Öğrencilere sosyal medyada sahte hesaplara karşı kritik uyarılar
Eskişehirli Avukat Murat Osman Kandır, yeni eğitim öğretim yılında öğrencileri sosyal medyada sahte hesaplara karşı dikkatli olmaları konusunda uyarırken, velilere de güvenli internet hakkında tavsiyelerde bulundu.
2023-2024 eğitim öğretim yılı 11 Eylül Pazartesi günü başlarken, öğrenciler günümüzün vazgeçilmezlerinden olan sosyal medyada dersleri ile ilgili vakit geçirirken zaman zaman sahte kullanıcı hesaplarıyla karşılaşabiliyor. Eskişehir Barosuna bağlı Sosyal Medya Hukuku alanında uzman olan Av. Murat Osman Kandır, sosyal medyada yaşayabilecekleri tehlikelere karşı öğrencilere bazı uyarılarda bulundu.
“Özellikle tanımadıkları kişilerin sosyal ağ hesaplarından gelen mesajlara cevap vermemeliler”
Kötü niyetli insanların kurduğu sahte hesaplarla öğrencilere birtakım tehlikeler meydana getirdiğini belirten Av. Kandır, tanımadıkları hesaplardan gelen mesajlara cevap verilmemesini tavsiye etti. Kendilerine gönderilen kötü niyetli mesajlardaki yazılım sistemleriyle kullanıcının bilgilerinin ele geçirildiğini ifade eden Kandır, “Özellikle okulların açılmasıyla birlikte öğrenciler tatilden döndüler. Hepsinin elinde mobil cihazlar var. Bu cihazlarda sosyal ağlarda geçirilen zaman oldukça arttı. İnternette karşılaşacak tehlikeler de aynı oranda artıyor. İnsanlar kendini saklıyorsa kötü niyetlidir diye düşünüyorum. Kötü niyetli insanlar tarafından oluşturulan sahte hesaplarla özellikle gençler ve çocuklar bir anlamda taciz ediliyor. Siber zorbalık kapsamına da giren hem rahatsız edilmeler dolandırıcılık hem de kişinin kendine ait olan sosyal ağ hesaplarını ele geçirme saldırılarıyla çeşitli suçların işlenmesinde kullanılıyor. Gençlerimiz bu konuda çok dikkatli olmalılar. Özellikle tanımadıkları kişilerin sosyal ağ hesaplarından gelen mesajlara cevap vermemeliler. Bu mesajların içeriğindeki bilmedikleri linklere kesinlikle tıklamamaları lazım. Yemleme saldırıları sosyal ağ hesaplarına gönderilen mesajlarla yapılıyor. Bu linklerde yazılımlar mevcut. Bu yazılımlarla kişilerin sosyal ağ hesaplarındaki şifre ve kullanıcı isimleri ele geçirilmesi bir tehlike. İkinci tehlike sosyal ağ hesaplarından gençlerimizin taciz, tehdit, hakaret edilme tehlikeleriyle çokça karşılaşmamız” diye konuştu.
“Çocuklarını internete bağlı oldukları sürelerde gözetim altında tutmalılar”
Sosyal ağlarda tehditkâr eylemlere karşı ebeveynlerin çocuklarının bağlı olduğu internetin güvenilirliğini kontrol etmeleri gerektiğine dikkat çeken Kandır, çocukları tamamen internetten uzaklaştırmanın dezavantajlı olacağını söyledi. Av. Murat Kandır, sözlerine şöyle devam etti:
“Kendi kimliğini kullanmadan açılan hesaplara biz sahte hesaplar, çok bilinen ismiyle fake hesaplar diyoruz. Bu hesaplardan gönderilen mesajlar genellikle kötü amaçlarda kullanılıyor. Kendilerini gizleyerek sanki bir maske takarcasına gerçek kimliklerini saklayan siber saldırganlar hedeflerine koydukları kişiler sürekli hakaret, tehdit, şantaj gibi çokça karşılaşılan saldırılarda bulunuyorlar. Bu tür tehlikelerden korunmak için özellikle ebeveynlerin çok dikkat etmeleri gerekiyor. Çocuklarını internete bağlı oldukları sürelerde gözetim altında tutmalılar. Çocukların ne yaptıklarını zaman zaman kontrol etmeliler ve ülkemizde sağlanan güvenli internet desteğinden de faydalanmaları lazım. BTK dediğimiz kurumumuzun sayfasında her türlü konuyla ilgili yardımlar mevcut. Hangi sosyal ağ uygulamasında karşılaşılan sorunlara nasıl çare bulunacağı, nereler şikâyet edileceği ayrıntılı olarak yazılı. Gençler ve çocukları bu konuda bilinçlendirmek gerekiyor. Başka türlü korumak çok zor. Çünkü interneti hayatımızdan söküp atmamız mümkün değil. Artık dijital dönüşümde yaşanıyor aldığımız klasik hizmetlerin neredeyse tamamı internete taşındı. Eğitim konusu da pandemi döneminden sonra tamamen internete taşınmış durumda. İnternette birçok yardımcı kaynak var. Çocuklarımızı buradan uzaklaştırırsak tüm bu faydalı kaynaklardan da uzaklaştırmış oluruz. Çocuklarımızı herhangi bir sıkıntıyla karşılaşıp karşılaşmadıkları kontrol edilmeli. Yoksa tamamen serbest halde bırakırsak çocuklar yaşadıklarını anlatmamaya başlıyorlar. Dijital okuryazarlığı her yaştaki internet kullanıcısının iyi bir seviyeye getirmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu ortamın tehlikeleriyle sürekli yüz yüze gelmeleri kaçınılmaz.”