Site Rengi

DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3.006,41
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 1°C
Çok Bulutlu
Eskişehir
1°C
Çok Bulutlu
Paz 2°C
Pts 3°C
Sal 4°C
Çar 7°C

DİYABETLE YAŞAMAYI KOLAYLAŞTIRAN ÖNERİLER

15.08.2019
A+
A-

Ömür boyu devam eden ve kişinin hayatını sürekli kontrol altında yaşamasını gerektiren diyabet, doktor kontrolünde gerekli önlemler alındığı takdirde henüz ortaya çıkmadan engellenebiliyor. Ancak önlenememişse de diyabet ile yaşamayı kolay hale getirmek mümkün. Acıbadem Eskişehir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Aydemir Efelerli, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabeti tanımlayarak, bu hastalıkla yaşamayı kolaylaştıracak önemli bilgiler aktardı.

Kontrollü yaşam ile diyabeti önleyin
Pankreasın yeterli insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılmamasından kaynaklanan diyabette, kişi aldığı besinlerden kana geçen şekeri yani glikozu kullanamadığından kan şekeri yükseliyor. Diyabetin, kan şekeri yüksekliği olarak tanımlanabilen ve ömür boyu süren bir metabolizma hastalığı olduğunu belirten Dr. Aydemir Efelerli, “Risk faktörlerinin erken tespiti ve bu faktörlerin ortadan kaldırılması ile diyabetin ortaya çıkmadan önlenmesi mümkün olabiliyor. Bununla birlikte, riskli kişiler de gerekli önlemler ile diyabetten korunabiliyor. Gerekli olan; kontrollü ve sağlıklı yaşamak” diyor. 
Genetik ve çevresel faktörler neden oluyor
Diyabetin gelişmesinde genetik ve çevresel faktörler ile hayat tarzırol oynuyor. Tip 1 diyabet çeşidi, insülin hormonlarının eksikliği sonucu, genellikle çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıkıyor. Tip 1 diyabeti olan kişiler yetersiz olan insülin hormonunu ömür boyu enjeksiyon yoluyla dışardan alıyor. Bu nedenle Tip 1 diyabet, insüline bağımlı diyabet olarak da biliniyor. Genel olarak toplumdaki diyabet oranının yüzde 10’unu Tip 1 diyabet oluşturuyor. Dr. Aydemir Efelerli, 40 yaş ve sonrasındaveobezlerde ortaya çıkan Tip 2 diyabet hakkında şu bilgileri veriyor: “Tip 2 diyabeti olan kişilerdesıklıkla aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk ve açıklanamayan kilo kaybı görülüyor. Bazı kişilerde belirtiler başlangıçtan birkaç yıl sonra ortaya çıkabiliyor.Tip 2 diyabetin erken döneminde yapılan testlerde; tokluk kan şekeri, açlık kan şekerinden düşük çıkabiliyor. Bu da kişide insülin direncinin geliştiğine işaret ediyor. Başlangıçta insülinin çok salgılanması, tokluk kan şekerini açlık kan şekerine göre daha fazla düşürüyor. Çoğu insanda tokluk şekeri regülasyonda daha önce bozuluyor ancak insülin direnci prediyabette daha çok görülüyor. İster Tip 1 olsun isterse Tip 2 diyabet, bu hastalığa çok dikkat etmek gerekiyor çünkü nörolojik, kalp damar, nefrolojik ve göz komplikasyonları ile birlikte seyredebiliyor. O nedenle bu tip hastalıkların belirtileri görüldüğünde diyabetin olup olmadığına da mutlaka bakılmalı.”

Bu kişilerde diyabet riski yüksek 
Dr. Burcu Aydemir Efelerli, diyabet görülme riskinin daha yüksek olduğu kişileri şöyle açıklıyor:
•    “Obezitesorunu olan,
•    Yeterli miktarda fiziksel aktivite yapmayan,
•    Sigara kullanan,
•    Posa oranı düşük doymuş yağlardan zengin diyetle beslenen,
•    Genetik yatkınlığı olan,
•    Orta yaşın üzerinde olan,
•    Ailede diyabet öyküsü bulunan,
•    Daha önce gebelikte diyabet tespit edilen,
•    Hipertansiyon ve hiperlipidemisorunu olan ve
•    Düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelen bebeklerde diyabet görülme riski daha fazla oluyor.”
Alınan önlemler ile görülme sıklığı yüzde 58 azaldı
Risk grubunda olankişilerin gerekli önlemler ile diyabetten korunması sağlanabiliyor. Günümüzde diyabeti önlemek amacı ile yapılan önemli çalışma sonuçları, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması, düzenli egzersiz ve eğitim ile diyabet görülme sıklığının yüzde 58 oranında azaldığını gösteriyor. Dr. Efelerli, Tip 1 ve Tip 2 diyabet türlerinin tedavileri hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “Tedavide asıl amaç, kan şekeri yükselmelerini ve düşmelerini önlemek. Bu dengenin sağlanmasıyla komplikasyonların gelişimi önleniyor veya gelişmiş komplikasyonların seyri yavaşlatılıyor.Besinlerle kana geçen şekerin vücut tarafından kullanılmasını sağlayarak kan şekeri yükselmelerini önleyen insülin hormonu yaşamın sürdürülebilmesi için hayati önem taşıyor. Tip 1 diyabetli kişilerin vücudu insülin üretemediğinden dolayı dışardan enjeksiyon yolu ile vücuttaki eksikliği yerine koymak gerekiyor. Tip 2 diyabetli kişilerin kan şekerinin ayarını sağlamak içinde, öncelikle beslenme alışkanlıklarını düzenlemesi, yaşam tarzının değiştirmesi ve egzersiz programları ile tedaviye başlaması öneriliyor.” 
Sağlıklı bir hayat için tedavi planına uymak gerekiyor
Tedavi planına uyulmasına rağmen kan şekeri normal sınırlar içinde tutulamadığı takdirde,hap şeklinde kullanılan şeker düşürücü ilaçlar tedaviye eklenebiliyor.Ancak bazı Tip 2 diyabetliler kan şekeri düzeyini normal sınırlar içinde tutabilmek için insüline ihtiyaç duyuyor. Bu durumlarda uygun dozda yapılan insülin enjeksiyonları ile tedaviyi desteklemek gerekiyor.Tip 2 diyabeti olan bazı kişilerde psikolojik olarakinsülin tedavisinden kaçma veya erteleme eğilimi görülebildiğini söyleyen Dr. Aydemir Efelerli, “Enjeksiyon fikri, hipoglisemi olarak tanımlanan kan şekerinin düşmesi ve kilonun artması kaygıları ile birlikte kişiler tedaviye başlamakta gecikebiliyor. Ancak bu kişilerin hayatına sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için doktor tarafından planlanan tedaviye uyması gerekiyor” diyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.