Site Rengi

DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3.006,41
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 16°C
Karla Karışık Yağmurlu
Eskişehir
16°C
Karla Karışık Yağmurlu
Cts 1°C
Paz 2°C
Pts 4°C
Sal 5°C

Kamu-Sen’den OGÜ Katliamı İle İlgili Açıklama

15.08.2019
A+
A-

Saygıdeğer Eskişehir Kamuoyu,

Kıymetli Eğitim Çalışanları,

Değerli Basın Mensupları,

Bu basın açıklamasını aslında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde yapmayı planlamıştık ancak hassas bir dönemde

yaşanacak olası bir olayın sözlerimizin önüne geçmesini istemediğimizden şimdilik bu açıklamayı il temsilciliğimizde yapmayı

uygun bulduk.

Bilindiği gibi geçtiğimiz Perşembe günü Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Fakülte Sekreteri sevgili

kardeşimiz ve üyemiz Fatih Özmutlu, Dekan Yardımcısı Dr.Öğretim Üyesi Mikail Yalçın, Dr.Öğretim Üyesi Serdar Çağlak ile

üyemizin eşi Araştırma Görevlisi Yasir Armağan, aynı fakültede görev yapan Volkan Bayar adlı cani tarafından görevleri

başında iken katledilerek şehit olmuşlardır.

Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz’da FETÖ/PYD Hain Darbe Girişiminde, devletimizin refleksi ve asil Milletimizin

devletimizin yanında saf tutması ile uçurumun kenarından dönmüştür. 15 Temmuz’dan sonra Osmangazi Üniversitesinde

özellikle Eğitim Fakültesinde yaşanan bir dizi olay, suistimal ve ihmalin sonucunda yaşandığı anlaşılmakta ve görülmektedir.

Bu katliamın bir ihmaller zinciri sonrasında yaşandığı anlaşılmaktadır. Menfur olayın ardından yazılan, çizilen ve konuşulanlara

bakıldığında katliam, başta üniversite rektörü olmak üzere her düzeydeki yetkililerin umursamazlığı ve yaşanan olayları hafife

alması sonucu gümbür gümbür gelmiştir. Bu olayda ihmali olanlar hukuk önünde hesap vermeli ve bulundukları görevi terk

etmelidir. Etmiyorsa devletimizin kurumları ve yetkilileri gereğini yaparak olayda sorumluluğu ve ihmali bulunan kişileri

görevden almalıdır.

Bunun yanında, tek bir hain kalmayana dek FETÖ ile mücadele sürdürülmelidir. Bunu yaparken kriptoların tezgâh ve

tuzaklarıyla masum insanların mağdur olmasına da mutlaka engel olunmalıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak baştan beri devletin

varlığına kast eden FETÖ ihanet şebekesinin de dibine kadar gidilmesi noktasında devletimizin yanında olduk. Diğer yandan

“suçu ispatlanana kadar herkes suçsuzdur” hukuk ilkesi gereğince kamu görevlilerinin yanında bulunduk. Artık bu ülkenin

ihanet ve gaflete tahammül yoktur. Türkiye Kamu-Sen, terörle mücadelede, amasız, fakatsız, koşulsuz ve tavizsiz devletimizin

yanındadır.

Ülkemizde geçmişten bu yana bölücü, yıkıcı, kirli ve kanlı yüzünü ortaya koyan terör örgütleri faaliyet göstermiştir.

Bunların hepsinin en temel ortak yönü “proje terör örgütü” olmalarıdır. Eğer ortada proje varsa, önce bu projeyi hazırlayan,

sonra servisini yapan, akabinde de sahaya indiren zincirleme ve silsile yoluyla teşekkül etmiş kanlı ve vahşi piramitsel suç

ortaklarının varlığı ortadadır. Bu proje terör örgütlerinden olan FETÖ’yü imal eden, hedef çizen, eylem ve alçaklığının

sınırlarını belirleyen mihraklarla hesaplaşmak da tarihi ve milli bir zorunluluktur.

FETÖ’yle mücadele aynı zamanda proje sahipleriyle mücadeledir. FETÖ projesini önce kurgulayıp sonra da tedavüle

sokan şer ve şiddet yanlılarıyla acıklı ve gecikmiş hesap görülmelidir. Önümüzdeki yıllarda, yine devletin içine sızmış dar bir

kadronun, dini veya ideolojik saiklerle hareket eden küçük bir grubun ya da projelendirilmiş örgütlerin devletten ele geçirdiği

tanklarla, toplarla, uçaklarla, helikopterle millete savaş açmayacağının, ölüm saçmayacağının, darbeye kalkışmayacağının

garantisi olmadığı asla unutulmamalıdır.

Önüne gelene çamur atanlar, sosyal medyadan müfterilik yapanlar, yazılı ve görsel medya vasıtasıyla ona buna eften

püften suç isnat edenler FETÖ’nün değirmenine su taşıyan ya kripto yüzlerdir, ya da şuurunu kaybetmiş troll şebekelerinin

klavyecileridir. Türk devlet geleneğine göre; devlet konuşmaz, devlet tereddüt geçirmez, devlet gecikmez, devlet spekülasyona

meyletmez, devlet tehdit etmez, devlet gereğini yapar, hem de yüreklice yapar, devlet caydırıcılık ve yaptırımlarını konuşturur,

hiç kimse de susturamaz.

Buradan bir kez daha uyarıyoruz; kim ya da kimler, ona buna delilli, belgeli olmadan; önü-arkası tespit, teşhis ve tarif

edilmeden FETÖ’cü diyorsa, onlarda bir kuyruk acısı, gizlenmeye, örtülmeye, kapatılmaya çaba gösterilen karanlık bir açık var

demektir. Kimin FETÖ’cü olup olmadığına hukuk, adalet, milletin izzet-i nefsi, devletin ebedi yaşama azmi ve iradesi karar

verecektir.

Yapılacak hiçbir şeyin onları asla geri getirmeyeceğini bilerek ve şehitlerimizin acısını yüreğimizde hissederek diyoruz

ki;

1-Olayın öncesinden hatta 15 Temmuz gecesinden de öncesinden başlanarak yapılanları, yapılmayanları ve yapılamayanlarıyla

birlikte incelenmesi gerekmektedir.

2-Olayın faili olan kişinin bulundurma ruhsatlı tabanca alabilmesi konusundaki detaylar en ince ayrıntısına kadar mutlaka

incelenmeli ve ortaya çıkarılmalıdır.

3-Bu menfur olayın yaşanmasına neden olan olaylar zincirinde ihmal ve suistimali olan tüm kamu görevlileri ile tüm yetkilileri

hakkında idari ve hukuki tüm iş ve işlemler gecikmeksizin yerine getirilmelidir. Hukuki ve yasal çerçevede hak eden hak ettiği

cezayı mutlaka almalıdır.

4-Olayda ağır kusur, ihmal ve suistimali bulunanlar görevlerinden istifa etmelidir. Etmiyorlarsa görevden mutlaka ve acilen

alınmalıdır.

5-15 Temmuz FETÖ hain darbe girişiminin etkilerinin ülkemizde yaşattığı en önemli travmalardan birisi olan bu menfur olayda

şehit olan tüm kardeşlerimizin isimleri başta Eğitim Fakültesi olmak üzere Osmangazi Üniversitesi’nin uygun birim ve

bölümlerine verilmelidir.

6-Türkiye Kamu-Sen olarak buradaki tüm taleplerimizin yerine getirilmesi için yargı süreci de dahil olmak üzere bu olayın tüm

süreçlerinin sonuna kadar takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.

Şehitlerimizin Yüce Rabbimizden mağfiret ve rahmet dilerken bir kez daha ailelerine, eğitim camiamıza ve milletimize

başsağlığı diliyoruz.

Haydar URFALI/Eskişehir İl Temsilcisi

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.