Site Rengi

DOLAR 34,5387
EURO 35,9978
ALTIN 3.009,55
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 16°C
Karla Karışık Yağmurlu
Eskişehir
16°C
Karla Karışık Yağmurlu
Cts 1°C
Paz 2°C
Pts 4°C
Sal 5°C

Kazak Gelinin Hobisi Gerçek İşi Oldu

15.08.2019
A+
A-

Eskişehir’e 17 yıl önce üniversite okumak için gelen Kazakistan uyruklu Mina Yıldırım, hobi olarak başladığı kabak işleme sanatında kısa sürede usta oldu.  

Üniversiteyi bitirdikten sonra uzun yıllar muhasebeci olarak çalıştı. Ardından burada evlenen Yıldırım, bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Çocuğu ile ilgilendiği sırada hobi olarak kabaklara ilgi duymaya başlayan Kazak gelin Mina, eğitimi aldıktan sonra birbirinden farklı oyma kabaklarla, çok sayıda ürün yaptı ve defalarca sergi açtı. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsünde usta öğretici olan, şimdi öğrenci de yetiştiren Yıldırım, işini severek yaptığını söyledi. 

“El sanatlarına yatkın olduğumu fark ettim” 
Mina Yıldırım, “Anadolu Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Bir süre muhasebecilik yaptım. 10 yaşında bir oğlum var. Oğlumla ilgilenirken, boş zamanlarımda hobi olarak başlamıştım. El sanatlarına yatkın olduğumu fark ettim. Severek yaptığım için de çok güzel işler çıkıyor” dedi. 

“Kabağın işlenmiş halini ilk kez tatilde gördüm” 
Tatile gittiği Bodrum’da kabakların ilk kez dikkatini çektiğini söyleyen Yıldırım, konuşmasının bir bölümünde şunları söyledi: 
“Bu işi ben neden yapmayayım dedim. Araştırmalar yaptım. Ardından eğitimini aldım ve sonra bırakmadım. 5 yıldır aralıksız yapıyorum. Kabakları işlemek isteyen çok kişi var. Önemli olan bu işi sevmek. Biraz zor bir iş. İçinin ve dışının temizlenmesi çok sabır gerektiriyor. Yakma, oyma, ekşitme tekniklerimiz var. Hayal gücü çok önemli. Atalarımız ne yapmış, çok araştırıyorum. Geleneksel el sanatlarını yaşatmak için kendime misyon edindim. Sergilerimiz oldu. Başarılar işlerimiz çıkmaya devam ediyor.” 

“Eşim en büyük destekçim oldu“ 
Kabak işlemede bazı ürünlerin bir ayı bulduğunu ifade eden Mina Yıldırım, “İşçilik olarak ürünler değişiyor. Kimi kabaklarımız var boncuk ve boyama işlemi en kolayı. Üç gün içinde yapıyoruz. Eskitme ürünler var. Desenleri hiçbir yerde olmayan ürünleri yapmak 1 ayı bulabiliyor. Özel konseptlerimiz var. Bu işte en büyük destekçim eşim. Eşim sağ olsun beni her zaman destekledi. Bazı yetişemediğim yerlerde de eşim yardım ediyor. Her zaman onun tam desteğini hissediyorum. Ona da teşekkür ederim” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.