Sivrihisar’a Yüzlerce Sanat Eseri Kazandırdı

Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli bölgelerine yüzlerce anıt eser veren heykeltıraş Metin Yurdanur, bunların birer örneklerini de memleketi Sivrihisar’a kazandırdı. Çalışmalarına devam ettiğini belirten Yurdanur, ömrünün sonuna kadar Sivrihisar’a sanat eseri sunmaya devam edeceğini belirtti. 
Çocukluğu ve gençliği Sivrihisar’da geçen Yurdanur, 1972 yılında öğretmenlik mesleği nedeniyle memleketinden ayrıldı. Serbest profesyonel heykeltıraş olarak 1980 yılından itibaren hem Türkiye’nin hem de dünyanın birçok yerine anıt eser veren Yurdanur, günümüzde de Sivrihisar’a heykeller kazandırmaya devam ediyor. Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü’nün çalışmalarıyla, ilçede kendisi adına bir açık hava müzesi ve kültür sanat evi açılan usta heykeltıraş, ömrünün sonuna kadar Sivrihisar’a eserler vermek istediğini dile getirdi. 

“Türkiye’nin dört bir tarafına ve dünyanın çeşitli ülkelerine anıt eserler kazandırdım” 
Gençliğinin ve çocukluğunun Sivrihisar’da geçtiğini ve bu ilçenin kendisi için çok değerli olduğunu vurgulayan Yurdanur, “Yaklaşık 38 yıldır bu çalışmaları sürdürüyorum. Ankara’da bir atölyem var ve bu atölyede Türkiye’nin dört bir tarafına ve dünyanın çeşitli ülkelerine anıt eserler kazandırdım. Benim heykellerim genellikle kentlerin, kasabaların en merkezi yerinde, meydanlarında, parklarında ve bahçelerinde yer alır. Yani insanlarla iç içedir. Sivrihisar’da böyle bir müze kurma fikri, ailemle birlikte gelişti. Burada gördüğünüz konak, bunun için restore ettirildi. Kültür Bakanlığımızın, Eskişehir Valiliğimizin ve Sivrihisar Belediyesinin çok ciddi katkıları oldu. Böylesine bir eseri, insanlığa kazandırmış olduk. Bu bahçe ve bu müze, Metin Yurdanur Kültür ve Sanat Evi olarak tarihe geçti. Bunun yanında, Sivrihisar’ın doğal kayalıkları içerisinde Türkiye’de ve dünyada bulunan eserlerimin birer kopyaları, birer örnekleri yer almaktadır. Aralarında neler var? Alaaddin Keykubat’tan Nasreddin Hoca’ya, Nasreddin Hoca’dan Aşık Paşa’ya, Karacaoğlan’dan Dadaloğlu’na, Pir Sultan Abdal’dan Muzaffer Sarısözen’e. Buraya gelen gezginlere bunları sunduk. Sivrihisar Belediyesi, onun çalışkan Belediye Başkanı ve ekibiyle birlikte Sivrihisar, Türkiye’nin ilk açık hava heykel müzesine sahip oldu. İşçisinden mühendisine, mühendisinden belediye başkanına kadar katkıda bulunan herkese sanatçı olarak çok teşekkür ediyorum ve bunun devamını diliyorum” şeklinde konuştu. 

“Yeni yeni heykellerle insanlarımız tanışacak” 
Bugüne kadar yaptığı eserlerin hepsinin kendisi açısından çok değerli olduğunu ve bir ayrım yapamadığını belirten Yurdanur, “Yüzlerce eserim var. Saymadık, nazar değmesin diye. Bu sürekli olacak. Ömrüm yettikçe, yaptığım eserlerin birer örneğini Sivrihisar’a taşımaya devam edeceğiz. Yeni yeni heykellerle insanlarımız tanışacak. ‘Hangi eserinizi daha çok seviyorsunuz?’ diye sorarsanız, yanıt vermek çok zor. Çünkü hepsinde benim birer parçam var. Hepsinin birer hikayesi var. Anlatsam, saatler yetmez. Babam, büyük babam, onun babası, onun babası şeklinde oldukça geriye giden bir aile yapımız var. Babamın söylediğine göre Horasan’dan, Orta Asya’dan gelmişiz buralara yerleşmişiz. Buraları yurt tutmuşuz. Bu kıraç toprakları, bu kayaları biz sevmişiz. Coğrafya, kaderdir derler. Bu kader de beni belirlemiş. Bu granitten, bu kayadan ne çıkar, ressam değil heykeltıraş çıkar. Çünkü heykel, ağır bir hamallık işidir. Bu dağ, taş bana çok şey ifade ediyor” ifadelerini kullandı. 

“Burası 3 bin yıllık medeniyeti taşıyor bağrında” 
Sivrihisar’ın birçok medeniyetin harmanlandığı özel bir ilçe olduğunu vurgulayan Metin Yurdanur, şunları kaydetti: 
“Burası 3 bin yıllık medeniyeti taşıyor bağrında. Frig medeniyeti, Roma medeniyeti, Bizans medeniyeti, özellikle de Selçuklu medeniyeti ağır basmıştır burada. Pek çok Selçuklu eserine sahiptir. Türkiye’nin ilk ahşap camilerinden Ulu Camii’ye sahip. Tüm bunlarla biz bütün olduk. Kaynaştık, bütünleştik, Sivrihisarlı olduk, Türkiyeli olduk, Dünyalı olduk.”