Kataraktın Tek Tedavi Yöntemi Ameliyat
YENİ TEKNOLOJİLER SAYESİNDE
KATARAKT AMELİYATI ARTIK ÇOK DAHA KOLAY
Görme kaybının en önemli nedenleri arasında yer alan katarakt, ilaçla ya da gözlükle tedavi edilemiyor. İlerlemesini durdurabilecek herhangi bir etkili yöntemin de bulunmadığı katarakt hastalığında, cerrahi müdahale tek tedavi seçeneği olarak rol oynuyor.
Günümüz teknolojileri sayesinde katarakt cerrahisinin etkin olarak yapılabildiğini belirten Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yonca Aydın Akova, teknolojik gelişmelerin iyileşme sürecine katkıda bulunduğunun da altını çiziyor.
Göz içindeki merceğin saydamlığını kaybederek bulanıklaşması ve buna bağlı olarak görmenin azalmasıyla oluşan katarakt, görme kalitesinde düşüşe, bulanık ve çift görüşe yol açıyor. Gelişim süreci yavaş olduğu için bazı hastaların görmelerindeki azalmayı çok ileri dönemde fark ettiğini söyleyen Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yonca Aydın Akova, “Katarakt her yaş grubunu etkilese de özellikle 50 yaş sonrası daha sık görülüyor. Şeker hastalığı, uzun süreli kortizon kullanımı ve göze travma gibi durumlarda ise katarakt daha erken gelişebiliyor. Yaşam kalitesini düşüren bu hastalıkta tek tedavi yöntemi ise ameliyat… Hastanın görme keskinliğinde azalmanın olması günlük hayatında ya da mesleki yaşamında sorunlara yol açıyorsa, ameliyat olmasının zamanı gelmiştir” diye konuştu.
“KATARAKT CERRAHİSİNDE KULLANILAN CİHAZ VE TEKNOLOJİLER ÇOK ÖNEMLİ”
Katarakt cerrahisinin başarısında hekimin cerrahi deneyiminin, kullanılan cihazın, teknolojilerin ve mercek kalitesinin oldukça önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Yonca Aydın Akova konu hakkında şu açıklamaları yaptı: “Hastaların ameliyat öncesi kapsamlı bir göz muayenesi ve en son teknolojik cihazlar ile yapılan tetkiklerle değerlendirilmesi çok önemli. Gözde kornea, görme siniri ve retina yapıları ayrıntılı olarak değerlendirilmeli, mevcut kuru göz, glokom ve sarı nokta hastalıkları dikkate alınmalı. Katarakt cerrahisi damla anestezisiyle en son teknolojik cihaz ve yöntemler kullanılarak, fakoemülsifikasyon yöntemiyle yapılmalı ve bu ameliyatlarda, tek kullanımlık en kaliteli malzeme ve en iyi kalitede mercekler kullanılmalı.”
HASTAYA UYGUN GÖZ İÇİ MERCEK SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Katarakt cerrahisinde yapısı bozulan mercek çıkartılıyor ve görmeyi sağlayan yapay bir mercek yerleştiriliyor. Mercek seçiminin gözün uygunluğunun, hastanın yaşam şeklinin, mesleğinin, istek ve ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğinin önemine değinen Göz Sağlığı veHastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yonca Aydın Akova, katarakt cerrahisinde kullanılan göz içi mercekleri şu şekilde ele aldı:
LAZER TEKNOLOJİSİ HEM HASTAYA HEM DE CERRAHA AVANTAJ SAĞLIYOR
Katarakt tedavisinde günümüzde kullanılan son aşama olan femtosaniye lazer teknolojisi hem hastaya hem cerraha önemli avantajlar sağlıyor. Hastaların önemli bir kısmında, gözde robotik cerrahi yöntem olarak tanımlanan, en son teknoloji Femtosaniye Lazer yardımlı katarakt cerrahisi yöntemini kullandıklarını söyleyen Prof. Dr. Yonca Aydın Akova, “Bu yöntemde ameliyatın önemli aşamaları bıçak kullanmaksızın ve daha güvenli olarak gerçekleştiriliyor. Bu yöntemi özellikle premium göz içi mercek planladığımız hastalarda tercih ediyoruz. Femtolazer yardımlı katarakt cerrahisi sayesinde özellikle ileri katarakt hastalarında kornea endotel hücre kaybı daha düşük oranlara indirilebiliyor ve böylelikle ameliyat sonrası elde edilen görüş kalitesinin ömrü de uzatılabiliyor” dedi.
DİJİTAL NAVİGASYON SİSTEMİ
KATARAKT CERRAHİSİNİN ZORLUKLARINI ORTADAN KALDIRIYOR
Dijital Navigasyon Sistemi, cerrahların katarakt ameliyatının en zorlayıcı ve önemli basamaklarını, daha iyi planlamalarına ve gerçekleştirmelerine olanak sağlıyor. Eskiden katarakt cerrahisinde hastanın gözüne yapılacak kornea ve lens kesilerinin yerinin cerrah tarafından el yordamıyla saptandığını, şimdi ise dijital navigasyon yöntemiyle tam olması gereken yere yapıldığını vurgulayan Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yonca Aydın Akova,“Bu teknoloji lensin en doğru yere konulmasına, astigmatizmanın kontrol edilebilmesine ve daha yüksek görüş kalitesi elde edilmesine yardımcı oluyor. Bunun sonucunda ise katarakt hastalarının görsel sonuçlarının çok daha iyi olduğunu görebiliyoruz” dedi.
Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:
Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, İçerenköy, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 7 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.