Site Rengi

DOLAR 34,5352
EURO 36,1397
ALTIN 2.963,78
BIST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 18°C
Parçalı Bulutlu
Eskişehir
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 17°C
Cts 0°C
Paz 2°C
Pts 3°C

Afetten Etkilenen Çocuk ve Gençlere Nasıl Yaklaşılmalı?

Afetten Etkilenen Çocuk ve Gençlere Nasıl Yaklaşılmalı?
20.02.2023
A+
A-

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Damla Eyüboğlu büyük depremlerden etkilenen çocuk ve ergenlere nasıl davranılması gerektiğini anlattı. ESOGÜ Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan ESOGÜ Gündem programında konuşan Eyüboğlu çocukların bu süreci atlatmalarında duygularını ifade etmelerine yardımcı olmanın ve merak ettiği sorulara cevap vermenin oldukça önemli olduğunu söyledi.

Duygular ve Düşünceler İfade Edilmeli

Yaşları fark etmeksizin çocuk ve ergenlerin de afetlerden olumsuz etkilendiklerini belirten Doç. Dr. Eyüboğlu, “Aileler sosyal medyada ya da televizyonda gördükleri haberleri kendi içlerinde değerlendirebilirler ve çocuklarının konu ile ilgili ne düşündüğü, ne hissettiğiyle ilgili konuşma ortamı yaratabilirler. Bu gerçekten çocukların en az düzeyde etkilenmesine yardımcı oluyor. Herkesi strese sokan bu süreçte uykular bozulabiliyor, iştah değişebiliyor, gündelik hayat, eğitim hayatı sekteye uğrayabiliyor. Onlar da bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındalar. Soru soramayabiliyorlar, kendi içlerine kapanabiliyorlar ya da kenardan dinleyip izleyebiliyorlar. Çocukların beden dillerini iyi değerlendirmek lazım; bazen bir konuya, bir sahneye takılıp kaldıklarını görebiliyoruz. Aileler bunu fark edebilirler ve “Merak etmiş olabilirsin, bu konuyla ilgili sormak istediğin bir şey var mı?” ya da “Sen şu an ne olup ne bitiyor, neler biliyorsun bu konuyla ilgili?” gibi onların konuşmasına yardımcı olacak sorular sorup kendilerini ifade etmelerine yardımcı olabiliriz. Bu yaklaşım hem sorunla baş etmelerine hem de yaşadıkları stresi paylaşmalarına yardımcı oluyor. Dayanışma içerisinde süreç daha kolay yönetilebilir oluyor” diye konuştu. Ergenlere de benzer şekilde yaklaşılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Eyüboğlu süreç hakkında ne bilindiğinin kontrol edilmesinin, dayanışma faaliyetleri içerisinde yer alınmasının önemini vurguladı.

Ne Zaman Profesyonel Yardım Alınmalı?

Okul yaşamına dönmenin kendini güvende hissettireceğini ve sorunu birlikte göğüsleyebilme imkânı sunduğunu belirten Doç. Dr. Eyüboğlu ebeveynlerin de rutine dönmelerinin oldukça önemli olduğunu, ebeveynlerin iyi hissetmeden çocuk ve gençlerin kendilerini iyi hissetmelerinin pek mümkün olmadığını söyledi. Aşırı irkilme, bazı olaylara seslere fazla tepki verme, alışılmışın dışında fazlaca kaygı yaşama, korku yaşama, fazlaca öfke nöbetleri, rutinde beklenmeyen duygu değişimleri, travmatik oyunlar oynanması, uyku bozuklukları, ebeveynlerden ayrı uyuyamama, uykudan çığlıkla uyanma vb. belirtilerin olması durumunda profesyonel yardım alınması gerektiğini belirten Doç. Dr. Eyüboğlu “Gündem çok yoğun ve kendimize, sevdiklerimize bu açıdan bakamıyor olabiliriz. Güvenlik ve hayatta kalma ile ilgili önceliklerimiz olabilir, fakat unutmayalım ki bu süreç geçecek ve bir süre sonra çocukların ve gençlerin psikolojik etkileriyle baş başa kalacağız” diyerek belirtilere karşı dikkatli olunmasının öneminin altını çizdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.