini ama pazarı biraz oynatmanin bile çok sorun olduğunu, kapalı pazar için de trilyonluk bütçe ayırıp yaptirsak bile haftada sadece bir gün hizmet verdiği için sıcak bakmadiklarini söyledi
Pazarcılar odası başkanı Mehmet çiçek’i aradım uygun olmasalar gerek açmadılar.
Dolayısı ile bu mevzu çözülmek istenmeyen bir sıkıntı.Düşünülen tek şey ticaret.
Bu semt pazarı 1999 dan beri bu cadde üzerinde kuruluyor ama o yıllarda buralarda hep tipik yer evleri vardı.
Daha az insan yaşıyordu
Şimdi her yer apartman ve daha kalabalık
Ticari olarak pazar esnafını tatmin eder bir olgunluğa ulaştı ama vatandaşin gözünde uyku yok
Kavgalarin kiyametlerin koptuğu sabahın erken saatlerinde müdahale etmesi gereken zabıtanın bile mesaisi başlamamış iken,
Biz mahalle sakinleri gözümüzde uyku ve sersenişlerimiz ile güne başliyoruz.
Biri de çıkıp,
İnsanlar uyuyor,
Hastası var, yaşlısı var, bebeklisi var, vardiyeli çalisip nöbetten geleni var, saat sabahın yedisi demiyor.
Çünkü sabah gelip ticaretlerini yapıp gidiyorlar Onlar gidiyor temizlik işçileri geliyor. Bu sefer temizlik yüzünden sabaha kadar uyumuyoruz
Buradan Pazarcılar odası Mehmet Çiçek beyefendiye sesleniyorum.
Sayın başkan,
Ne iş yaparsak yapalım önce insanız ve halden anlamalıyız
Bunu en iyi hal’ciler anlamalı.
Burası bir yerleşim yeri
Bu hizmetin kapımızın önüne kadar geliyor olması büyük nimet ama huzursuzluk ya süreklilik ise can sıkıcı.
Lütfen kıymetli esnaf kardeşlerimiz gün içerisinde yine “Yaylalar yaylalar” şarkilari söyleyerek ticaretlerine devam etsin,
Ama sabahın erken saatlerinde bize ve kamyon kasasına firlattiklari boş kasalara acısınlar.
Artık canımız yanıyor.
Ticaretiniz bereketli ola,
Ömrünüz bereketli ola,
Ama Vatandaş da sadece ticari olarak düşünülmeye inşallah.
Kalın sağlıcakla..