AKPM’de Yunanistan – Türkiye Gerginliği
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Olağan Genel Kurul Toplantıları Fransa’nın Strasbourg şehrinde başladı. Konseyin gündeminde, Avrupa güvenliği, demokratik güvenlik ve Avrupa’nın gerilemesi, Avrupa’da son gelişmeler çerçevesinde Avrupa Konseyi’nin rolü, Rusya-Ukrayna savaşı sonucu oluşan iç ve dış göçün insani sonuçları, İngiltere’nin sığınmacılara karşı tutumu ve AİHM kararına reaksiyonu, online iletişimin kontrolü, ırkçılık ve anti-semitism eğilimlerine karşı kapsayıcılık ve çok taraflılık konuları var. Bu konularda yazılan raporlar tartışılıyor.
DEMOKRATİK GÜVENLİK KAVRAMI ÖN PLANA ÇIKTI
AKPM Gündeminde öne çıkan bir konu olan Demokratik güvenlik konusunu, AK Parti Eskişehir Milletvekili ve AKPM Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay ‘’1993 yılında soğuk savaş sonrası ortaya çıkan bir kavram. Komünist rejimden sonra bağımsızlık elde eden Avrupa ülkelerinin barış ve refah güvenliğini sağlamayı kapsamaktadır. Demokratik güvenlik soyut bir duyarlılık değil, tam tersi 47 ülkenin onayladığı ‘İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ kapsamında insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne ortak taahhütüdür. 5 temele dayanmaktadır; Etkin ve bağımsız yargı, ifade özgürlüğü, yasama özgürlüğü, demokratik kurumların etkin işlemesi, kapsayıcı bir toplum ve demokratik vatandaşlık inşa etmek.’’ Şeklinde açıkladı.
TÜRKİYE HER GÜN GÜNDEMDE
YUNAN PARLAMENTERLERDEN SALDIRGAN TAVIR
Türkiye’ nin her toplantıda gündeme geldiği gibi bu yaz dönemi toplantısında da sürekli gündemde olduğunu dile getiren Prof. Dr. Günay ‘’Her gün Türkiye gündem oluyor, özellikle Yunanlı parlamenterler söz aldığında Türkiye’ye karşı saldırgan söylemlerine devam ediyorlar. Daha ilk gün Parlamenterler Meclisi açılır açılmaz, Yunanlı parlamenterler ‘Türkiye’nin saldırgan davranışı ve Avrupa istikrarının revizyonuna tehditi’ başlığı altında acil işler tartışması kapsamında Türkiye konusunu gündeme aldırmaya çalıştılar. Stratejik bir manevra ile oylamalarda engelledik.’’ Şeklinde konuştu.
ESKİ YUNAN BAKANA CEVABI GÜNAY VERDİ
Toplantının ikinci günü, eski Dışişleri Bakanları ve Yunan Delegasyon Başkanı Dora Bakoyannis Rusya Avrupa güvenliği konuşulurken Rusya ile Türkiye’yi aynı saldırgan konuma koydu ve Rusya’nın Ukrayna’nın egemenliğine saldırısını, Türkiye’den Yunanistan’ın egemenliğine gelecek saldırı ile örneklendirdi.Bunun üzerine genel kurulda söz alan Prof. Dr. Günay, ‘’Yunan Delegasyon Başkanı’nın ülkeme karşı asılsız suçlamalarını bir kez daha üzülerek dinledim. Ne yazık ki Yunanlı meslektaşlarımız ikili ve çok taraflı platformları Türkiye’yi suçlamak için kullanmaya devam ediyorlar. İkili sorunları karşılıklı konuşarak çözüm üretmenin daha yapıcı bir yöntem olduğuna inanıyoruz. Aksine onlar bazı sorunların olduğunu inkar etmeye, diyaloğa yanaşmamaya ve asılsız suçlamalara devam ediyorlar. Bu yaklaşımın bölge istikrarı için ne kadar doğru olduğunu merak ediyorum. Bu yılın Nisan ayında iki lider, Sayın Erdoğan ve Sayın Miçotakis çok yapıcı bir görüşme yaptılar. Peki sonra ne oldu da Yunanistan bu saldırgan tavra geçti?’’ şeklinde cevap verdi.
Prof. Dr. Günay, provokasyon ile alakalı ‘’Türk parlamenterleri olarak sakinliğimizi koruyoruz ancak hemen gerekli cevapları veriyoruz. Son günlerde aynı askeri alanda olduğu gibi tam bir provokasyon örneği yaşıyoruz burada. Bizleri provoke edip, diplomasi geleneğinin dışına çıkmamızı ve haklı olduğumuz konularda haksız duruma düşmemimizi istiyorlar. Tabiiki fırsat vermiyoruz.’’ Şeklinde açıklamada bulundu.
KONSEYDE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE ENGEL
Toplantının üçüncü gününde ise Yunanistan CumhurbaşkanıKaterina Sakellaropoulou konuşmacı olarak Meclise hitap etti. Rusya’nın Ukrayna işgalini, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ı işgalinin aynısı olduğunu iddaa etti. Prof. Dr. Günay konu ile alakalı ‘’Bu asılsız iddia karşısında tabii ki argümanlarımız güçlü, ama ilginç bir şey daha yaşadık. Türk Delegasyonu’ndan dört parlamenter soru soracaktık, liste yayınlanmıştı. Bir arkadaşımız dışında hepimizin sıralarını değiştirmişler, son sıralara koymuşlar, üstelik ilk listede ön sıralarda olmamıza rağmen. Demokrasi ve ifade özgürlüğünün ön planda olduğu Konsey’de bunu da yaşamış olduk.’’ Şeklinde açıklamada bulundu.