Site Rengi

DOLAR 34,5299
EURO 36,1417
ALTIN 2.964,05
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Eskişehir
1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pts 3°C
Sal 3°C
Çar 6°C
Per 7°C

Eskişehir İl Sağlık Müdürü Bilge’den Böbrek Sağlığı Açıklaması

Eskişehir İl Sağlık Müdürü Bilge’den Böbrek Sağlığı Açıklaması
10.03.2021
A+
A-

Eskişehir İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge, 11 Mart Dünya Böbrek Günü ve 9-14 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası nedeniyle yaptığı açıklamalarda bulundu.

Bilge açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Herkes İçin Böbrek Sağlığı Kronik Böbrek Hastalığı dünyada ve ülkemizde salgın halini almış önemli bir halk sağlığı sorunudur. Böbrek hastalığı erken saptanırsa sıklıkla önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir. Ancak hastalığın farkındalığının düşük olması, erken dönemde tespit edilmesine imkân vermemektedir. Bireylerin hastalığının farkında olmaması nedeni ile son dönem böbrek yetmezliği gelişmekte ve yaşam kalitesi bozulmaktadır.

Bilge, açıklamasının devamında şunlara değindi: “Türk Nefroloji Derneği’nin ülkemizde yaptığı bir tarama çalışmasında Türkiye’de her 6-7 erişkinden birinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığının olduğu saptanmıştır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yapılan çalışmalar, hastalığın farkındalığının yüzde 10’un altında olduğunu göstermiştir. Düşük farkındalık nedeniyle hastalık son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) evresine ilerlemekte, kötü yaşam kalitesi ile hastanın sağlığını tehdit etmekte, engellilik ve ölüm oranlarının artmasına neden olmaktadır.

COVID-19 nedeniyle ile hastaneye kaldırılan kişiler; diyalize ve hatta ölüme yol açabilecek ciddi akut böbrek hasarı riski altındadır. Akut böbrek hasarı aynı zamanda COVID-19 enfeksiyon şiddetinin bir belirtecidir ve buhastalar için ölüm oranı daha yüksektir. Böbrek hastaları bu dönemde COVID-19 enfeksiyonuna daha duyarlıdır. Mevcut böbrek hastalıklarının enfeksiyon ile birlikte şiddetlenebileceği unutulmamalıdır. Pandemi süresince mümkünse evden çalışmalı, diğer insanlarla teması sınırlamalı, dışarı çıkınca sosyal mesafe önlemlerini almalı ve düzenli olarak ellerini yıkamalıdır. Böbrekhastaları veya evde yaşadığı bireylerden birisi COVID-19 semptomlarına sahipse dializ merkezine gitmeden önce mutlaka bilgi vermelidir. Unutulmamalıdır ki böbrek hastalığı olanlarda COVID-19 enfeksiyonu daha ağır seyretmektedir.

Böbrek hastalığı zamanında fark edildiğinde önlenebilen veya en azından geciktirilebilen bir hastalıktır. Kronik böbrek hastalığından korunmak için:
• Düzenli egzersiz yapmak
• Sağlıklı beslenip ve vücut ağırlığını korumak
• Tuzu azaltmak, Yeterli sıvı almak
• Sigara içmemek
• Ağrı kesici ilaçlardan kaçınmak
• Kan basıncını ve kan şekerini düzenli olarak ölçtürmek
• Düzenli olarak böbrek muayenesi yapmak gereklidir.

Böbrek sağlığı için az tuz tüketmek gereklidir. Dünya Sağlık Örgütü günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram (1 çay kaşığı) olarak önermektedir. Bu miktar ise yemeklere tuz eklemeden doğal olarak günlük tüketilen yiyecek ve içeceklerden sağlanmaktadır. 2017 yılında DSÖ işbirliğinde Sağlık Bakanlığınca gerçekleştirilen Türkiye Hane Halkı Sağlık Araştırmasına (Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Risk Faktörleri 2017) göre günlük kişi başı tuz yaklaşık tüketiminin 10 g/gün olduğu saptanmıştır. Bu değer Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği günlük tüketim miktarının iki katıdır. Az ama iyotlu tuz kullanılmalıdır” dedi.

Prof. Dr. Uğur Bilge, aşırı tuz tüketimini azaltmak için önerilerini şöyle sıraladı:
– Tuz tüketimi azaltılmalıdır. Bir kişinin günlük olarak kullandığı tuz miktarı 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) geçmemeli ve iyotlu tuz kullanılmalıdır.
– Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu bileşiklerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır.
– Besinlerin bileşiminde sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında tuz eklenmemelidir.
– Masada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve masadan tuzluk kaldırılmalıdır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.