Süleyman Buluşan:“İsterlerse bir deneyelim, biz buna hazırız.!"

Haber Ötesi ve Mavi Radyo ortak canlı yayın konuğumuz; Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan oldu.

Süleyman Buluşan sözlerine kendisini tanıtarak başladı. “Mihalgazi Demirciler Eskişehir 1967 doğumluyum. Tepebaşı Ziraat Odası başkanıyım, aynı zamanda Yeşil Sakarya Üreticiler Birliği, Sütçü malları koruma birliği başkanlığımı devam ettirmekteyim. Şuanda da çiftçilikle uğraşmaktayım. Sebze üretimi yapmaktayım. Son dönemlerde de tarımla ilgili yaptığımız çalışmalarda, hububatından diğer tüm ürünlerle ilgili bütün zirai girdiler, maliyetler, hesaplarla uğraşmaktayız.

Önce Vatan Diyoruz.!

Vatan dediğimiz zaman hepimiz tek vücut oluyoruz. Gerçekten ülkemizin etrafında; İran, Irak, Suriye bizim olmazsa olmaz sınırlarımız oldu. Bu sınırlarda yapılmakta olan çalışmalar ve Mehmetçiğimizin orada Zeytindalı operasyonu, canı gönülden orada ki Yörük teyzemiz gibi destekliyoruz. Her türlü, elimize silah almamız dahi gerekiyorsa eğer bizler hazırız. Bunlar söylem gibi oldu ama, hayır öyle değil. Bizim Türk milletimizin vatandaşımızın kanında bu var. İsterlerse bir deneyelim, biz buna hazırız.!

Ziraat Odamızın Faaliyetleri;

Ziraat odamızın faaliyetleri çok fazla. Ziraat odası üreticiye “ÇKS” çiftçi belgesi vermekten ibaret değil. Türkiye genelinde en güçlü örgütlerden biri. Türkiye Ziraat odaları birliği diye bizim bir üst birliğimiz var. 750’nin üzerinde oda sayımız var, 5 milyonun üzerinde üye sayımız var. Bu Türkiye’de en güçlü bir sivil toplum örgütü. Bizim ilk sloganımız şudur; Biz üretmezsek Ülkemiz aç kalır, dünya aç kalır, üretici üretemez. Şuanda ülkemizde dolaşan bu karabulutlar yüzünden biz asla dertlenmiyoruz üretmeye devam ediyoruz ve üretmeye deva edeceğiz.

300 koyun projesi;

Hükümetimizin birinci etapta yapmış olduğu, ülkemizdeki et açığını kapatmak. Ve bunun yanı başında da üreticimize destek amaçlı yapılan çalışma. Çok hızlı gelişen bir proje, bugün başvurunun son günü. Çünkü biz dahi bunun bu kadar kısa sürede kapanacağını bilmiyorduk. Sanırım tabii ki burada belirli bir sayıya ulaşılmış ve hemen çalışmaya geçilecek olmasından dolayı böyle hızlı olmuş olabilir. 300 koyun eski koyunları, hayvan barınağı olan üreticimize ve mera alanı olan her üreticimiz başvurabilir. Özellikle genç ve kadın üreticilerin olması daha önemli ve şansları daha fazla. Bugün TİGEM sayfasına başvurarak TC kimlik numarası ile başvuruyu başlatabilirler. Çünkü 500 bin civarında bir koyun, 250 bin civarında da düğe dağıtılacak. Bu iki yıl ödeme yapmadan ve 7 yılda ödenecek bir sistemle Ziraat bankasından alınacak kredi ile ödenecek. TİGEM Ziraat bankası bu işi takip edecek. 50 koyunu olan üreticinin koyun sayısını devlet 300’e tamamlıyor ve sigorta yapıyor, asgari ücret maaş ödüyor. Hiç koyunu olmayanlar bu destekten faydalanamayacak.

Havza destek..

Türkiye’de 941 havzaya bölündü ülkemiz ve tabii bunlardan bir tanesi de bizim Tepebaşımız. Geçen yıl havza sistemimiz de nohut yoktu, 2018 de yazılan bu destekte; Tepebaşı’nda arpa, buğday, mısır, nohut, dane, ay çiçeği, yem bitkileri, patates, soğan, yulaf gibi ürünlerimiz şuanda bu desteğe girmiş durumda.

Analiz laboratuvarları

2017 yılında %95 oranında analizi yaptırmayan üreticimiz var. Hükümetimiz diyor ki; analizinizi kendiniz yaptırın, tarlanızda ki sorun ne siz buldurun ama üreticimizi de alıştırdık. 2 buçuk lira gibi ek destek veriyorduk. Bunu kaldırınca yaptıramıyor ihmal ediyor. Ama öbür türlü teşvik varken üreticimiz bunu yaptırıyordu. Geleceğimiz için, toprağımız için analizlerin kapanması doğru değil.

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi

Eskişehir şeker fabrikamız bizim tarım da can damarımız. Türkiye Ziraat odalar birliği genel başkanımız şeker fabrikalarının özelleştirilmesine açıklık getirdi. Şeker fabrikalarını özelleştirirken bir daha düşünün, pancar bizim ham maddemiz, biz bu ham maddeyi bulmadığımızda “dışa bağımlılıkta” şekerin tadını bir daha asla bulamayız. Özetle bunu söylediler ve bu çok doğru. 14 fabrika hangi mazeretle kapatılır. Ha şu da var; Konya şeker fabrikaları özelleşti ve çok güzel bir yere geldi. Ama diğerleri de böyle olacak mı? Pancar kolay üretilmediği gibi, üreticilikte kolay bir şey değil. Eskişehir şeker fabrikamız bu sene 980 bin ton pancar üretiyor ve 200 milyon civarında bir para dağıtıyor Eskişehirli üreticimiz. Bu bizim için çok önemli. Eskişehir şeker fabrikasının özelleştirilmesini asla istemiyoruz.

Üretici ile tüketici arasında ki fiyat farkı

Hangi üründe olursa olsun üreticinin sattığı ürün 20 kuruşsa, marketlerde bir lira. Üretici ve tüketici arasında ki aracıların bir an evvel çıkarılması lazım. Mesela Kuru soğan ve patates bir yıl para yaparsa, ertesi yıl para yapmıyor. Üreticimiz bu sene patates ekiyor, bu sene kazanıyor. Seneye sıkıntı. Devletimiz ürünü ve üreticiyi destekliyor ama biz desteklerden daha fazla ürünü sattığımızda bunun karşılığını almak istiyoruz. Üretici ürününü satarken desteklense biz daha güzel üretim yapacağız. Aslında havza sistemi bunun için geldi. Desteklerle biz bunu yönlendirmeye çalışıyoruz ama bu büyük sıkıntı oluyor.

Kota devri nasıl olacak

Kota devrinde; pancarın devri aile içinde dahi yasaklandı. Biz bu günlerde kotayı çözmek zorundayız. Vatandaşımız 100 dönüm pancar ekmek için tarla tutmuş, ama ekemiyor. Gerçek üreticimizin mağdur edilmemesi için bu işin çözülmesi gerekiyor. Eskişehir çok güzel bir şehir. Ürünümüze sahip çıkmalıyız. Her şeyden önemlisi vatanımıza sahip çıkmalıyız. Biz ekmeği üretmeye devam edeceğiz. Biz şunu istiyoruz; ne olur masa başında kararalar alınmasın, sahaya inilsin. Yetkililerin ağzından da duyduk “Ziraat odası ne işe yarıyor”. Ziraat odası ne işe yarıyor 5 milyon kitleye sorulacağına bu yetkiler doldurulsun. Bize öyle bir yetki verilsin ki; tarım il müdürlüğümüz, tarım ilçe müdürlüğümüz, tarım bakanlığımız eğitim ve denetimde bulunsun. ÇKS’yi veren kişi olmasın. Üreticinin çiftçi belgesini biz doldurup veriyoruz. Eğitim veriyor, daha fazla olsun. Denetim daha fazla olsun. Tarım bakanlığı memurları eğitim ve denetim üzerinde dursun. Evrak düzenleyen memurlar olmasınlar. Bu insanlar masa başında evrak doldurma, değil bize hizmet etmeliler.” Diye konuştu.