Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle bir araya gelerek bir basın açıklamasında bulundu. Sendikadan yapılan açıklamada, gazetecilerin sorunlarına değinilerek bu hususta gerekli iyileştirmelerin yapılmasını, sorunlarına çözüm getirilmesini beklediklerini ifade ettiler. Yapılan açıklama şöyle:
“Gazeteciler, 10 Ocak gününe yine birçok sorunla birlikte giriyor. İşsizliğin, güvencesiz çalışma koşullarının, düşük ücretle istihdamın, sansürün her türlüsünün genel norm olarak dayatıldığı sektörde bugünü, 2022 yılında da sevinçle kutlayamıyoruz.
● “Basın, Yayın ve Gazetecilik” işkolundaki güncel kayıtlı çalışan sayısı geçmiş yıllara göre azalmış görünüyor. Örneğin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın açıkladığı 2013 Ocak ayı istatistiklerine göre iş kolunda kayıtlı çalışan sayısı 104.141 iken, en son açıkladığı Temmuz 2021 istatistiklerine göre bu sayı 93.795. Diğer bir deyişle güncel kayıtlı çalışan sayısı 2013 Ocak verilerine kıyasla %9,94 azalmıştır.
● Aralık 2020’deki SGK verilerine göre işkolundaki toplam kayıtlı çalışanların sadece 23.306’sı gazetecilerden oluşuyor. Bu toplam içinde 5.308 kişi ile “Muhabir” en fazla istihdamın gerçekleştiği meslek unvanı iken onu, 2.984 kişi ile “Gazete Muhabiri”; 2.571 kişi ile “Editör-Gazete, Dergi vb.”; 1.362 ile “İnternet Editörü” takip ediyor. En az istihdamın ise 2 kişi ile “Spor Yazarı”, 3 kişi ile “Okur Temsilcisi” ve 5 kişi ile “Takdimci” unvanlarında gerçekleşmiştir.
● İletişim Başkanlığı’nın Aralık 2020 verilerine göre, göreve bağlı basın kartı sahibi basın mensubu sayısı 9.204 ve sürekli basın kartı sahibi basın mensubu sayısı ise 5.900’dür. Göreve bağlı basın kartı sahipleri ile sürekli basın kartı sahiplerinin toplamı (15.104), SGK’nın paylaştığı sayının (23.306) altındadır. Diğer bir deyişle kart sahibi gazetecilerin tamamının aktif olarak çalıştığı düşünülürse, kayıtlı gazetecilerin sadece %64,8’inin basın kartına sahip olduğu görülecektir. Aradaki fark, dikkate değer sayıda gazetecinin basın kartı sahibi olmadığı/olamadığına işaret etmektedir. Bu nedenle resmi basın kartı sahipliğinin gazetecilik faaliyeti açısından bir koşul/ruhsat olarak öne sürülmesi, sektörün gerçekliğinden uzağa düşmek anlamına gelir.
● Resmi basın kartına erişimde engeller arasında, gazetecilerin iş sözleşmesinin Basın İş Kanunu’na uygun tanzim edilmemesi de yer alıyor. Bu da özellikle internet medyasında çalışan gazetecilerin basın kartına erişimini kısıtlamaya devam ediyor. Aynı kurumda 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında çalışanlar karta erişebilirken, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışan gazeteciler bu haktan mahrum kalıyor. Bu durum bir yönüyle ayrımcılığa diğer yönüyle ise yasaların güncellikten yoksun olmasına işaret ediyor.
Gazeteci işsizliği en az %35
● İşsizlik, gazetecilerin kalemleri üzerinde gölge oluşturmaya devam ediyor. Gazetecilik bölümü mezunları içinde işsizlik oranı TÜİK işgücü istatistiklerine göre 2018’de %23,8; 2019’da %21,8’dir. 22 Mart 2021 tarihinde açıklanan TÜİK işgücü istatistiklerine göre ise bu oran 2020 yılında %27,7’ye yükselmiştir. Gazetecilik mezunları, sosyal hizmet bölümü mezunlarından sonra yine en yüksek işsizliğe maruz kalan kesim olmuştur. Gazeteciler arasında hayli yaygın olan güvencesiz ve sigortasız çalışanlar da dahil edildiğinde gerçek işsizlik oranının %35-40 bandında olduğunu tahmin ediyoruz.
● Sendikalaşma oranının %8,4 olduğu işkolu, diğerleri içinde en düşük sendikalaşma oranına sahip işkollarından biri olmayı sürdürüyor. Oranın bu kadar düşük olmasında, işverenlerin sendika karşıtı engelleme ve itirazları da büyük rol oynuyor. Hürriyet gazetesinde sendikal çalışma nedeniyle Ekim 2019’da yaşanan işten atmalar, bunun en somut ve yakın örneği. Her ne kadar iki yıldan fazla süren yargılama sonunda üyelerimizin sendikal nedenle işten çıkarıldıkları kesinleşse de bu durum, gazetedeki sendikalaşma çalışmasına ciddi bir darbe vurdu. Ayrıca 2020’de FOX TV’de, Mayıs 2021’de ise Halk TV’de çalışan meslektaşlarımızın tercihi ile çoğunluğu sağlamamıza rağmen, işverenlerin itirazı ile yetki süreçleri yargıya taşındı.
● Sendikalaşma girişimlerine rağmen gazeteciler kolektif hak arayışlarından vazgeçmedi. TGS, medya sektöründe TİS kapsamındaki 11 işletmenin 10’unda yetkili olma başarısı gösterdi. TGS -sadece 2021 yılında- Ege İz Gazete, AFP Türkiye bürosu, Cumhuriyet gazetesi, Dokuz 8 Haber, BBC Türkiye bürosu ve AP Türkiye bürosunda yetki almayı başardı.
● Haberleri nedeniyle sansüre uğrama, oto sansüre zorlanma ve davalarla gözdağı verme uygulamaları sürüyor. Gazeteciler yazdıkları veya söyledikleri nedeniyle cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Meslektaşlarımız özgürlüğünü yitirirken toplumumuz haber alma hakkını, ülkemiz de demokrasisini kaybediyor. Ne yazık ki 34 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde tutulmaya devam ediyor.
Sektördeki işsizliğin yüzde 35’i geçtiği, sendikasız ve güvencesiz çalışmanın yüzde 90 olduğu, adil bir ücret ve insanca çalışma koşullarından yoksun kaldığımız, haberlerimiz nedeniyle sansüre uğradığımız ya da oto sansüre zorlandığımız, 34 meslektaşımızın yazdıkları veya söyledikleri nedeniyle cezaevinde tutulduğu koşullarda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününe giriyoruz.
İş güvencesinin sağlandığı, adil bir ücret ve çalışma düzeninin kurulduğu, özgürce haber yapabildiğimiz ve haberlerimiz nedeniyle yargılanmadığımız günleri birlikte inşâ edebiliriz.
Gücümüz birliğimizde. Olmamız gereken yerde, Sendikamızda.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda buluşalım!”