Site Rengi

DOLAR 34,5647
EURO 36,0360
ALTIN 2.997,25
BIST 9.462,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 16°C
Yağmurlu
Eskişehir
16°C
Yağmurlu
Cts 1°C
Paz 1°C
Pts 2°C
Sal 4°C

Başbakan Yıldırım: "Yıl sonuna kadar darbeye bizatihi karışanların görüldüğü bütün davalar sonuçlanmış olacak”

15.08.2019
A+
A-

Başbakan Binali Yıldırım, "Ümit ediyorum ki, bu yıl sonuna kadar darbeye bizatihi karışanların görüldüğü bütün davalar sonuçlanmış olacaktır" dedi.
Başbakan Yıldırım, Beştepe Millet ve Kongre Merkezinde düzenlenen Adalet Şurası’nda konuştu. Adaletin, dünyada düzenin ve aynı zamanda devletlerin temel direği olduğuna dikkat çeken Yıldırım, "İnsan ve toplum hayatında en yüce erdem ve en büyük fazilettir. Kamu vicdanı en şaşmaz adalet terazisidir. Bizim işimiz de kamu adına devlet ile toplum ilişkileri düzenlemek, bireyin ve toplumun hukukunu korumaktır. Sınırlarını akıl, duygu ve vicdanın çizdiği siyasal hayatımız, tarih boyunca adaletle genişlemiştir. Tarih boyunca adalet, inancımızın, kültürümüzün ve devlet hayatımızın en temel unsuru olmuştur. Devlet ve toplum düzenini adaletten başka ayakta tutacak bir güç mevcut değildir. Siyasal sistemler, farklı fikir ve teoriler hep olmuştur. Bu süreçlerde değişmeyen ve eskimeyen adalettir" diye konuştu.
Adaletin her şeyden önce insanı merkeze alan, insanı mutlulukla, erdemle yaşatan sosyal ve siyasi bir düzen arayışı olduğunu kaydeden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim önceliğimiz adalet ve kalkınma olduğu için yolun başından beri bu iki temel kavramı birbirine bağladık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin siyasi tarihinin son 15 yılına bu iki kavram mührünü vurmuştur. Bir yandan kalkınma hamlelerimizde refahı büyütürken, diğer yandan bunu sosyal tabanlara yayma gayretinde olduk. Sosyal politikanın esası da adalet olmuştur. Dezavantajlı grupların desteklenmesi ve korunması bize göre adaletin olmazsa olmaz şartıdır. Bütün vatandaşlarımız için fırsat eşitliğinin sağlanması, kamu hizmetlerinin erişilebilir kılınması, hak arama yollarının açık tutulması esastır. Sosyal barış, ekonomik istikrar, devlet düzeni ancak iyi çalışan adalet sistemi ile sürdürülebilir. Biliyoruz ki, geciken adalet vicdanları yakan bir ateşe dönüşmektedir. Hızlı ve etkili işleyen bir adalet sistemiyle başından beri iktidarımız öncelikleri içerisinde yer almıştır."

"İnsanı yüceltmeyi, yaşatmayı esas alan bir adalet anlayışı yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir"
Yıldırım, son 15 yıl içerisinde birçok düzenleme yaptıklarını vurgulayarak, "Hukuk ve yargı sistemini, insana hizmet eden bir araç olarak işler hale getirmek için birçok reform yapıldı. Zamana yenilen mevzuat hükümleri tamamen gözden geçirildi ve birçok temel kanun yenilendi. Yargı bağımsızlığını, tarafsızlığını anayasal teminatla güçlendirdik. Kamu denetçiliği ile idarenin demokratik denetimini de sağladık. Son olarak OHAL İtiraz Komisyonu ile OHAL dönemi işlemlerine idari ve yargısal denetime açtık. Ağır iş yükü altındaki mahkemelerin yükünü azaltacak adımları da ihmal etmedik. İstinaf yargısı ile iki dereceli yargılamadan üç dereceli yargılamaya geçtik. Adli yargıda halen 9 merkezde faaliyet gösteren istinaf mahkemelerinin sayısını arttıracağız, 15’e çıkartacağız. Diyarbakır, Kayseri, Konya, Sakarya, Trabzon, Van istinaf mahkemeleri önümüzdeki dönemde faaliyete geçecek. Yargı sistemimizin ihtiyacı olan insan, kaynak ve kapasitesini arttırmayı ihmal etmedik. Ceza politikalarının ıslah amacına uygun olarak ceza infaz sisteminde köklü bir dönüşüm yaptık. Bilişim teknolojilerinin yargı alanında kullanımında dünya çapında çığır açtık. UYAP ile yargı hizmetlerini elektronik ortama taşıdığımız gibi SEGBİS sistemi ile uzakları yakın ettik. Adliye binalarımızı temelden çıkarttık saraya dönüştürdük. ‘Adalet Mülkün Temeli’ denince gençliğimde ilçeye gittiğimde hep adaletle ilgili birimlerin hep bodrum katta olduğunu görüyordum. Herhalde bunun için adalet mülkün temeli diyorlar diye yorum yapıyordum. Bugün ülkemizde adalet sistemimizin ihtiyacı olan, yakışan adalet saraylarını temelden çıkarttık. Adaletin en iyi şekilde tecelli etmesi içinde ihtiyacımız olan insan kaynağıdır. Bina sayısı iki kattan fazla artarken kapalı alan miktarı 6,5 kat artmıştır. Adaletin dayanağı ve kaynağı hep insan olmuştur. İnsanı yüceltmeyi, yaşatmayı esas alan bir adalet anlayışı yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir" dedi.
"Yargıya olan güveni daha da arttırmak ve yargılamaları hızlandırmak amacıyla yeni bir reform paketini yakın zamanda meclise getireceğiz" diyerek sözlerini sürdüren Yıldırım, "Uyuşmazlıklara süratle cevap verecek, yeni çatışmalar üretmeden itilafları kalıcı şekilde çözecek ve sistemi işler halde tutmak hayati öneme sahiptir. Mahkemeler klasik dava ve hak arama yolları için gereklidir ancak yeterli değildir. Günümüzde hukuk sistemleri, adaletin sosyal hedefine de odaklanmaktadır. Hedef, uyuşmazlıkları en kısa sürede, en az maliyetle etkili bir şekilde çözmektir. Bunun için alternatif usuller giderek yaygınlaşmaktadır. Adalet, hakikat sevgisidir ancak filozoflar hakiki sevgiyi öteden beri adalete üstün tutmuştur. Yargısal yolları açık ve hazır tutmak kadar toplumun sorun çözme kültürünü geliştirmek, sulh ve anlaşma yollarını teşvik etmek aynı derecede önemlidir. Bu anlayış ile hukuk sistemimize kazandırdığımız uzlaşma ve arabuluculuk gibi uygulamalar kayda değer sonuçlar vermeye başlamıştır. Uyuşmazlıklarda arabuluculuk uygulaması ekim ayında yenilenen iş mahkemeleri kanunu ile yeni bir sefahat kazanmıştır" ifadelerini kullandı.

"Hukuk devleti ilkesine halel getirmeyeceğiz, keyfiliğe müsaade etmeyeceğiz"
Hukuku, adaleti sağlamanın imkanı olmaktan çıkartıp, örgütsel bir yapının aracı haline dönüştürmek isteyenlerin hukuk sistemine büyük zararlar verdiklerini söyleyen Yıldırım, şunları söyledi:
"FETÖ ile mücadele, istiklal ve istikbal mücadelesi olmanın yanında, yargının güven ve itibar mücadelesine dönüşmüştür. Bu mücadeleyi, adalet terazisini doğru tutarak kazanacağımıza yürekten inanıyorum. Başarının tek yolu, hak, hukuk ve adaletten sapmamaktır. Hile ve tuzaklara, hukuku çiğneyenlere, hukuku yücelterek cevap vermektir. Hukuk devleti ilkesine halel getirmeyeceğiz, keyfiliğe müsaade etmeyeceğiz. Yargıyı araç haline getirenlere, adaletin ne büyük bir değer olduğunu her kararımızda göstermeliyiz. Hukukun ve vicdanın gösterdiği istikametten şaşmamalıyız. Suçlular hak ettiği cezayı mutlaka görmelidir. Başta 15 Temmuz darbe girişiminin asil failleri olma üzere suçlular hak ettiği cezayı mutlaka görecektir. Bu beklentinin süratle karşılanması ne kadar önemli ve hayati ise, bu süreci zehirleyecek, sulandıracak, amacından ve ekseninden çıkartacak tuzaklar karşısında da dikkatli olmak o kadar önemlidir. Devam eden iki grup davamız var. Birincisi; darbe teşebbüsü ile doğrudan ilgili olanlar. Bunlar kesin hüküm yolunda süratle ilerlemektedir. Ümit ediyorum ki bu yıl sonuna kadar darbeye bizatihi karışanların görüldüğü bütün davalar sonuçlanmış olacaktır. İkincisi; örgüt üyeliği ile ilgili davalar vardır. Bunlar sayısal olarak çok daha büyük. Bu davalarda örgüt üyeliğinin tespiti ayrı bir dikkat ve titizlik gerektiriyor. İşaretler FETÖ’nün ilgisiz birçok insanı adli sürecin içine çekme gayretinde olduğunu göstermektedir. Bu sinsi plan adalet sistemimize kurulmuş bir tuzaktır. Ancak adalet camiamız bu tuzağa asla düşmeyecektir. Bunun en güzel ve en güncel örneği, çok önemli bir delil olarak gördüğümüz ByLock’taki teknik kumpasın açığa çıkartılmasıdır. Savcılarımız, Hakimlerimiz bir kuyumcu titizliği ile çalışacak, haklıyı haksızdan, suçsuzu suçludan mutlaka ayırt edecektir. Türkiye’nin gücü hukuk devleti olmaktan geliyor. Hiçbir vesayet girişimi devletle vatandaş arasına giremeyecek. Demokrasiden, hukuktan, adaletten, özgürlüklerden, temel hak ve hürriyetlerden taviz vermeyeceğiz. Demokrasiye, millet iradesine, milletin hukukuna kast edenlere göz açtırmayacağız. Devletin silahını millete doğrultan FETÖ teröristleri bugün mahkemelerde hesabını veriyor. Ayrıca, darbe teşebbüsüne kalkanlar, tankları demokrasiye karşı yürüten 28 Şubat darbecileri de aynı şekilde adalet önünde hesabını vermektedirler. Demokrasi ve hukuk devleti yolunda bütün kazanımlarımızı bundan sonra da arttırarak devam edeceği. Devletimiz ve milletimiz adaletle payidar olsun."

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.