Yangında Riskli Dönemler Başlıyor
Haziran ayında yurt genelinde meydana gelen yoğun yağışların ardından olgunlaşıp kuruyan ot ve tarım bitkileri riskli dönemlere girdi. Hava sıcaklığının hissedilir derecede artmasıyla, tarım arazilerinde artan yangın ihtimaline karşı itfaiye ekipleri adeta tetikte bekliyor.
Yoğun yağışlı geçen bir ayın ardından hava sıcaklığının mevsim normallerine dönmesiyle, özellikle kırsal kesimlerdeki tarım arazilerinde yangın riski artmaya başladı. Yağışların olgunlaştırdığı ot ve tarım bitkileri, güneşli ve sıcak havayla kuruyarak küçük bir kıvılcımla yanma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
“Haziran ayından sonra ot yangını, ekin yangını, anız yangınları gerçekleşmekte”
Yaz döneminde tarım arazilerinde meydana gelebilecek yangın riskleri konusunda alınan önlemlerden bahseden Eskişehir İtfaiyesi Daire Başkanı Ergün Peker, “Yıllık bazda değerlendirdiğimizde, yangınlar periyodik olarak farklılık göstermekte. Kış aylarında ağırlıklı olarak ev yangınları ön plana çıkmakta. Bununla birlikte haziran ayından sonra iklim şartlarına da bağlı olmak üzere; ot yangını, ekin yangını, anız yangınları gerçekleşmekte. Mesela şu an da bulunduğumuz ayda, ot ve ekin yangınları pek yok ancak mevcut olan hava koşullarına göre bu durum değişiklik gösteriyor. Bu ay yağışların fazla olması sebebiyle otlar uzadı ve yağışların kesilmesiyle bu otlar kuruyacaktır. Bununla beraber ekinler olgunlaşmış hale gelecektir ve bizim için Eskişehir olarak yangınlarda en riskli dönem bugünden itibaren başlamış bulunmakta. Bundan dolayı bizim almış olduğumuz önlemler var. Bazı mahallelerimize yangın söndürme tankerleri dağıttık, 2011 yılında 2 adet olan yangın müdahale grubu bugün 18’e çıkarıldı. Eskişehir’in bütün ilçelerinde teşkilatlanmış durumdayız, tüm ilçelerimizde itfaiye müdahale gruplarımız mevcut. Şehir merkezinde 4 adet grubumuz var. Hızlı bir şekilde, mevcut olan yangınlara müdahale etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
“Yangın çok hızlı bir şekilde yayıldığında ormana sıçrayabiliyor”
Başkan Peker, ot, anız yangınlarını önlemek için insanların uyması gereken kuralları da hatırlatarak, “Öncelikle, sigara içildiği zaman kesinlikle söndürülmeden atılmaması gerekir. Bunu artık davranış biçimine dönüştürmek gerekiyor. Diğer taraftan elimizde bir şişeyi seyir halindeyken ya da herhangi bir yerdeyken rastgele atıp, kırıp bırakmamak lazım, çünkü mercek görevi görüp orayı yakma riski bulunmakta. İkinci konu ise; anızların yakılması. Biliyorsunuz bu, bölgede yaşayan canlıların da katledilmesi anlamına geliyor ve toprak için de zararlı. Kesinlikle yakılmaması gerekiyor. Genelde ot, ekin, anız yangınları ilçelerde oluşmakta. Bundan dolayı da ilçe gruplarımızla birlikte riskli alanlarda yangın söndürme tankerleri mevcut. Bu tankerlerin mutlaka aktif tutulması gerekiyor. Biz oraya gidene kadar oradaki ilgililerin, yetkililerin hemen o tankerle o yangına müdahale etmeleri gerekiyor. Diğer yandan da ekin yangınlarında, o anda o yangının traktörle çevrilmesi yani hassas davranılması gerekir. Oradaki vatandaşlarımızın da hassas olması gerekiyor ki o yangın orada daha fazla yayılmasın. Ot, ekin, anız yangınları bilerek veya bilmeyerek oluştuğu zaman sadece oradaki canlıları öldürmüyor, yakın ev varsa evi yakıyor. İkincisi; ormanlara yakın arazilerimiz var, buralarda tarım alanları var, burada çıkan bir yangın çok hızlı bir şekilde yayıldığında ormana sıçrayabiliyor. O zaman daha da büyümüş hale geliyor. Diğer tarafta, karayolları çevresinde oluşan yangınlar, karayollarında seyir halindeki trafiği de olumsuz etkileyebiliyor” şeklinde konuştu.
“Yaklaşık 30 bin kişiye yakın öğrenciye eğitim verdik”
Öte yandan İtfaiye Daire Başkanı Ergün Peker, “Bizim dönemler halinde eğitimlerimiz var. 2018 yılında yaklaşık 30 bin kişiye yakın öğrenciye eğitim verdik. Okullarda, buraya gelen vatandaşlarımıza yangın eğitimi verdik, vermeye de devam ediyoruz. Halkımızı bilinçlendirmek için bütün gücümüzle çaba sarf ediyoruz. Yeter ki bilgi sahibi olalım ve bu bilgiyi davranış biçimine dönüştürelim” dedi.