Eskişehir Raylı Sistemler Konusunda Israrcı

Eskişehir’in raylı sistemlerinin milli üretim merkezi olma potansiyeline sahip bir kent olduğuna dikkat çeken Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir’in 1894 yılından bu yana raylı sistem kültürünün olduğuna dikkat çekti.

Eskişehir’de hem potansiyel olarak TÜLOMSAŞ ’ın hem de TÜLOMSAŞ ’ın oluşturmuş olduğu yan sanayi ve şu an da ana sanayi haline gelmiş olan şirketlerin olduğunu hatırlatan Kesikbaş, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Eskişehir, yerli ve milli hızlı trenlerin lokomotiflerin vagonların üretim merkezi konumunda. Biz Eskişehir sanayisi olarak Eskişehir’in mutlaka raylı sistemlerde milli ve yerli üretim merkezi olmasını istiyoruz. Eskişehir bunu fazlasıyla hak ediyor ve Eskişehir’deki firmalar hem TÜLOMSAŞ özelinde hem diğer firmalarımız özelinde bu teknik kabiliyete altyapıya ve belgelere sahip. Eskişehir bu anlamda Türkiye’deki tüm kentlerden çok çok daha ileri bir pozisyonda. Özellikle yeni kurulan TÜVAŞ’la birlikte bizim en büyük beklentimiz Eskişehir’in bu yönde Türkiye’nin merkezi haline gelmesi. Bununla birlikte Eskişehir’in en önemli raylı sistemlerle ilgili ihtiyaçlarından bir tanesi de, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Hasan Bey Lojistik Köy ve lojistik köyünden Gemlik’teki limanlara bağlantısının sağlanması. Bu Eskişehir’de ciddi bir ihracat potansiyelini ve yatırımı da arttıracak durumda. Bu anlamda Eskişehir yine Uraysim Proje’si Uluslararası Raylı Sistemlerin Test Merkezi projesi hâlihazır da Alpu Bölgesinde yapılmakta. Bunun da amacı Türkiye’de üretilen bütün raylı sistemlerin çeken, çekilen bütün ekipmanların aslında test edildiği Türkiye’nin pratik bilgisinin Türkiye’de kaldığı bir mükemmeliyet merkezi. Bu anlamda hem Uraysim hem hızlı trenlerin Eskişehir’de üretilmesi, hem de Eskişehir’in milli raylı sistemler merkezi haline gelmesi Eskişehir’in 1894’ten bu yana hak ettiği en önemli konu. Bizim en büyük talebimiz Eskişehir’in özellikle raylı sistemlerle ilgili bu alt yapısı ve kültürü, Devrim otomobili gibi olmasın istiyoruz. Böyle bir kadere sahip olsun istemiyoruz. Bu anlamda da Eskişehir’in bunu fazlasıyla şirketleriyle, altyapısıyla, makinesiyle, insan kaynaklarıyla hak ettiğini düşünüyoruz.”