Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır’da Konuştu: ‘Kürtlerin Devleti Türkiye Cumhuriyeti’dir’
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde, kenti "Diyarbekir, tarihin, kültürün, medeniyetin şehri Diyarbekir; sahabelerin, evliyaların şehri Diyarbekir; Dicle'nin nazlı yari Diyarbekir; hasretimiz, sevdamız, aşkımız Diyarbekir; kardeşliğimiz, yoldaşımız, geleceğimiz Diyarbekir; diyar-ı huzur Diyarbekir. Sana bakınca keyfim geliyor Diyarbekir." diyerek selamladı.
"Diyarbakır Belediyesinin önündeki anaları ağlattılar"
Diyarbakır'ın ilçe ve mahallelerindeki vatandaşlara da sevgilerini ileten Erdoğan "Hangi Bağın Bağbanısan?" türküsünün şu sözlerini okudu:
"Diyarbakır etrafında bağlar var/Fitil işler yüreğimde yaram var amman/Sen gidersen benim başka kimim var/İsterem ki birgün evvel gelesen amman."
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim sizden başka kimimiz var? Bizim Diyarbakır'a olan sevdamız asla bitmez. Biliyorsunuz aramıza girmeye çalıştılar. Terör örgütüyle, hendeklerle aramıza girmeye çalıştılar. Sokaklarda sizleri birbirinize kırdırarak, tehditle, yağmayla, haraçla aramıza girmeye çalıştılar. Sahabe emaneti olduğu için insanların abdestsiz girmeye çekindiği bu şehirde Kurşunlu Cami'yi yıkarak, Dört Ayaklı Minare'yi yıkmaya teşebbüs ederek aramıza girmeye çalıştılar. Okula gitmesi gereken çocukları evlerinden alıp, dağa gönderip hayatlarını karartarak aramıza girmeye çalıştılar. Diyarbakır Belediyesinin önünde anaları ağlattılar. Sizleri, tarihinizden, kültürünüzden, inancınızdan, ahlakınızdan, geleneklerinizden kopartıp marjinal örgütlerin kulu kölesi yaparak, aramıza girmeye çalıştılar."
"Çürük merdivenle dama çıkılmaz"
Diyarbakırlıların sıklıkla kullandığı "Çürük merdivenle dama çıkılmaz." sözüne atıfta bulunan Erdoğan, "Bunların çürük merdiveniyle dama çıkmaya çalışanlar da yerle yeksan oldular." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'a, Türkiye'ye gönlünü verdiğini ifade ederek, "Rabbim bize, sizlerin gönüllerini kazanmayı nasip eylesin." niyazında bulundu ve sevgisi, coşkusu ve ahde vefası için Diyarbakırlılara teşekkür etti.
İrade, erdem ve cesaretle Türkiye'nin ve Diyarbakır'ın şahlanacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizim meşrebimizde asla ayrımcılık yoktur. Hizmet söz konusu olduğunda ayrımcılık bir yana, geri kalmış bölgelerimize daha çok imkan sağlıyor, daha çok kaynak aktarıyoruz. Yani pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Diyarbakır, uzun yıllar ihmal edilmişti. Biz İzmir, Konya, Kayseri'de ne varsa Diyarbakır'da da o olsun dedik. Bunun için de son 16 yılda Diyarbakır'a ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Gençler, şu söylediklerimi bilmeyenlere söyleyin, terör örgütünün arkasında olduğu gençlere söyleyin, 35,5 buçuk katrilyon lira yatırım yaptık. Biz Diyarbakır'ı bir kenara koymadık. Canımızdır, sevdamızdır, burayı ayağa kaldıracağız dedik. Hamdolsun Diyarbakır şu anda yaptığımız yatırımlarla Doğu'nun, Güneydoğu'nun adeta bir İstanbul'u, İzmir'i haline geliyor."
"Biz yaparız, işte bu HDP yıkar"
Recep Tayyip Erdoan, Diyarbakır'ın benzer nüfusa sahip iller arasında en çok yatırım yapılan il olduğunun altını çizerek, eğitimde 5 bin 325 yeni derslik yapıldığını, ilköğretim öğrencilerine 560 milyon lira destek verildiğini, yükseköğrenim öğrencileri için 5 bin 300 kişilik yurtlar inşa ettiklerini, 33 bin seyirci kapasiteli bir Diyarbakır Stadyumu'nu yaptıklarını anlattı.
"Eski stadı da millet bahçesine çevireceğiz." müjdesini veren Erdoğan, "İngiltere'nin Hyde Parkı varsa, biz de işte bu stadı inşallah millet bahçesine çevireceğiz. Anneler yavrularını alacak, millet bahçesine gidecekler. O yeşillikler üzerinde yavrularıyla beraber koşturacaklar, orada oynayacaklar, orada dinlenecekler. Yakışır mı? Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar bu ülkede yıkmak için var. Onlar, buradaki evleri bombalamadılar mı, evleri yıkmadılar mı, altından tüneller açmadılar mı? Camilerimizi, okullarımızı yaktılar, yıktılar. Aynı şekilde saat kulesini yaktılar, yıktılar. Bunlara gereken dersi 24 Haziran'da vermeye hazır mıyız? Sizler korkuyu korkutan insanlarsınız, ölümü öldüren insanlarsınız." diye konuştu.
"Karşısında önce beni bulur"
Diyarbakır'ın sadece yatırım değil, huzurun da kıymetini çok iyi bildiğini söyleyen Erdoğan, Diyarbakır'ın, "diyarı huzur" olmasını istediklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Diyarbakır ile birlikte tüm bölgemiz, 40 yıldır hiç olmadığı kadar huzur doludur. Hükümetimiz ve başta İçişleri Bakanımız Sayın Soylu olmak üzere, tüm emniyet güçlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, bölge halkının huzuru için ellerinden geleni yaptılar. Güvenlik korucularımız el ele verdiler, hepsini yaptılar. Bugün devlet hiç olmadığı kadar halkının yanındadır." diye konuştu.
Uzun bir süreden beri hiçbir Kürt vatandaşın, sadece Kürt olduğundan dolayı mağdur edilmediğini, her Kürt'ün bu memlekette, her Türk'ün, her Arap'ın her Laz'ın, her Çerkez'in, her Boşnak'ın sahip olduğu haklar neyse istisnasız hepsine sahip olduğunu kaydetti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her kim, herhangi bir Kürt kardeşimin herhangi bir hakkını gasbetmeye kalkarsa karşısında önce beni bulur. Artık hiçbir terörist gelip halkın yakasına yapışamıyor, haraç alamıyor. Artık hiç kimse gelip Kürt kardeşimin evlatlarını zorla alıp dağa götüremiyor. Artık belediyenin önünde ağlayan Diyarbakırlı anneler var mı? Hamdolsun, artık hiç kimse gelip esnafımızın kepengini kapattıramıyor, ticaretine engel olamıyor. Artık hiç kimse evde, sokakta, hayatın her alanında Kürt kardeşimin tepesine binip, ensesinde boza pişiremiyor. Zorla, tehditle herhangi bir şey yaptıramıyor.”
"53 Kürt kardeşimin kanı Demirtaş'ın eline bulanmıştır"
Farklı siyasi taleplerin dile getirilme hakkı bulunduğunu ancak bunun da meşru ve hukuki sınırlar içinde yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak beni bağlayan kurallar, diğerlerini de bağlamak durumundadır. Öyle, 'ben şuyum, ben buyum' diyerek, efelik yapmaya, kuralları, kanunları milletin hak ve özgürlüklerini hiçe saymaya kalkarsanız, kusura bakmayın bu devlet buna da izin vermez. Diyarbakır'da 53 Kürt kardeşime 'sokağa dökülün' diyen kimdi. Edirne'deki değil mi? 'Sokağa dökülün' dedi. Ne oldu, 53 kardeşimiz orada öldürüldü, şehit oldu. Ölenler kimdi, benim Kürt kardeşlerim değil miydi? Yasin Börü evladımızı bunlar öldürmedi mi, bunlar şehit etmedi mi? Şimdi ne olmuş, Cumhurbaşkanlığına aday olmuş. Şimdi çıkıyor, bakıyorum hepsi türbe ziyaret eder gibi Edirne'de cezaevinde beyefendiyi ziyarete gidiyorlar. Bay Muharrem onunla övünüyor, 'Gideceğim ziyaret edeceğim.' diyor. Türbe ziyareti… Ziyaret etsen ne yazar, oradan sana ne gelecek? Sen benim halkımı ziyaret et. Bak bakalım bu halk sana ne diyecek, Diyarbakır sana ne diyecek?
Kardeşlerim, 53 Kürt kardeşimin kanı bu Demirtaş'ın eline bulanmıştır. Bunun bedelini er veya geç ödeyecek. Yoksa tarih, o 53 kardeşim bizleri affetmez, bizi de affetmez. Onun için dik, sağlam duracağız ve inşallah 24 Haziran'da benim o Kürt kardeşlerimin ölümüne imkan, zemin hazırlayan bu Demirtaş'a da hesabını soracaktır. Bak bugüne kadar ağzıma almadım ama o 53 kardeşim sebebiyle bunu ağzıma aldım. Yoksa muhatabım değil, hiç derdim de değil. Benim Kürt kardeşlerimi bunlar sömürdüler. Öyle saz alıp, saz çalmakla benim Kürt kardeşlerime hizmet olmuyor."
"Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir"
Onların dertlerinin Türk'ün veya Kürt'ün kendisi değil, birlikte temsil edilen değerler olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte bunun için diyoruz ki coğrafyamızda ne yapacaksak hep birlikte yapacağız. Türkiye hepimizin ülkesi, Türkiye Cumhuriyeti devleti hepimizin devleti. Kimse Kürtlere devlet aramasın. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir." diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz Irak'ta, Suriye'de verdiğimiz mücadeleyle asırlardır bizleri birbirine düşürerek kurulan sömürü düzenine karşı çıkıyoruz. Biz terör örgütleri kullanılarak insanlarımızın birbirine kırdırılmasına karşı çıkıyoruz. Biz 'tek millet' derken Türk'üyle, Kürt'üyle, Çerkez'iyle, Boşnak'ıyla, Laz'ıyla 81 milyonun tamamını kastediyoruz. Biz 'tek bayrak' derken sizin de bizim de dedelerimizin uğrunda canlarını ortaya koydukları bir mücadelenin sembolünü kastediyoruz. Biz 'tek vatan' derken ecdadımızın asırlarca hep birlikte yaşadığı 780 bin kilometrekarelik bu vatan toprağını kastediyoruz. Biz 'tek devlet' derken sizlerin acısını çok yakından tattığı, ülkemizi bir felaketin eşiğine getiren paralel yapılara karşı duruşumuzu ifade ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinglerde kullandığı tırın içerisinde yer alan haritada vatandaşlara hitap edeceği Diyarbakır'ın üzerini raptiye ile işaretledi.