DSP Genel Başkan Yardımcısı Tambova KA.DER’in Sorularını Yanıtladı

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER)’in sorularını yanıtladı. Tambova, kendisine seçim, siyaset, siyasette kadının konumu ve misyonu ile ilgili gayet samimi ve güleryüz ile cevaplandırdı.

Tambova, kendisine yöneltilen: “Neden aday olmak istediniz?
Aday aday olmaya veya aday olmaya karar verme süreciniz nasıl geçti?
Her şey kolaylıkla yürüdü mü, zorluklar yaşadınız mı?” sorularına; başta kadın adayları destekleme konusunda üstlendiği misyon için şahsı ve hemcinsleri adına KA.DER’e teşekkür ederek şöyle cevap verdi: “Ben dünyayı, ülkemizi ve şehrimizi kadın duygu ve düşüncesiyle daha pozitif bir yaklaşımla değiştirebileceğimizi ve güzelleştirebileceğimizi düşündüm. Kendime de olan inancım dolayısıyla böyle büyük bir sorumluluğu üstlenmiş oldum. Karar verme sürecim aslında çok hızlı gelişti. Çünkü partime uzun süre bağlı çeşitli kademelerde görev yapmış birisiydim. Karar verirken çok zorlanmadım. Tabii ki her şey çok kolay gitmedi. Seçim sürecinin zorlukları vardı. Onların üstesinden kadın gücüyle gelebildik.”

“Yakın çevreniz, aileniz ve partinizden nasıl bir yaklaşım gördünüz” sorusunu Tambova: “Yakın çevrem, ailem beni çok destekledi. Partim keza öyle. Çünkü ben 2014’te ilk aday olduğumda partimin büyükşehir adayıydım ve o süreçte üst kurul yöneticisiydim. Öncesinde de il ve ilçe başkanlıkları yaptım. Sayın genel başkanımız ve üst kuruldaki değerli arkadaşlar bana çok güvendiler. Onların da desteği ve motivasyonuyla aday olmayı hiç düşünmeden kabul ettim ve güzel bir seçim süreci geçirdim her iki dönemde de. Tabii ki muvaffak olmayı isterdik. İnşaallah önümüzdeki dönemlerde diye düşünüyorum” şeklinde cevapladı.

“Deneyim ve formasyon açısından kendinizi diğer aday adayı veya aday erkeklerle karşılaştırdığınızda büyük farklar var mıydı, eşit şartlarda yarıştığınızı düşünüyor musunuz?” sorusunu Dilara Tambova şöyle cevapladı: “Bizden önce mevcut belediye başkan adayı hem yaş hem tecrübe itibariyle bize göre daha avantajlıydı. Ama ben kendimde bir kadın olarak öncelikle bu ayrımdan yana değilim ama kadınların gücünü anlayamadığını, kendilerinin bile içgüdüsel güçlülerini keşfedip ortaya çıkaramadıklarını düşünen birisiyim. Ben bunu yapabilme fırsatı yakalayabildiğimi düşünüyorum. O yüzden de şanslı kadınlardan birisiyim. Onun dışında tabii eşit şartlarda yarıştığımızı söyleyemeyeceğim fakat Eskişehir’in sosyal hayatının farklı olması açısından kadın adaylara veya belediyeyi temsil edecek kadın arkadaşlarımıza pozitif gözle bakılacağını düşünüyorum. O anlamda çok sıkıntı yaşamadım ama ülkemizin farklı yerlerinde bir eşitsizlik olma ihtimali yüksektir diye düşünüyorum.”

“Partinizin size, erkek adaylardan daha farklı yaklaştığı hissine kapıldınız mı?” diye sorulan soruyu DSP’li Tambova: “Kapılmadım. Böyle bir yaklaşım olduysa da pozitif oldu. Pozitif ayrımcılık şeklinde değil kesinlikle. Az önce söylediğim gibi, içinizde biriktirdiğiniz gücünüzü ortaya çıkardığınızı  erkekler de görebiliyor. Aslında konu bizim kendimizi çözebilmemizdi. Kadın olarak içimizde var olan farklı etkiyi çözüp dışarı yansıtabilmemizdi. Bunu yapabildiğinizde erkekler de buna saygı duyuyorlar, sizi destekliyorlar.” sözleri ile cevapladı.

“Sizce neden seçilemediniz” sorusunu Tambova: “Seçimler konjonktüreldir. Her seçim döneminin kendine has bir yapısı oluyor. Siyasi bütünlükten ayrı bir şey değildir genel ve yerel seçimler. Dünyada yaşanan gelişmelerle bile ilgilidir. Ülkemizde o dönemin yaşanan konjonktürü sebebiyle biraz da tabii ki partimizin halk nezdinde kabul görmesi sebebiyle, Demokratik Sol Parti iktidar olmuş, Ecevit’in partisi olması sebebiyle, kurucu genel başkanın kadın olması sebebiyle çok ayrıcalıklı parti olsa bile iktidardan uzun süre uzak kalmış bir parti olduğu için ve biraz da solda belli bir parti konumlandırılıyor; onunla ilgilidir diye düşünüyorum. Yoksa kişisel yetersizliğimiz dolayısıyla olduğunu düşünmüyorum çünkü seçim sürecinde geri bildirimler hem şahsıma hem partime karşı çok pozitifti. İnşallah gelecek seçimlerde muvaffak oluruz diye düşünüyorum.” şeklinde yanıtladı.

“Seçilmemek sizde nasıl bir etki yarattı? Tamam mı devam mı?” sorusuna Tambova şöyle cevap verdi: “Devam dedik. Çünkü hâl-i hazırda partimde üst düzey kurul yöneticisiyim. Ondan sonraki süreçte de bir adaylığım söz konusu oldu. Bu iş süreklilik gerektiren bir iş. Öyle hemen bir yenilgide vazgeçerseniz, zaten siyaset kolay yapılacak bir eylem değildir. Biliyorsunuz bizden önceki siyasetçiler, özellikle bizim genel başkanlarımız da seçim yenilgisi yaşadılar. Siyaset belli bir rutinde giden bir eylem değildir. Dolayısıyla ‘yenildik’ diye vazgeçmek olmaz. Özellikle kadınlara karşı bir misyonunuz olduğunu düşündüğünüz için vazgeçmeyi düşünmedik, hiç de düşünmüyorum.”

“Kadınların tüm seçimlere erkeklerle eşit şartlarda katılması için sizce neler yapılmalı?” şeklindeki soruyu ise Tambova şöyle cevapladı: “Aslında bu çok derin bir konu. Derin derin konuşulması, bununla ilgili analizler yapılması gerekir diye düşünüyorum. Bizler, kadınlar olarak da az önce söylediğim gibi; kendimizi eşit şartlara hazırlanıyoruz. Kendimizi biraz daha edilgen konumda konumlandırdığımız için dolayısıyla erkek egemen bir siyasi ortamda, onlar da bizi edilgen bir noktada konumlandırıyor. Dolayısıyla biz kendi gücümüzü fark edip bu şekilde mücadele edersek eşit şartlara ancak o şekilde ulaşırız. Bu eşit şartları bize erkek egemen dünya sağlamayacaktır. Bizim daha çok çaba sarfetmemiz gerekiyor, diye düşünüyorum.” dedi.