Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir °C
Eskişehir
°C
°C
°C
°C
°C

Hocalardan Vakıf ve Şirketlerin içini boşaltma dersi

Hocalardan Vakıf ve Şirketlerin içini boşaltma dersi
13.07.2025
A+
A-

Eskişehir’de yaşananların sıradan bir vakıf öyküsü olmadığını artık hepimiz biliyoruz. Bu, kamu kaynaklarının kişisel servet üretme aracına dönüştürüldüğü bir organizasyonun hikâyesidir. Yıllarca üniversitenin ve halkın gözlerinin önünde inşa edilen bu yapı, aslında dikkatle örülmüş, katmanlı ve hesaplanmış bir düzenin sonucudur. Ve şimdi bu düzenin merkezinde, görünürde bağımsız ama fiilen birbirine bağlı vakıf ve şirketlerden oluşan bir örümcek ağı duruyor. Organize şekilde hareket edilerek oluşturulan bu ağın temelini, Anadolu Üniversitesi’ne bağlı bazı vakıf kuruluşlarının işlevlerinin sona erdirilmesi ve bu yapılarla ilişkili taşınmazların ESBAV’a devredilmesi oluşturuyor. Böylece üniversite kaynakları, adım adım kontrolü bir grup kişinin elinde olan vakıf ve şirketler zincirine aktarılıyor.

Örneğin, üniversiteye ait İÇEM ve Eğitimi Destekleme Vakfı (EDEV) faaliyetlerine devam etse de, bu süreçte yaklaşık 20 şirket kuruluyor. Bunların içinde ETAM A.Ş., ETAM Ltd. ve Tuna Turistik A.Ş. gibi halen faal olan şirketler var. Ancak 2020 yılı itibarıyla, Anadolu Üniversitesi’nin bu şirketlerdeki hisseleri satılarak üniversitenin bu yapılarla hukuki bağı tamamen sona erdiriliyor. Geriye sadece Atap A.Ş. ve Anatek A.Ş. kalıyor. Böylece kamu tüzel kişiliği ile özel yapı arasındaki yasal bağ koparılmış oluyor.

Bu noktadan sonra operasyon başlıyor.        Tuna A.Ş. ve ESBAV, aile üyelerinin kontrolüne geçiyor. Yılmaz Büyükerşen, damadı Yavuz Tuna ve Ahmet Durmaz bu yapının temel aktörleri. Bu yapıda aile dışından yer alan tek kişi Ahmet Durmaz. İlginç olan şu ki, şirketler birbirine karşılıklı olarak hissedar yapılıyor. Görünüşte karmaşıklaştırılan bu yapı, gerçekte hisse oranlarının kimlere ait olduğunun gizlenmesini sağlıyor. Bu durum, Türk Ticaret Kanunu’nun şeffaflık ve dürüstlük ilkesi ile de açıkça çelişiyor.

ETAM A.Ş. ise bu sistemin en kritik parçalarından biri. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi’nin basılı materyal ihtiyacını karşılamak üzere kurulan bu şirket, yıllar içinde sınav sisteminin dijitalleşmesiyle birlikte büyük miktarda kamu kaynağını yöneten bir yapıya dönüşüyor. İddialara göre ETAM A.Ş. üzerinden aktarılan para, milyarlarca lirayı buluyor. Bu şirket, kamu kaynağını özel yapıya taşıyan bir araç haline geliyor. Yani bir anlamda, “paranın kamudan çıkış kapısı”.

ETAM A.Ş.’nin yıllar içinde üniversite kaynaklarıyla edindiği gayrimenkullerin listesi hayli kabarık. Lojmanlar, misafirhaneler, bürolar, hatta tekneler… Bunlar arasında en dikkat çekici olan ise, Marmaris Turunç’taki, denize sıfır yazlık villa. Bu mülk, uzun yıllardır Yılmaz Büyükerşen’in kullanımında ve ETAM A.Ş. adına kayıtlı. Bugünkü değeri yaklaşık 2,5 milyon dolar.

2003 yılında yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ile birlikte, vakıf şirketlerinin kamuya ait kitap basımını yapamayacak hale gelmesi üzerine ETAM’ın fonksiyonu ortadan kalkıyor. Bu aşamadan sonra şirket görünmez kılınmaya çalışılıyor, içi boşaltılmaya başlanıyor.

Eskişehir Yunuskent’te bulunan 17 adet konut, aralarında Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve eşlerinin de bulunduğu 15 kişiye satılıyor. Bu satışlar, “kurum içi menfaat temini” iddialarını güçlendiriyor.

Daha da dikkat çekici olan, ETAM’ın TUNA A.Ş.’deki 10.000 adet nama yazılı hissesinin 1,08 TL gibi düşük bir bedelle Ahmet Durmaz’a satılması. Oysa iddianameye göre bir hisse değerinin 4,31 TL olması gerekirdi. Bu satış, şirketin zarara uğratıldığı ve kamu malının değerinin altında elden çıkarıldığı yönündeki ciddi iddiaları gündeme getiriyor.

Ancak bu iddialar, artık yalnızca kamuoyuna yansıyan tartışma başlıkları değil. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianameye dayanılarak açılan ceza davasında; Yılmaz Büyükerşen, damadı Yavuz Tuna, Ahmet Durmaz ve diğer şüpheliler hakkında “nitelikli zimmet”, “görevi kötüye kullanma”, “güveni kötüye kullanma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından kamu davası açılmıştır.

İddianamede, vakıf ve şirketler üzerinden yürütülen bu işlemlerin sistematik şekilde kamu kaynaklarının özel mülkiyete aktarılması amacıyla yapıldığı, düşük bedelli devirlerle kamu zararına yol açıldığı açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle konu yalnızca etik değil, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında ağır yaptırımlar gerektiren bir ceza yargılamasının konusudur.

Yine Ahmet Durmaz’a aşağıdaki gayrimenkuller satılıyor.

Çağdaş Okulları’nın bulunduğu arsanın %28’ine sahip olan ETAM A.Ş. hissesi de Tuna A.Ş.’ye devrediliyor. Bu noktada dikkat çeken bir diğer olay da, Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi içerisindeki bazı arazilerin kamulaştırma bedelleri üniversite bütçesinden ödenmiş olmasına rağmen tapularının ESBAV adına çıkarılmasıdır. Bu araziler, 2012 yılında ESBAV tarafından üniversiteye “takas yoluyla” tekrar satılıyor.

EDEV ise Tuna A.Ş.’deki %21,09’luk payını ESBAV’a, ETAM A.Ş.’deki %37,03’lük payını da ETAM Eğitim Ltd. Şti.’ne devrediyor. Böylece EDEV’in, dolayısıyla Anadolu Üniversitesi’nin Tuna Turistik A.Ş. ile hiçbir doğrudan bağlantısı kalmıyor.

Bu süreçte ETAM A.Ş.’nin Eskişehir OSB’deki son mülkü de 13.500.000 TL’ye satılıyor. Böylece 2018 yılına gelindiğinde şirketin içi tamamen boşaltılmış oluyor.

Ancak bu da bir son değil.

Tuna A.Ş.’nin 2020 tarihli genel kurulunda, şirketin sermayesi 8,3 milyon TL artırılıyor. Bu artışın 6,3 milyon TL’si, ETAM’ın yaptığı taşınmaz satışlarından sağlanan kaynakla karşılanıyor. Böylece ETAM, Tuna A.Ş.’deki payını %34,7’den %48,4’e çıkararak hâkim ortak konumuna geliyor.

Bugün itibarıyla ETAM A.Ş., Tuna A.Ş.’nin %50’sine yakın payına sahip. Ancak bu değişiklik, kontrolün el değiştirdiği anlamına gelmiyor. Çünkü ESBAV, ETAM A.Ş.’nin %60,53’üne sahip. Ayrıca ESBAV, Tuna A.Ş.’de doğrudan da %35,1 oranında hisse sahibidir. Bu iki veriyi bir arada düşündüğümüzde, Tuna A.Ş.’nin yönetiminde ve temsiliyetinde fiili hâkimiyetin hâlâ ESBAV’da olduğu açıkça görülmektedir.

Öte yandan, bu yapının en görünür yüzlerinden biri olan Özel Çağdaş Okulları ve Antalya’daki otel gibi mülklerin hisseleri de aile fertleri arasında paylaştırılmıştı. 4 Aralık 2023 tarihinde yapılan pay devirleriyle, Yılmaz Büyükerşen’e ait 326.509, eşi Seyhan Büyükerşen’e ait 125.000, kızı Burcu Büyükerşen Tuna’ya ait 250.000, damadı Yavuz Tuna’ya ait 125.000, diğer kızı Yaprak İşçibaşı’na ait 125.000, eşi Mustafa İşçibaşı’na ait 125.000, yine aynı aileden Çağla Gezer İşçibaşı’na ait 125.000 ve Ahmet Durmaz’a ait 732.838 adet hissenin bir kısmı, yani 250.000 adedi ESBAV Vakfı’na geri verilmiştir.

Yani yıllarca vakıftan alınıp özel mülkiyete aktarılan bir yapı, ancak yargılama tehdidi ortaya çıkınca vakfa iade edilmiştir. Bu tablo, kamuoyunun vicdanında derin bir soru işareti bırakmaktadır. Bu yapıya artık ESBAV vakfında dahi güvenilemediğinden olacak ki, vakıf yönetiminden el çektirilerek ESBAV’a da kayyum atanmıştır. Özel Çağdaş Okulları da yine aynı şekilde kayyum kontrolüne geçmiştir.

Sonuç olarak, ETAM A.Ş., kamu kaynaklarıyla büyütülmüş, kamu görevi sona erdiğinde içi boşaltılmış, ardından özel bir şirketin kontrolünü sağlamak için yeniden kullanılmaya başlanmıştır.

Bu işlem silsilesinde ETAM A.Ş., hem üniversite kaynaklarının dışa aktarım aracı, hem de aile şirketlerindeki ortaklık yapısını karartma perdesi haline getirilmiştir.

Bu operasyonu yürütenler ise kamuya uzun yıllar hizmet etmiş üç isim: Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Prof. Dr. Ahmet Durmaz ve Büyükerşen’in damadı Doç. Dr. Yavuz Tuna.

Yarın: Gizemli Şirket – Tuna A.Ş.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.