Anadolu Üniversiteli Akademisyenlere YÖK’ten Üstün Başarı Ödülü

Anadolu Üniversitesinden iki akademisyen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) 2019 Üstün Başarı Ödülü aldı.
2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni, YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplu akademik yıl açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devlet erkânının yanı sıra bakanlar, YÖK üyeleri, ilgili kurum başkanları, büyükelçiler, üniversite rektörleri ile üniversiteleri temsilen akademisyen ve öğrenciler olmak üzere yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Törende YÖK Üstün Başarı Ödülleri de sahiplerini buldu. “Otizmli Çocukların Sosyal İletişim Becerilerinin Geliştirilmesi” konusunda yaptıkları doktora teziyle Anadolu Üniversitesinden Arş. Gör. Dr. Erkan Kurnaz ve tez danışmanı Doç. Dr. Onur Kurt Sosyal ve Beşeri Bilimler kategorisinde üstün başarı ödülü kazandı. Arş. Gör. Dr. Kurnaz ve Doç. Dr. Kurt’a ödüllerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi.

“Hem uygulamaya hem de başka bilimsel çalışmalara ışık tuttuğumuzu düşünüyoruz.”
Bu konuda araştırma yaparken literatürde yayımlanmış bir çalışma göremediğini ifade eden Doç. Dr. Onur Kurt konunun önemine dikkat çekti. Doç. Dr. Kurt: “Normal gelişim gösteren çocuklardan veri toplayarak bu davranışların nasıl sergilendiğini betimledik. Bu yolla da hedef davranışlar tanımladık. Çalışmamıza katılan tüm çocuklar, yetişkinlerle, hatta akranlarıyla da iletişimi, sohbeti sürdürerek ortak dikkat davranışlarını sergilediler. Bir başka deyişle, öğretmeyi hedeflediğimiz davranışları öğrendiler. Bu çalışmamızla YÖK tarafından ödüle layık görüldük ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ödülümüzü aldık. Çalışmamızla hem otizmli çocuklarla yapılan uygulamalı çalışmalara hem de gelecek bilimsel araştırmalara ışık tutmuş olduğumuzu umuyoruz” dedi.

“Otizmli çocuklar bir şekilde iletişim kurmayı öğreniyorlar”
Araştırma konusuna başlama sürecini aktaran Arş. Gör. Dr. Erkan Kurnaz ise şunları kaydetti: “Benim de öğretmenlik yıllarımda karşılaştığım, otizmli çocuklarda hep aynı problemi görüyordum. Her zaman kafamda bu konuya dair soru işaretleri ile geziyordum. Otizmli çocuklar bir şekilde iletişim kurmayı öğreniyorlar; fakat bu iletişim genellikle hep soru-cevap şeklinde ilerliyor. Bu durumda iletişimde kesilmelere yol açıyor. Sosyal iletişim alanındaki bu sınırlılıklar, tez fikrimizi ortaya çıkarttı. Literatürde araştırmamızda üzerinde çalıştığımız hedef davranışlara dair yazılı bir kaynak bulamadık. Dolayısıyla, literatüre bu bilgiyi biz eklemeyi düşündük. Sonrasında çalışmalar yaptık. Çalışmalarımız olumlu ve güzel sonuçlar doğurdu, YÖK ödülüne layık görüldü. Bu konuda çok gururluyum, özel gereksinimi olan çocukların yolunu aydınlatmak ve tabii ki bilime katkıda bulunmak çok mutlu edici.”