Açıköğretim Sistemi Onun İçin Umut Oldu

Bir yandan kanser ile mücadele edip, diğer yandan da Anadolu Üniversitesi’nin sağladığı Açıköğretim sistemi ile üniversiteye başlayan Özlem Yılmaz bu sene mezun olarak kep atan öğrencilerden biri oldu. 
Sayısı milyonlara ulaşan, farklı meslek ve yaş gruplarından öğrencilerin birlikte eğitim alabildiği bir model olan Açıköğretim sistemi, çeşitli nedenlerle lisans eğitimine devam edemeyen birçok insanın yeniden öğretim sürecine katılması için olanak sağlıyor. 4 yıl önce bir yandan kanserle mücadele edip öte yandan Açıköğretim sistemi ile üniversite öğrenimine başlayan Özlem Yılmaz da eğitim hayatı kesintiye uğramış kişilerden biri. Yaşadığı zorlu süreçte Anadolu Üniversitesi bünyesi altında gösterdiği başarılarla kendisine motivasyon sağlayan Yılmaz, 2018-2019 öğretim yılı mezuniyet töreninde kep atan öğrenciler arasında yerini aldı. 

“İlk sıraya bir üniversite bitirmeyi koydum” 
2015 yılında kendisine 3’üncü evre kanser teşhisi konulduğunu ve ardından zorlu bir süreç geçirdiğini söyleyen Yılmaz, “Eğitimin hayatımdaki yeri çok büyük. 2015 yılında 3’üncü evre kanser teşhisi konulduğunda benim için çok zorlu bir süreç başladı. Hastalıkla boğuşmak hayattaki diğer zorluklarla boğuşmaya benzemiyor. Birisi karşınıza geçip diyor ki ‘kansersiniz’ ve ‘umut var mı’ diye ağır bir soru soruyorsunuz. O sorunun cevabı iki dudağın arasında ‘umut var’ ya da ‘yok’. O süreç çok zorluydu ve ölümle yüzleştikten sonra yaşarken yapılacaklar listesi çıkardım. 42 yaşındayım ve zamanında eğitimimi tamamlayamadım. Bu durum içimde derin bir yaraydı ve ilk sıraya bir üniversite bitirmeyi koydum. Ölmeden önce bunu gerçekleştirmem lazımdı. 2016 yılında Sosyoloji lisans programına kayıt yaptırdım" şeklinde knuştu. 

“Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemini tek kelime ile anlat derseniz ‘umut’ derim” 
Tedavileri devam ederken hayatında bir sürü şeyin değişmeye başladığını belirten Yılmaz, "Canlı derslere aktif olarak katıldım. Değerli hocalarım gün boyu evimizin içerisindeydiler. Açıköğretim Fakültesi hocaları egosuz ve mütevazi insanlar. Eğitimci olma erdemini gerçekten içlerine sindirdiklerini ve öğrenciye faydalı olmaya çalıştıklarını hissettim. Bu güzel ilişkiler beni hayatta tuttu. Kızım benim evde ders çalıştığımı gördükçe o da ders çalışmaya başladı. İlk dönemi bitirdikten sonra tümörümün küçüldüğünü öğrendik. Şu an anlatırken jet hızıyla anlatabiliyorum ama bunlar yaşarken çok zorlu olan süreçler. Hocaların hepsini çok seviyorum ve burada olmanın mutluluğunu, keyfini kelimelerle ifade etmem çok zor. Ama eğer Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemini tek kelime ile anlat derseniz ‘umut’ derim" açıklamalarında bulundu. 

“Yüksek lisans ve ikinci üniversiteyi okumak istiyorum” 
Sağlık sorunları yaşayan bir anne olarak örgün eğitimde devam sorunu yaşayabileceğini bu yüzden Açıköğretim sistemini tercih ettiğini anlatan Yılmaz, "Evimde ve hatta tedavi sonrası dinlendiğim yerde kitaplarımı okuyarak, ders görüntülerini izleyerek bugün uluslararası geçerliliği olan bir diploma almaya hak kazandım. Açıköğretim sistemi her yerden katılabildiğin bütüncül bir öğretim süreci. Şu anda kontrollerim devam ediyor ama iyiyim. İnşallah yüksek lisans ve ikinci üniversiteyi okumak istiyorum. Önceliğim yüksek lisans. Bunu yaptıktan sonra hazırlanıp belki Anadolu Üniversitesi’ne gelirim" ifadelerini kullandı. 

“İnşallah kızım da burayı kazanır ve o kazandığında da ben doktoramı yapıyor olurum” 
Son olarak törende olmaktan duyduğu mutluluğu da değerlendiren Özlem Yılmaz, “Bugün burada her yaş grubundan çok güzel bir kalabalık var. Eminim hepsinin benim gibi bir hikayesi var. Böyle bir çağda eğitim hayatını yarıda bırakmak insanların içinde ciddi bir yara olarak kalıyor. Bu güzel kalabalığın içerisinde birlikte olmak çok güzel bir şey. Eğitim hayat boyu süren bir süreç olduğu için ben şu an bir sosyolog adayıyım diyebiliyorum. İstediğin yerden istediğin şekilde artık dijital yayınlarda çoğaldı. Öğrenme fırsatı açısından e-kampüs müthiş bir şey. Ülkemizde bu tür uygulamaları gerçekleştirmeye çalışan bir iki tane yer var ama en güzeli Anadolu Üniversitesi. İşini layığıyla yapan insanların bir araya geldiği çok güzel bir üniversite. İnşallah kızım da burayı kazanır ve o kazandığında ben doktoramı yapıyor olurum. Umut hep var, sadece umudumuzu canlı tutmayı bilelim" dedi. 

“Annesinin mezuniyetini görmek herkese nasip olmaz” 
Törene katılan Özlem Yılmaz'ın eşi Hasan Akpek eşiyle gurur duyduğunu ve her şeyi başaracağına inancının tam olduğunu söylerken kızları Ece Su Akpek, “Annemin hayali üniversite mezunu olmaktı. Sınavlara soğukta, sıcakta birlikte gidip gelmek ikimiz için de yorucuydu ama sonunda başarıyla bitti. Annesinin mezuniyetini görmek herkese nasip olmaz, gerçekten çok şanslıyım” diye belirtti.