2004-2014 arası Odunpazarı Belediye Başkanı,2019 Yerel seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Sakallı Seçim Gündemini Haber Ötesi’ne Değerlendirdi.

Haber Ötesi:Burhan Bey düz tecrübeli siyasetçisiniz artık Saatler sonra sandığa gideceğiz neler söylemek istersiniz?

Burhan Sakallı:Birkaç gün önce bir TV programındaydım.Program sunucusu arkadaşlarimizdan birisi bana söyle bir soru sordu,”Başkanım bence siz bu seçimi biraz abartıyorusunuz.
Bu seçimin tarihin en önemli seçimlerden biri olduğunu söylüyorsunuz.AK Parti’nin son 22 yılda girdiği en önemli seçim olduğunu söylüyorsunuz. Ben aynı kanaatte değilim” dediArkadaşımız kendisi Cumhuriyet Halk partisinden milletvekili aday adayı olmuştu
Hem de 14 Mayıs seçimlerinde deklere edilen bir arkadaşımız.
Biz seçimin önemli olduğunu düşünmüyoruz.
Siz AK Partililer öyle düşünüyorsunuz diye bir ifade kullandı.
Ben de kendisine cevaben,
Eğer senin dediğin gibi önemsiz bir seçim olsaydı,
İyi parti genel başkanı Meral Akşener’in bile afişlerde bilboardlarda ve sosyal medyada bir çok paylaşımı var.
“Tarihi seçimde sen de tarih yaz” diye bir sloganı var.
Yani Meral Akşener de bu seçimin tarihi bir seçim olduğunu söylüyor.
Demek ki bu sadece bizim iddiamız değil.
Bir başka şey ise,
Son bir hafta içerisinde Ameikada dört büyük dergi de pazar günü yapılacak seçimi kapaklarına manşet yaparak onlar da bu seçimin çok önemli bir seçim olduğunu, Recep Tayyip Erdoğan’ ım durdurulması gerektiğini ve bu seçim de Recep Tayyip Erdoğan’a oy verilmemesi gerektiği yönde algı oluşturuyorlar.
Demek ki Sadece Meral Akşener de değil, batılı dergiler de ya da ondergilerin arkasındaki,
Almanya, İtalya, Amerika hatta Fransa gibi ülkeler de bu seçimin çok önemli bir seçim olduğunu söylüyorlar.
Her şey ve herkes bir tarafa en manidar olan ise Kandildeki savaş baronlarının da benzer açıklamaları var.
Buldukları her fırsatta Cumhur ittifakı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar kazanması durumunda 15 Mayıs sonrası Türkiye de bir kaos çıkacağını hatta bunu iç savaşa kadar götüreceklerini, çünkü özerklik vaadlerinin olduğunu ve bu vaadlerin sonuçsuz ve havada kalmasına asla.musade etmeyeceklerini söylüyorlar.

Burhan Sakallı sözlerine şöyle devam etti.Oysa daha önceki seçimlerde de buna benzer söylemleri olsa da hiçbir zaman bu kadar yüksek dozda ve yüreklendirilerek ifade edemiyorlardı.
Demek ki PKK terör örgütü ve onların uluslararası paydaşları da bu seçimi tarihi buluyorlar.
Yani gelinen noktada herkesçe aşikar ki bu seçim önemli ve tarihi bir seçim.
Kırılma noktası teşkil edebilecek bir seçim.
Ve bu seçim sadece Türkiye için değil, Türkiye nin gönül coğrafyası için de önemli bir seçim.
Eğer öyle olmasaydı birkaç gün omce Bosna Hersek Cumhurbaşkanı AK parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız lehinde bir açıklama yapmazdı.
Arnavutluk başbakanının da benzer müsbet açıklamaları var
Macaristan başbakan Ve Cumhurbaşkanının da ülkemizdeki seçimin önemi ve Recep Tayyip Erdoğan desteği noktasında olumlu açıklamaları var.
Hülasa bu seçim Türkiye özelinden haricen Dünya üzerinde de takip edilen önemli bir seçimdir.
Hatta öyle ki,
ABD Başkanı Bıden bile AK parti hükümetinin ve Recep Tayyip Erdoğan ın iktidardan gitmesi için muhalefet partisi ile görüşerek iş birliği yapmaya hazırız diyerek alenen ifade etmişti.
Demek ki bu seçim Türkiye Gündeminden çok ötelere kadar uzanan bir önem arz ediyor.
Mesela biz hiç Norveç’teki seçimi merak etmiyoruz.
Amerika’daki seçimi merak etmiyoruz.
Danimarka daki, İngiltere’deki, Fransa’da ki seçimleri merak etmiyoruz.
Ama her nedense tüm bu ülkeler Türkiye’yi yakından takip ediyorlar.
Ve hepsinin AK Parti’nin ve Recep Tayyip Erdoğan ın bu seçimi kazanmaması noktasında bir fikir birlikleri var.
Dolayısı ile evet bu seçim çok önemli.
Çünkü Türkiye her geçen gün kendi kabuğunu çatlatıp o kabuktan çıkan, o 2000 li yılların öncesinde olduğu gibi tıkanıp kalan, sadece kendi gündemi ile meşgul, üretmeyen, katma değer yaratmayan, kendisi ve bölgesi için vizyon kazanmayan bir ülke değil artık.
Her anlamda hızla büyüyen bir ülke haline geldi.
Ekonomik anlamda, sosyal alanda, teknolojik anlamda, Bilimsel anlamda, sağlıktan savunmaya, alt yapıdan üst yapıya hayatın her alanında hem kendisi için hem de bölgesi için önemli bir katma değer meydana getiriyor.
Ukrayna , Rusya Savaşında Amerika’ya gittiğinde Türkiye nin tarafsız tavrını elestirmiş ve Ukrayna’nın yanında yer almalıyız demişti
Ukrayna’nın yanında olmak demek Amrikan politikasını savunmak demek.
Oysa biz savaşın başından itibaren ne Ukrayna’nın ne de Rusya’nın yanında olmadık hatta bölgede barışı tesis edebilecek bir pozisyondayız.
Hatta savaşan bu iki ülkeyi barış müzakeresi için aynı masada bulusturabilen tek ülkeyiz.
Recep Tayyip Erdoğan hem kendi ülkesi içerisinde hem de tüm bölgede barışı tesis eden, temin eden bir ülke olmak için, bir lider olmak için gayret ediyor.
Dünya’daki kaosun yüzde altmışbeşi Türkiye’nin de içinde olduğu bölgede başlayıp bitiyor.
Dolayısı ile Türkiye Irak’ı göz önünde bulundurduğumuzda, Suriye ve Libya yı göz önünde bulundurduğumuzda, hatta Lübnan ve Ukrayna’yı bile göz önünde bulundurdugumuzda adeta bir barış adası olarak yaşıyor.
Ama sadece kendi ülkesi için barişi tesis eden bir ülke değil, bölgesi ve komşulari için de barışı temin etmeye çalışan bir ülke.
Yani Türkiye eskiden olduğu gibi gündemi belirlenen bir ülke değil, dünya emperyalistlerinim kendilerine gündem ettiği bir ülke olmaktan çıkıyor,
Kendi gündemini belirleyen ve bölgesinde barış huzur ve esenlik için her şeyi yapabilen ve bu her geçen gün büyüyen gelişen müreffeh bir Türkiye olmuştur..Son birkaç ayda yapılanlara baktığımızda Türkiye artık dünyanın nükleer enerjisi olan bir ülkedir
Akkuyu da biz sadece bir nükleer santral kurmuyoruz.
Ayni zamanda nükleer teknolojiye sahip beş on ülkeden biri oluyoruz
Türkiye yaklaşık 710 milyar dolar bir doğalgaz çıkariyor.
İşte birkaç gün önce Cudi Gabar bölgesinde bulunan petrol rezervleri ile neredeyse günlük petrol tüketiminin yüzde yirmibeşini üretebilen bir ülke olmuştur.
Birkaç ay öncesinde SİHA üreten, İHA üreten dünyadaki az sayıda ülkelerden olan, kendinuerli helikopterini yapabilen, kendi yerli eğitim uçağını yapabilen, kendi hafif saldırı uçagini üretebilen, milli.muharip uçaklarini yapabilen hatta insansız savaş uçağını yapabilen bir ülke haline gelmiştir.
Gökyüzüne gözetleme merceği gönderebilen bir ülke olmuştur.
Dolayısı ile Türkiye prangalarından kurtuluyor ve iddia sahibi bir ülke haline geliyor ve hayatın her alanında dünyadaki başka ülkeler ile rekabet edebilen bir ülke olmuştur.
Yani ne Batı’nın ne doğunun bunların hiçbirisine tahammülü yok.
Türkiye bu şekilde dik duruşuna devam ettiğini icin ve vatandaşlarına bu duruşun yukselerek devam edeceğini vaad ettiği için ve bu yürüyüşü Recep Tayyi Erdoğan sağladiğı için rahatsız oluyor.
Biz şunu goruyoruz ki mesel Recep Tayyip Erdoğan meselesi değil,
Mesele Türkiye meselesi, mesele millet meselesi.ifadelerini kullandı