Bakanlıklarda Devir Teslim

Cumhurbaşkanı Hükûmet Sistemi'nin dün itibâriyle başlamasıyla dün 22:00'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni sistemin ilk kabineyi açıklamasından sonra bakanlıklarda 'devir-teslim' törenleri gerçekleşti. 

Bakan Selçuk, görevi Kaya'dan ve Sarıeroğlu'dan devraldı
Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığına getirilen Zehra Zümrüt Selçuk, görevi ilk önce Fatma Betül Sayan Kaya'dan, sonra da Jülide Sarıeroğlu'dan devraldı. Bakanlıkta düzenlenen devir teslim töreninde konuşan Zehra Zümrüt Selçuk, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracak büyük bir adım olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bu görevi kendisine tevdi ettiği için teşekkür eden Selçuk, "Sizlerin bir kardeşi, ablası, bir annesi, bir evladı olma bilinciyle çalışacağıma söz veriyorum." dedi. Bakan Kaya'nın iki yıla aşkın süredir önemli başarılara imza attığını söyleyen Selçuk, onun yükselttiği bu çıtayı aşmak için çalışacağını vurguladı.

Kaya da 25 Mayıs 2016'da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevini devraldıktan kısa bir süre sonra 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşadıklarını, akabinde FETÖ terör örgütüyle ciddi mücadele içine girdiklerini ve bütün terör örgütü üyelerini bakanlıktan uzaklaştırdıklarını söyledi. 

Kaya, Bakan Selçuk'u çok eskiden tanıdığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Amerika'da yaşadığım dönemde sık sık görüştüğüm çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Çok başarılı ve çalışkan bir arkadaşımız. Eminim bayrağı daha yukarılara taşıyacak. Türkiye'nin kadınları, çocukları, yaşlıları, engellileri kısaca tüm topluma dokunan, bizim sessiz zaferimiz dediğimiz sosyal politikalar alanına değerli Bakan arkadaşımın yeni bir soluk getireceğini ümit ediyorum. Ona üstün muvaffakiyetler diliyorum."

Zehra Zümrüt Selçuk, Bakanlıkta düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kabinesinde bakan olarak yer almanın onurunu yaşadığını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sundu. Bakanlık görevinin büyük bir sorumluluk olduğunu ifade eden Selçuk, "İki bakanlığın birleşmesiyle bu sorumluluğumuz arttı. Burada en büyük yardımcılarım, tecrübe, birikim ve bu zamana kadar gerçekleştirdikleri başarılarıyla Sayın Jülide Sarıeroğlu hanımefendi ile bakanlık teşkilatı olacaktır." dedi.

Murat Kurum, görevi Mehmet Özhaseki'den devraldı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevine getirilen Murat Kurum, görevi Mehmet Özhaseki'den devraldı. Bakanlığa gelişinde Özhaseki ve bakanlık bürokratlarınca çiçeklerle karşılanan Kurum, devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, "Bize düşen Sayın Cumhurbaşkanımızın, milletimizin güvenerek verdiği bu görevi layıkıyla yerine getirmek." dedi. 

Kurum, yeni sistemle Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görev ve yetkilerinin biraz daha arttığına dikkati çekerek, "Biz de mevcut çalışma arkadaşlarımızla üzerimize düşen neyse gece gündüz çalışacağız, tevazu içerisinde olacağız. Alçak gönüllü olacağız." diye konuştu.

Mehmet Özhaseki'nin imar barışı, kentsel dönüşüm, Güneydoğu'da kayyum atanan belediyelerle ilgili konularda gece gündüz çalıştığını anlatan Murat Kurum, "İmar barışıyla alakalı çok ciddi bir müracaat var. Yıllardır sıkıntı olan süreci başarıyla yöneterek, bu duruma getirdiler. İnşallah biz de bunu neticelendirip, kaynağı da en verimli şekilde kullanmaya çalışacağız. Kentsel dönüşümle alakalı ben Sayın Bakan'ın verdiği birçok mücadeleyi çok yakından biliyorum. İnşallah ben de bu mücadeleyi en az Sayın Bakanım kadar sürdüreceğim, devam ettireceğim." şeklinde konuştu.  Özhaseki'nin bilgi ve tecrübesinden faydalanacaklarını dile getiren Kurum, hizmetleri dolayısıyla Özhaseki'ye teşekkür etti. Murat Kurum, "Milletimize inşallah layık olmaya çalışacağız. Allah utandırmasın, Allah yar ve yardımcımız olsun." temennisinde de bulundu.

Mehmet Özhaseki de bakanlık görevini şerefle ifa ettiğini dile getirerek, "Başı dik, alnı açık ayrılıyorum. Allah'a şükürler olsun. Zor bir süreçti. Geçtiğimiz 2-2,5 yıl içerisinde ülkede çok önemli olaylar oldu. Bu önemli olayların olduğu dönemde bakanlık ve bakanlık mensupları olarak çok güzel işlere imza attık." dedi.

İmar yönetmelikleri, otopark yönetmeliği, yapı denetim firmalarına ilişkin düzenlemeler, kentsel dönüşüm, Doğu ve Güneydoğu'daki inşa ve ihya çalışmaları ve son olarak imar barışı konusunda yapılan çalışmaları hatırlatan Özhaseki, şunları kaydetti:
"Şükür günümüz, çalışarak, gayret ederek geçti. Burada hiç boş durduğumuzu hatırlamıyorum. Tabii ki bir varmış bir yokmuş misali bir başlıyorsunuz bir de bitiriyorsunuz. Allah, bu ikisi arasındaki sürece güzel işler yapmayı, eser bırakmayı, doğru işler yaparak, arkasından dua alarak gitmeyi herkese nasip etsin. Biz de bugün bu görevi huzur içerisinde bırakmanın onurunu, gururunu yaşıyoruz. Çok şükür şimdi içimizin rahat, yüreğimizin ferah olduğu, 'kardeşim' diye hitap edebileceğim, gece gündüz teklifsizce arayabileceğim bir dostuma, bir kardeşime bu görevi teslim ediyorum. İçim ferah, rahat, inşallah benden sonra çok daha güzel işler yapacaktır. Gençliğinin verdiği enerjiyle, dinamizmle buraya değer katacaktır. Yeni bir nefes, yeni bir soluk getirecektir, bundan da eminim. Ola ki geride kalmış, eskiden olmuş şu işlerden de bir haber alayım diye bizi arayacak olursa, istişare etmek isterse o zaman, her zaman emrine hazırız, emrine amadeyiz."

Bakan Kurum'a başarılar dileyen Mehmet Özhaseki, Bakanlıktaki çalışma arkadaşlarına da teşekkür edip, helallik istedi. Daha sonra Özhaseki ve Kurum karşılıklı hediye vererek, hatıra fotoğrafı çektirdi.

Dönmez, görevi Albayrak'tan devraldı
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 66. Hükümet'te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevine getirilen Fatih Dönmez, görevi Berat Albayrak'tan devraldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda gerçekleştirilen devir teslim töreninde konuşan yeni kabinenin ilk Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, öncelikle Recep Tayyip Erdoğan'a kendisini bu göreve layık gördüğü için teşekkür etti.

Dönmez, devlette bir göreve nasıl girildiğinin değil, nasıl çıkıldığının önemli olduğunu belirterek, "İlk göreve başladığımızda uçak kriziyle başlamıştık. Hatta o günlerde kendisinin (Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak) çocuğu olmuştu. Tam kış arifesiydi. Doğalgaz talebinin de çok sıkıntılı bir dönemindeydi. O günlerde bu binanın ışıkları hiç sönmedi. Hamdolsun bir sıkıntı yaşamadan, bir ekip ruhuyla, vatandaşlarımıza bu konuda bir sıkıntı yaşatmadan o problemleri aştık." dedi. 

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da 2,5 yıldır çok yoğun bir mesai ortamında çalıştıklarını söyledi. Bu süreçte çok önemli bir yol haritası ortaya koyduklarını dile getiren Albayrak, "Sayın müsteşarımız, bugün itibarıyla bakanımızın da içinde bulunduğu güzel, güçlü bir ekiple, Milli Enerji ve Maden Strateji Belgesi dediğimiz bu anayasayla inşallah kişilere bağlı kalmayan bir sistem inşa ettik. Biz bugün varız, yarın yokuz. Dün buradaydık, yarın olmayacağız." dedi.

Albayrak, bayrağı Dönmez'in çok daha ileriye taşıyacağına inandığını belirterek, "Birçok projeyle ilgili 2023 hedefleri tarih tarih, tek tek hepsi hazır. Artık bundan sonra açılışlarınıza inşallah destek olacağız ama mali konularda bilemiyorum ne kadar destek olabiliriz." diye konuştu.

Albayrak görevi Ağbal'dan ve Şimşek'ten devraldı
Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilen Berat Albayrak, eski Maliye Bakanı Naci Ağbal'dan görevi devraldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yeni oluşturulan Hazine ve Maliye Bakanlığında devir teslim töreni düzenlendi. Bu amaçla ilk tören, eski Maliye Bakanlığı toplantı salonunda yapıldı. Tören, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, milletvekilleri, üst düzey bürokratlar ve bakanlık çalışanlarının katlımıyla gerçekleşti. Törende konuşan Ağbal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oluşturduğu kabinenin, ülkenin daha ileri noktalara gitmesi için büyük fırsat ve imkan olduğunu belirterek, bu kabinenin, ülkeyi daha ileri götürme noktasında şevkle çalışacağını bildirdi.

Makamların gelip geçici olduğuna işaret eden Ağbal, "Maliye Bakanlığındaki 30 yıllık görev süremin sonunda, büyük bir huzur içinde Sayın Bakanımıza görevi devrediyorum. 2,5 yıl Maliye Bakanlığı görevini yaptık. Bu süre zarfında ülkenin ileriye gitmesi noktasında güzel işler yaptık." dedi. Ağbal, Albayrak'ın da bu alandaki tecrübe ve vizyonuyla Türkiye ekonomisinin daha da ileriye gitmesi noktasında büyük birikime sahip olduğunu vurgularken, "Biz de kendisine her noktada yardımcı olacağız." diye konuştu.

Naci Ağbal, tüm çalışma arkadaşlarından helallik istedi. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak da Ağbal'ın veda mesajına karşın AK Parti'nin "durmak yok, yola devam" mesajını anımsatarak, "Bugün bu makam yarın başka bir makam. Naci Bey burada bizimle. Bir ekibiz biz. Kendisini, yeni makam ve yeni görevlerde bu ülkeye hizmet davasında çok güzel görevlerde göreceğiz." ifadesini kullandı.  Maliye Bakanlığının, Ankara bürokrasisinde, insan kaynakları yetiştirmede önemli bir bakanlık ve okul olduğuna işaret eden Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada böyle bir görevi almak, çok önemli bir bakandan devralmak bizim için ayrı onur ve gurur vesilesi. Ağır ve büyük bir sorumluluk. AK Parti iktidarı olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 16 senede çok büyük devrimler gerçekleştirdik, çok büyük gelişim ve büyüme kaydettik. Çok güzel bir söz vardır, 'değişmeyen tek şey değişimdir' diye. Bu değişim dinamizmini kaybetmeden gelişimle harmanlayarak çok önemli başarılar elde ettik. Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylememiz lazım. Önceki bakanlarımız çıtayı yüksek noktaya taşıdı, bizler de bu çıtayı daha da yukarıya taşımakla mükellefiz, sorumluyuz. AK Parti iktidarlarının başarısının arkasında en temel unsurlardan bir tanesi olan bütçe ve mali disiplindeki duruşun bundan sonra da aynı şekilde değil, daha da iyi şekilde devam etmesi için çok dinamik, aktif ve enerjik şekilde devam etmesi için gece gündüz demeden hep birlikte sizlerle çalışacağız. Çok güzel başarılara imza atacağız."

Devir teslim sırasında her iki bakan da birbirine çiçek hediye etti. Bu sırada Albayrak, "Bizim çiçek biraz daha küçük, biraz daha ucuz, biz daha da sıkacağız." diye espri yaptı.

Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilen Berat Albayrak, Hazine ile ilgili görevi eski Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'ten devraldı. Albayrak, Maliye Bakanlığında gerçekleştirilen devir teslim töreninin ardından, Hazine Müsteşarlığında düzenlenen törene katıldı. Törende, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Hazine Müsteşarı Osman Çelik'in yanı sıra üst düzey bürokratlar ve Hazine çalışanları da hazır bulundu. 

Mehmet Kasapoğlu görevi Bak'tan devraldı
Gençlik ve Spor Bakanlığına getirilen Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Bakanlıktaki devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, daha önceki bakanları saygıyla yad ederek, "Büyük sorumluluk gerektiren bu şerefli vazifeye bendenizi layık gören saygıdeğer Cumhurbaşkanımıza duydukları güven için şükranlarımı arz ediyorum." dedi. 

Eski Bakan Osman Aşkın Bak'ın daima desteğini görecekleri için mutlu ve bahtiyar olduğunu dile getiren Kasapoğlu, şöyle konuştu:
"Bu güvene ve milletimizin emanetine layık olmak için ekip olarak bütün varlığımızla çalışacağız. Çok şanslıyım. Bundan önceki görevim esnasında değerli Bakanım Osman Aşkın Bak Beyefendi'yle son derece verimli bir çalışma imkanı buldum ve onun himayelerinde gençliğimiz için Türkiye'nin her şehrinde, her ilçesinde çok güzel eserler inşa ettik. Bu hizmet yarışında yorulmadan koşmaya devam edeceğiz. Değerli Bakanımızın ülkemize hizmet aşkına, heyecanına, gayretine yetişmeye çalışırken, ben de büyük heyecanlar ve sevinçler yaşadım. Bakanlığımızın bütün yöneticileri ve çalışanları da bu heyecanı ve sevinci yaşamışlardır. Bütün Bakanlık teşkilatımız ve spor dünyası gibi ben de bakanımızı çok sevdim, çok seviyorum."

Eski Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da devir teslim törenindeki konuşmasında bundan sonra da gençlerin ve sporun projelerinde yer alacaklarını ifade etti. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na yeni görevinde başarılar dileyen Bak, "Bizim içimizden birisi. Spor Toto Teşkilat Bakanlığında çalışan bir kardeşimiz. Sporun içinden gelen bir kardeşimiz. Kendisiyle bir yıl süreyle ortak çalıştık. Bu bir görev değişimi. Biz yine Gençlik ve Spor Bakanlığının emrinde olacağız. Gençlerin ve sporun projelerinde yer alacağız." dedi.

"Bu bayrağı devredeceğimiz kardeşimiz de çıtayı daha yükseklere taşıyacaktır." diyen Bak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türk sporu ve gençliği gerçekten şanslı. Çünkü gençlik hareketinin ve sporun içinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var. Mehmet Kasapoğlu'na başarılar diliyorum. Ben her zaman Türk sporunun ve gençliğinin hizmetinde olacağım. Her türlü konuda destek olacağız. Ben kendi açımdan haklarımı helal ediyorum. Sizler de helal edin. Hayırlı olsun, yolunuz açık olsun Sayın Bakanım."

Eski Bakan Osman Aşkın Bak, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nu kapıda karşılarken, devir teslim sonrasında Kasapoğlu da Bak'ı kapıya kadar uğurlayarak yolcu etti. 

Ziya Selçuk, İsmet Yılmaz'dan görevi devraldı
Ziya Selçuk, Milli Eğitim Bakanlığı'nda düzenlenen devir teslim töreninde, Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini, dünya ile rekabet anlamında yeni bir çağın müjdelelerini ortaya koyma gayreti içinde olduğunu ifade ederek, böyle bir dönemde bakanlık görevini kendisine tevdi eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sundu.

Eski Bakan İsmet Yılmaz'ın şahsında emeği geçen herkese teşekkür eden Selçuk, emeğin kutsal olduğunu ve bir gün bile eğitim sistemine emeği geçmiş meslektaşlarının hukukunun kendileri açısından çok değerli olduğunu belirtti.

(…)  Selçuk, kabine açıklandığında heyecanla beraber tedirginlik de yaşadığını aktararak, şöyle konuştu:
"Sabah kalktım geçer zannettim ama sabah kalktım yine bakanmışım. Bu, ciddi bir tedirginlik yaratan bir şey aslında. Çünkü çocukların hukukuna dokunmak, bir çocuğun hayatına dokunmak o kadar büyük bir vebal ki. Biz sanki bürokrasiyle uğraşıyoruz ya da biz sanki resmi görevler yapıyoruz ya da biz sanki kendi geçim vasıtamız olan bir işle ilgileniyormuşuz gibi algılıyoruz, bütün okullar, bütün derslikler, laboratuvarlar, bunların tamamı çocukların hukukunu korumak ve onların gelecekle ilgili perspektifini yükseltmek için yapılıyor ama öyle anlar geliyor ki sanki bu işler bir şekilde bürokratik işlermiş gibi algılanabiliyor. Her zaman kendime şu sorguyu yapmayı ihmal etmemeye çalışıyorum. Yaptığım her şey, çocuğun hukuku için onlara hürmet içindir, dolayısıyla öğretmene hürmet içindir."

İsmet Yılmaz da Selçuk'u Milli Eğitim Bakanlığına atanmasından dolayı tebrik ederek, yeni görevinde başarılar diledi. Selçuk'a, Bakanlık olarak 5 bin okul, 1 milyondan fazla öğretmen ve 18 milyona yakın öğrenci emanet ettiklerini söyleyen Yılmaz, "2 yıldan fazla süredir üstlendiğim Bakanlık görevini gönül huzuruyla emin ellere teslim ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığına liyakat ilkeleri çerçevesinde Sayın Bakanımızdan daha iyi bir atama yapılamazdı. İnanıyorum ki Sayın Bakanımız aldığı bayrağı, çok daha iyi bir seviyede kendisinden sonra geleceklere teslim edecektir." dedi. Beşeri sermayeye yapılan yatırımın önemini vurgulayan Yılmaz, 2002'den 2017'ye kadar Türkiye genelinde derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 36'dan 24'e, ortaöğretimde 30'dan 23'e düşürdüklerini bildirdi.

Yılmaz, Ziya Selçuk'a yeni görevinde sonsuz başarılar dileyerek, "Aldığı emaneti kesinlikle daha iyi bir noktada kendinden sonra geleceklere teslim edeceğine olan inancımı ifade etmek istiyorum." dedi.
  
Pekdemirli önce Eroğlu'ndan, sonra Fakıbaba'dan görevi devraldı
Tarım ve Orman Bakanlığına getirilen Bekir Pakdemirli, önce eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'ndan ardından Ahmet Eşref Fakıbaba'dan görevi devraldı.

Pakdemirli, Türkiye'de yeni bir sistemin başladığına dikkati çekerek, verdikleri oylar nedeniyle millete, kendisine bu görevi layık görmesi nedeniyle de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkürlerini sundu. Eroğlu'na birikimlerini ve tecrübelerini aktarmasından dolayı teşekkür eden Pakdemirli, "Sayın Bakanım burayı bırakmak yok, elinizi, gözünüzü bizim üzerimizden eksik etmeyeceksiniz, sizin tecrübelerinizden faydalanacağız. Sizden öğreneceğimiz çok şey var, size soracağımız çok şey olacak." dedi.

Pakdemirli, önümüzdeki günlerde tarım ve orman alanlarına ilişkin ilgili birimlerden gerekli bilgileri alacaklarını dile getirerek, "Bugün millet bizden yeni bir söz, yeni projeler bekliyor. Mevlana ne demiş, 'Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım. Millet teveccüh etti, biz de yeni sistemin mutlaka hakkını vereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın vurguladığı yerlilik ve millilik ekseninde tarım ve ormancılık politikalarımızı 2023'e, 2053'e, 2071'e inşallah taşıyor olacağız." diye konuştu.

Eroğlu da tarım ve ormancılığın Türkiye ekonomisindeki en önemli sektör olduğunu söyledi. Tarım olmadan gıdanın olmayacağını dile getiren Eroğlu, yakın bir gelecekte Türkiye'deki en önemli sektörlerin başında gıda üretimi ve güvenliğinin geleceğini ifade etti. Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı dört yatırımcı kuruluş olduğunu aktaran Eroğlu, bunlardan en büyüğünün Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olduğunu dile getirdi. Erdoğan'ın talimatıyla 2003'te DSİ Genel Müdürü olarak göreve başladığını anımsatan Eroğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye'de ilk defa yap-işlet-devret sisteminin önünü açarak su kullanma anlaşması projeleriyle baraj ve hidroelektrik santrali yapımını özel sektöre açtık. DSİ büyük barajlar inşa etti. Şu anda dünyada en çok baraj ve gölet inşa eden bir kurum olarak tarihe geçtik. 525 baraj, bin göletle bir destan yazdık. Ayrıca 518 hidroelektrik santrali yaptık."

"Türkiye'nin su meselesini kökünden çözdük." diyen Eroğlu, Türkiye'deki illerin su problemini 2060, 2071 yılına kadar çözdüklerini bildirdi. Eroğou, şu ana kadar 6,5 milyon hektar araziyi sulamaya açtıklarını, bu hamle ile Türkiye'de tarımın şaha kalktığını anlattı. Ormanlara dikilen gelir getirici türlerin gelirinin 49 yıllığına vatandaşlara verildiğini ama vatandaşların kendisinden bu sürenin uzatılmasını istediklerini ifade eden Eroğlu, sürenin uzatılması için 2067 yılında Bakan olacak kişiye mektup yazdığını belirtti. Eroğlu, "Size bir mektup vereceğim, bu mektubu sizden sonraki bakana da teslim edeceksiniz. Bu mektup 2067 yılındaki bakana teslim edilmek üzere elden ele verilecek. Ben vatandaşlara söz verdim." dedi. Eroğlu, daha sonra mektubu Pakdemirli'ye teslim etti. Eroğlu, Pakdemirli'ye bir mermer şadırvan, Pakdemirli de bir vazo hediye etti.

Bakan olacağını pazar günü öğrendiğini belirten Pakdemirli, "Pazar günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden çağrılırsanız, bunu (bakan olacağınızı) düşünürsünüz ama hangi bakanlık olduğunu bilemezsiniz. Bende pilotluk var, 'Acaba Ulaştırma mı?' diye düşündüm. Tayyip Bey tarımla ilgili olduğunu söyleyince 'Emriniz olur.' dedim." ifadesini kullandı. Ailesinin bir çiftliği bulunduğunu anlatan Pakdemirli, burada üzüm, zeytin gibi ürünler ürettiklerini, ufak bir zeytinyağı tesisi ve iki tavuk kümesi bulunduğunu, bu sebeple işin biraz matematiğinden anladığını dile getirdi. Pakdemirli, çiftçiliğin ana gelir kalemleri olmadığını vurgulayarak, "Çiftçiliği hakkıyla yapmaya kalktığınız zaman çok çok harcıyorsunuz, az az kazanıyorsunuz. İnşallah bu yeni dönemde üreticimizi, çiftçimizi ezdirmeden ama tüketicimizi de gıda enflasyonuna karşı koruyarak Türk tarımını iyi yerlere götürürüz." dedi.

Fakıbaba da Bakanlık görevinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçtiğini anımsatarak, "Takım arkadaşlarımla beraber almış olduğum bayrağı üst seviyeye getirmek için büyük gayret sarf ettik." dedi. Çalışma arkadaşlarına teşekkür eden Fakıbaba, şunları söyledi:
"Yeni bir sistemle yeni bir sayfa açılıyor. Bu yeni sistemin ve Sayın Bakanımızın çok başarılı olacağına yürekten inanıyorum. İnşallah ülkemiz de bunu sonuçlarıyla görecek. Ben tekrar Sayın Bakanımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, tebrik ediyorum."

Konuşmaların ardından Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, görevi Fakıbaba'dan devraldı.

Hulusi Akar, görevi Nurettin Canikli'den devraldı
Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin ilk Milli Savunma Bakanı olan Hulusi Akar, görevi Nurettin Canikli'den devraldı. Nurettin Canikli, Milli Savunma Bakanlığında düzenlenen devir teslim töreninde, görevini heyecanla devrettiğini belirterek, "Kritik bir dönemde özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) ortaya çıkan tablonun ve riskin ortadan kaldırılması, diğer problemlerin giderilmesi noktasında son derece önemli bir süreçti." dedi.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra son derece önemli reformlara imza atıldığını, TSK, Fetullahçı Terör Örgütü'nden (FETÖ) temizlenmesine ilişkin çalışmaların kararlılıkla yürütüldüğünü belirten Canikli, "Bunu hep birlikte gerçekleştirdik ama yine FETÖ'nün özellikle kripto elemanlarının halen Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesi içerisinde varlığının olduğunu biliyoruz. FETÖ'nün tamamen temizlenmesi, risk ve tehdidin ortadan kaldırılması konusundaki çalışmalar elbette bundan sonraki dönemde de kesintisiz devam edecek." diye konuştu.

TSK'nin artık kendi silahını ve mühimmatını yapabilen bir ordu olduğunu vurgulayan Canikli, şunları kaydetti:
"Son dönemlerdeki başarısında da bunun önemli bir belirleyici faktör olduğunu biliyoruz. O alanda da çalışmalar inşallah kesintisiz devam edecek. Ondan da en ufak kuşku duymuyoruz. Siz zaten belki 50 yıla yakın süre Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet etmiş, son derece değerli bir komutan olarak bunu en iyi bilenlerdensiniz. Bu özelliğinizle ülkenin birliği, bütünlüğü, toprak bütünlüğü, bağımsızlığı, özgürlüğünün korunması için TSK'nin her zaman, personeliyle ekipmanıyla araç gereciyle güçlü olması gerektiği konusundaki hassasiyeti en iyi bilenlerdensiniz. İnşallah bunu da güçlü şekilde bundan sonra da hayata geçireceksiniz."
Canikli, Akar'a başarılar diledi.

Hulusi Akar da Milli Savunma Bakanlığındaki bütün faaliyetlerin, görevlerin önemli ve değerli olduğunu belirtti.
"Mesele ülkemizin, milletimizin birliği, bütünlüğü, güvenliği, egemenliği ve bağımsızlığı söz konusu olduğu yapılan görev çok daha büyük hassasiyet kesbediyor." diyen Akar, bu açıdan Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvetlerin, güvenlik hizmetini yürütme konusunda bir bütün halinde fedakarlıklar, kahramanlıklar yaptıklarını, yapmaya devam ettiklerini vurguladı.

Arazide yürütülen terörle mücadele operasyonlarında büyük kahramanlık hikayeleri bulunduğunu dile getiren Akar, "Milli ve yerli sanayimizle araçlarımızı, gereçlerimizi, silahımızı, mühimmatımızı üretmenin verdiği güven içinde bize düşen görevleri en etkin şekilde yapma imkanı bulduk, bulmaya devam ediyoruz." diye konuştu.

Akar, Milli Savunma Bakanlığı görevini devraldığı Nurettin Canikli'ye, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, görevini daha iyi şekilde yapmasında verdiği destekten ötürü teşekkürlerini, teveccühlerinden dolayı Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sundu.

"Hep birlikte ülkemizin ve milletimizin güvenliğini, birliğini, bütünlüğünü, egemenlik ve bağımsızlığını sağlamak için milli ve yerli kaynaklarımızı seferber ederek güçlü şekilde bu koruma ve kollama işlerimizi yürütebilmek için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz." ifadesini kullanan Akar, 2015 Ağustos'ta Genelkurmay Başkanı görevine başlarken yaptığı gibi "Allah utandırmasın" diyerek göreve başladığını bildirdi.

Törene, Genelkurmay Başkanlığına atanan Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanlığına atanan Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz de katıldı.

Fahrettin Koca Sağlık Bakanlığında görevi devraldı

Sağlık Bakanlığına getirilen Fahrettin Koca, görevini Ahmet Demircan'dan devraldı. Ahmet Demircan, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, bir yıllık görev süresi içinde sağlık alanındaki hizmet başarısını sürdürmeye gayret ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin sağlık alanında son 16 yılda "mükemmel" gelişmeler yaşadığını belirten Ahmet Demircan, "Türkiye'nin sağlıkta, öncesiyle kıyaslanamayacak başarısı bundan sonra da elbette artarak devam edecek. Bu bayrak yarışında, bayrağı devralan arkadaşım Dr. Fahrettin Bey, bundan sonra bayrağı daha yükseğe dikmek için üzerine düşeni yapacak, bundan eminiz. Kendisinin tecrübesi ve birikimi bunu yerine getirmek için fazlasıyla yeterli." dedi. Sağlık Bakanlığına getirilen Fahrettin Koca da Demircan'a, kendisi için sarf ettiği güzel sözler ve bugüne kadar yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür etti. AK Parti hükümetlerinin bugüne kadar gerçekleştirdiği sağlıkta dönüşüm reformunu daha ileri bir noktaya taşımayı hedeflediklerini bildiren Koca, şunları kaydetti:"Bunun yanında bu süreçte özellikle çalışan memnuniyetiyle birlikte hasta memnuniyetini öncelikli kılacağımızı ifade etmek istiyorum. Vatanımıza, milletimize hayırlı olur inşallah. Az konuşup çok icraat yapan bir Bakanlık olacak inşallah. Bu süreçte hep birlikte yol alarak, daha ileri noktalara bu hizmeti götüreceğimize inanıyorum."

Konuşmaların ardından Demircan ve Koca birbirlerine hediyeler takdim etti. Devir teslim töreninde, Bakan Koca'nın küçük oğlu Zahit Esat ve eşi Hale Koca da yer aldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında devir teslim

Eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, görevini Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'a teslim etti. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, görevi eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'den devraldı.

Bakanlığın makam toplantı salonunda gerçekleşen devir teslim töreninde konuşan Varank, Özlü'nün bakanlık dönemindeki gayret ve emeklerine yakından şahit olduğunu söyledi. Varank: "Bu vesileyle kendilerine milletimiz adına da ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Yapacak çok işimiz var, çok yoğun bir gündemimiz olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonunu hayata geçirmek için 'bismillah' diyerek hemen çalışmaya başlayacağız. Rabbim inşallah milletimize karşı bizleri mahcup etmesin, bizlere hayırlı, faydalı hizmetler yapmayı nasip etsin." diye konuştu.

Faruk Özlü de 24 Mayıs 2016'dan bugüne görevi taşımaktan büyük onur ve gurur duyduğunu belirtti. Görevinin, millete ve devlete hizmet etmek için emanet edildiğini hiç unutmadığını vurgulayan Özlü, alanıyla ilgili en iyi hizmeti vermek için çalıştıklarını anlattı. 

Özlü, çalışmaların çerçevesini "Bilim merkezi, teknoloji üssü, ileri sanayi ülkesi Türkiye" hedefine yönelik adımlarla belirlediklerine işaret ederek, "4 yapısal dönüşüm çalışması yaptık. Bunlardan ikisi yasalaştı, birisi Meclis'te, bir diğeri de diğer bakanlıklarla koordinasyon aşamasında. 26 ay boyunca 693 yeni Ar-Ge merkezi, 231 tasarım merkezi, 17 teknopark ve 26 yeni OSB'yi milletimizin hizmetine sunduk. İnanıyorum ki ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşmasında önemli bir kaldıraç görevi görecek olan bu vizyon, bundan sonra da korunacak ve daha da ileriye götürülecektir." değerlendirmesinde bulundu.

   
Pekcan, görevi Tüfenkci'den ve Zeybek'ten devraldı

Eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci görevini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile oluşturulan Ticaret Bakanlığı görevine getirilen Ruhsar Pekcan'a devretti. 

Pekcan, Ekonomi Bakanlığında gerçekleştirilen devir teslim töreninin ardından, Gümrük ve Ticaret Bakanlığında düzenlenen törene katıldı.

Törende, TOBB Başkan Yardımcısı Faik Yavuz, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran'ın yanı sıra üst düzey bürokratlar, kadın girişimciler, ve Bakanlık çalışanları da hazır bulundu.

Pekcan, burada yaptığı konuşmada, öncelikle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kendisini bu göreve layık gördüğü için teşekkür etti.

Türkiye'yi 2023 hedeflerine taşımak için iş insanları olarak özveriyle çalışacaklarını vurgulayan Pekcan, "Çalışmalarımızla inşallah bu teveccühe layık olacağız ve bir kadın olarak daha fazla gayret göstereceğiz. Dünyada ekonomiler içe kapanık bir dönem yaşarken, bu duvarları aşarak daha fazla ihracat yapacağız. Şartlarımızı daha fazla zorlayacağız. Gümrük işlemlerinin de en doğru, en titiz, en hassas ve en hızlı şekilde yapılması için üstün gayret sarf etmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Bakan Tüfenkci ise bakanlığının yeni sistemle Türkiye'nin ekonomisini şaha kaldıracak, ticaretini büyütecek, gümrüklerde yapılacak işlemlerle ihracatı ve istihdamı artıracak önemli bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Sayın Bakanımız, evinize hoş geldiniz. Dinamizminizle ve katacağınız katma değerle çıtayı çok daha yükseklere taşıyacağınıza eminiz. Bu birleşmeyle çok güçlü bir bakanlık yapısı oluştu, beklentiler de yükseldi. Yeni sistemle girdiğimiz bu yolda, arkadaşlarımızla beraber atacağınız adımlar Türkiye'nin gelişmesine ivme kazandıracak. Bizler de sizin her daim destekçiniz olacağız."

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, görevi eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'den devraldı. Pekcan, bakanlıktaki devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sundu. "Yol arkadaşlarım" dediği kadın girişimcilerden de farkındalık yaratmalarını isteyen Pekcan, daha çok efor beklediğini söyledi.

Pekcan, iki bakanlığın birleştirilerek Ticaret Bakanlığı adı altında toplandığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Zaten büyük bir aileydik, şimdi daha büyük bir aile olduk ve birlikteliği uyum içinde ve özveriyle daha fazla çalışarak devam ettireceğiz. Sizden de desteklerinizi bekliyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın vermiş olduğu bu görevi layığıyla yerine getirip, 2023 hedeflerine ulaşmak için iş dünyasıyla beraber daha fazla çalışarak, daha fazla özveriyle elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Kadın girişimler adına söz veriyorum. Diğer iş dünyasından daha fazla katkı bekliyorum."

Pekcan, Zeybekci'nin ne kadar özverili ve yoğun tempoyla çalışarak başarıya ulaştığını yaşayarak gördüğünü söyledi, "Huzurlarınızda ekonomiye yaptığı katkılardan, yarattığı projelerden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum." dedi. Nihat Zeybekci de belediye başkanı, milletvekili ve bakan olarak 14 yıldır ülkeye ve millete hizmet ettiğini söyledi. Son 61, 62, 63 ve 65. hükümetlerde Ekonomi Bakanlığı yaptığını hatırlatan Zeybekci, "Tam 4 yıl 15 gün Ekonomi Bakanlığı görevini yaptık." dedi. Erdoğan'a, kendisine güvenerek böyle hizmetlere dahil olma fırsatı verdiği için minnet ve şükranlarını sunan Zeybekci, "Recep Tayyip Erdoğan, bu ülke için bir fırsattır ve bir nimettir, buna inandığım için onun yanında oldum ve ülkemle milletime hizmet ettim." diye konuştu.

Zeybekci, Dışişleri Bakanlığından sonra yurt dışı ilişkiler anlamında en çok temasta bulunan bakanlık olduklarını dile getirerek, göreve başladığında 11 ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşması (STA) bulunduğunu, şu anda bu rakamın 25'e ulaştığını bildirdi. Dünyada ticaret savaşlarının ve korumacılığın yoğun olduğu bir dönemde bu başarıları elde ettiklerini anlatan Zeybekci, "İhracatımızı inşallah bu sene sonu itibarıyla 172 milyar dolara çıkaracağız." ifadesini kullandı. Yatırım teşviklerine de değinen Zeybekci, teşvik belgelerinin tutarının geçen sene bir önceki yıla göre yüzde 107 arttığını kaydetti.

Yeni kabinenin başarılı olmasını temenni eden Zeybekci, "Bundan sonra bu can bu bedende oldukça, nefes alıp verdikçe bu millete nefer olmayı, hizmetkar olmayı Rabb'imin bir lütfu olarak göreceğim ve hizmet etmeye devam edeceğim." dedi. Törene, DEİK Başkanı Nail Olpak, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, kadın girişimciler, üst düzey bürokratlar ve bakanlık çalışanları katıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında devir teslim töreni yapıldı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, görevi eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'dan devraldı. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Bakanlıkta düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, Bakanlığın ülke insanının hayatını kolaylaştırmada, günlük hayatında, seyahatinde ve haberleşmesinde erişilebilir ve ulaşılabilir olması konusunda büyük projelere imza attığını söyledi. Eski Başbakan Binali Yıldırım'ın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde başlattığı projelerin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yapılan çalışmaların takdire şayan olduğunu belirten Turhan, "Ben de 30 yıl bu bakanlığa bağlı Karayolları Genel Müdürlüğünde görev yaptım. 2 yıllık bir ayrılıktan sonra yuvaya tekrar döndüm. Bundan sonra yine ulaştırma ailesiyle ülkemize daha güzel hizmetler vermeye gayret edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesiyle "bu işin aşk, şevk, gönül ve sevgi işi" olduğunu vurgulayan Turhan, kendilerinin de onun gösterdiği 2023, 2053, 2071 hedeflerine ülkeyi hazırlamak için her alanda hizmetlerin temelini oluşturacaklarını dile getirdi.

Turhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gösterdiği hedeflere ulaşmak için daha büyük projeleri, yeni bir anlayışla insanların hizmetine daha hızlı sunmak için gayret edeceklerini, aşkla ve şevkle çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti. 

Arslan da AK Parti hükümetleri döneminde 16 yıldır ülkenin erişim ve ulaşımıyla ilgili çok şey yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini belirterek, vatandaşların da ülkenin ulaşım ve erişiminden yararlanan uluslararası taşımacıların da bunu bildiğini söyledi. 16 yılda bakanlık olarak 474 milyar liralık yatırım yaptıklarını vurgulayan Arslan, "25,5 ay önce Başbakan Binali Yıldırım'dan bakanlık görevini devralırken, 'Biz ekip arkadaşlarımızla gecemizi gündüzümüze katarak bu bayrağı daha yukarılara taşıyacağız.' demiştik. 240 bin kişilik ulaştırma ailesi olarak bayrağı daha da yukarılara taşıdık." diye konuştu. Bakanlığı döneminde yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Arslan, İstanbul Yeni Havalimanı'nın 29 Ekim'de resmen hizmete alınacağını, Kanal İstanbul ile ilgili sahada çalışmaları son aşamaya getirdiklerini, sondajları yaptıklarını, güzergahı belirlediklerini, ÇED sürecini başlattıklarını ve finans yöntemiyle ilgili bu sene "Vira bismillah" denilebilecek aşamaya getirdiklerini bildirdi. Tekirdağ Çorlu'da istenmeyen bir tren kazası yaşandığını anımsatan Arslan, olayla ilgili her türlü adli ve idari soruşturmanın yapıldığını söyledi.

Arslan, herhangi bir hata, aksaklık olmasın diye her zaman çalışmaların yapıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Belirli periyotlarla yapılan çalışmalar var. Dar süreli, uzun ve orta vadeli periyotlarla yapılan çalışmalar var. Bu çalışmalar, herhangi bir atlamanın, eksikliğin olmadığı yönündedir. Bu, adli ve idari soruşturmalarla kesinlik kazanacaktır fakat o gün kriz merkezinde açıklama yapılırken, uzun soluklu kontrolün nisan ayında yapıldığı ifade edildi. Nisandan bu yana hiçbir şey yapılmadı mı? Hayır, 6 aylık, 1 yıllık kontroller var. Özellikle geometrik ölçülerle ilgili gereği yapılmıştır. Aylık, 15 günlük, haftalık kontrollerin de yapıldığını, belgelendiğini vurgulamak isterim."

Konuşmaların ardından Cahit Turhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı görevini Arslan'dan devraldı.