Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, 2023 yılında ilklerin üniversitesi oldu
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir, 2023 yılında üniversitelerin ilkler arasında yer aldığını anlatarak, “Uluslararası Akredite Doğal Taş Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (DAUM) Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek bu alanda uluslararası akredite olan ilk merkez oldu. Bunun yanında Yek-G Sistemini Türkiye’de uygulayan ilk üniversite olduk” dedi.
Rektör Beydemir, Bilecik’te kentte görev yapan ulusal be yerel basın mensuplarıyla bir araya gelerek, 2023 yılının değerlendirmesi yaptı. Türkçenin öğretilmesi ve Türkçe seviyelerini belirlemek amacıyla kurulan TÖMER’de öğrenci sayının 2020 yılında 86 olduğunu anlatan Beydemir sözlerine şöyle devam etti;
“Uluslararası öğrenci sayımızı gerek yurt dışı akademik deneyime sahip kadromuzla gerekse yurt içi sektöre hâkim dinamik kadromuzla 2023 yılında 2 binin üzerine taşımış bulunmaktayız.Üniversitemiz Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri, Duchenne Musküler Distrofi (DMD) kas hastalığına yönelik umut verici bir çalışmaya imza attılar. Merkezi Araştırma Laboratuvarı (BARUM) bu çalışmalar kapsamında gen transferi uygulanan hücrelere nano ve mikro boyutta üst düzey analiz yapılmasına imkan sağladı. DMD, genetik kökenli bir kas hastalığı olup, kasların giderek zayıflamasına ve fonksiyon kaybına yol açan bir durumdur. Bu hastalıkla mücadelede önemli adımlar atan Tıp Fakültemiz ve BARUM, Türkiye’de ilk defa olarak FE-SEM cihazı ile üniversitemize bağışlanan insan hücrelerinin moleküler yapıları hakkında hassas bilgilere ulaştılar. Bu teknolojik adım, hastalığın teşhisi ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi açısından önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir. Elde edilen veriler, DMD patogenezinin daha iyi anlaşılması ve tedavi seçeneklerinin geliştirilmesi için değerli bir kaynak oluşturmaktadır. Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji branşının öncülüğünde yürütülen bu çalışma, hastalar ve aileleri için büyük bir umut ışığı olarak görülmektedir. Tıp Fakültemiz ve BARUM, bu tür inovatif çalışmalarla sağlık alanında öncü rol üstlenmeye devam etmektedir. DMD ile ilişkili moleküler süreçlerin aydınlatılması ve dolayısıyla hastalığının daha iyi anlaşılması ve tedavi edilmesi için üniversitemiz tarafından gösterilen bu çaba, tıp dünyasının geleceği adına umut vadeden bir adım olarak kayda geçmektedir.”
“Diş Hekimliği Fakültemizin 2023-2024 eğitim öğretim yılında öğrenci kabulüne yönelik çalışmalarda da sona yaklaşıldı”
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir açıklamasının devamında, “Diş Hekimliği Fakültesinde çalışmalarda sona yaklaşıldı. 25 Haziran 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla kurulan Diş Hekimliği Fakültemizin öğrenci alımına yönelik çalışmaları ile sağlık bloklarında hizmet verecek olan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinin altyapı çalışmaları büyük bir sürat ve titizlikle yapılıyor. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ağız ve Diş Sağlığı Daire Başkanı Doç. Dr. Emre Korkut ve beraberindeki heyet tarafından takdir edilen Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Projesinin kısa süre içerisinde tamamlanması hedeflenirken, Diş Hekimliği Fakültemizin 2023-2024 eğitim öğretim yılında öğrenci kabulüne yönelik çalışmalarda da sona yaklaşıldı. Fakültemiz Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezinin kurulabilmesi için ihtiyaç duyulan makine, teçhizat ve laboratuar cihazlarının satın alınması tamamlanmış olup Ağız Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi binasına cihazların montajına başlandı. Üniversitemiz kampüs alanında inşaatı devam etmekte olan H-Sağlık Bloğu Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi binası inşaat ve tadilat işlemleri halen devam etmekte olup, kısa sürede tamamlanması planlanmaktadır. Merkez bünyesinde 9 adet klinik, 3 adet derslik, 1 adet lokal müdahale odası, 1 adet engelli kliniği, 1 adet preklinik laboratuarı, 1 adet fantom laboratuarı, 3 adet protez laboratuarı, 1 adet alçı akrilik laboratuarı, 1 adet merkezi sterilizasyon birimi ve görüntüleme birimi ile programa ayrılan toplam 6 bin 300 metrekare kapalı alanda; Klinik Bilimler Bölümü bünyesinde mevcut olan 8 anabilim dalına ait kliniklerde sağlık ve tedavi faaliyetleri yürütülecektir. Diş Hekimliği Fakültemizi de ilimizin sağlık hizmetleri için en az Tıp Fakültemiz kadar önemsiyoruz” dedi.
“Tıp Fakültesinin açılmasıyla, Bilecik’in konumu ve insan yoğunluğu dolayısıyla yeterli sağlık hizmeti alamayan vatandaşların yakın illere giderek yaşadıkları maddi ve manevi kayıpların önüne geçilmiştir”
Rektör Beydemir Tıp Fakültesi hakkında bilgi vererek, “Fakültemiz, Temel Tıp Bilimleri, Dahili Tıp Bilimleri ve Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü olmak üzere 3 bölüm kurulmuştur. Bu bölümlerin altında fizyoloji, genel cerrahi, kardiyoloji, radyoloji, ruh sağlığı ve hastalıkları bunlardan bazıları olmak üzere toplam 20 anabilim dalı bulunmaktadır. Tıp Fakültesinin açılmasıyla, Bilecik’in konumu ve insan yoğunluğu dolayısıyla yeterli sağlık hizmeti alamayan vatandaşların yakın illere giderek yaşadıkları maddi ve manevi kayıpların önüne geçilmiştir. Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi üniversitemize olduğu kadar ilimize de artı bir değer katmış olup artık civar illerden Bilecik’e tedavi için gelen vatandaşlara da hizmet vermektedir. Fakültede; 3 profesör, 7 doçent, 38 doktor öğretim üyesi, 2 öğretim görevlisi olmak üzere toplam 50 öğretim elemanı görev yapmaktadır. Fakültede görev yapan tüm öğretim üyeleri Üniversitemiz ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan iş birliği kapsamında afiliye edilen Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevlendirilmişlerdir. Bilecik’te şimdiye kadar gerçekleştirilemeyen bazı kardiyolojik operasyonlar Sağlık Bakanlığımızın ciddi destekleriyle ilimizde hali hazırda yapılmaktadır. Böylece hastanede 24 saat esasıyla çalışan kardiyoloji hekimlerimiz sayesinde kardiyoloji hastalarının başka bir merkeze nakilleri esnasında yaşanabilecek muhtemel olumsuzlukların önüne geçilmektedir” diye konuştu.
“Üniversitemizden Türkiye’de bir ilk”
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir, Uluslararası Akredite Doğal Taş Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (DAUM) Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek bu alanda uluslararası akredite olan ilk merkez olduğunu söyledi. Beydemir, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Merkezimiz, T.C. Dışişleri Bakanlığı Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından yapılan denetimler sonucunda TS EN ISO/IEC 17025:2017 standardına göre 28 Aralık 2023 tarihinde uluslararası akreditasyon sertifikası almaya hak kazandı. 2013 yılında Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) tarafından finanse edilerek yalnızca bir laboratuar olarak kurulan Doğal Taş Laboratuarının modernizasyon çalışmaları yapılarak 2021 yılında Doğal Taş Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezine dönüştürülmüştü. Sanayicilerimize akılcı çözümler üreten bir merkez kurulduğu günden bu yana sanayicilerimize hizmet vermekte olan ve ihtiyaç duydukları analiz ile ölçümleri yaparak destek sağlayan Merkezimiz; 2021 yılında açılan numune kabul, mineraloji ve petrografi, fiziksel ve mekanik analiz laboratuarları, numune hazırlamak için ayrıca tesis edilen kesme ve şekillendirme laboratuarlarıyla işlevsel bir yapıya kavuştu. Sektörün ihtiyaçlarına cevap veren ve sanayicilerimizin karşılaştığı sorunlara akılcı çözümler üreten merkezimizde, fiziko-mekanik testler ve mineralojik-petrografik testlerin yanı sıra sektörün eğitim, Ar-Ge, Ür-Ge ihtiyaçlarını karşılamak üzere teknolojik destek ve danışmanlık faaliyetleri de yürütülmektedir. Doğal Taş Rezervinde Önemli Bir Merkez Maden ihracatının yüzde 50’sini mermer sektörünün oluşturduğu Ülkemizde, mermer sektöründe ihtiyaç duyulan rezervin yüzde 10’luk kısmı bölgemizde çıkartılmaktadır. Bu veriler göz önünde bulundurulduğunda Doğal Taş Teknolojileri Merkezimizin ne derece önemli bir misyon üstlendiği anlaşılmaktadır.”
“Arkeoloji bölümümüzün yaptığı çalışmalar ülke sınırlarını aşıyor”
Rektör Beydemir açıklamasının devamında, “Üniversitemiz İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Fidan başkanlığında yapılan Kütahya Tavşanlı Höyük kazıları, Amerikan haber dergisi Newsweek’te yer aldı. 8 bin yıllık tarihiyle Kütahya’nın en eski yerleşmesi ve 45 hektarlık yayılım alanıyla Batı Anadolu’nun en büyük Tunç Çağı yerleşmelerinden Tavşanlı Höyük’ün; muhtemelen bölgenin başkenti olduğu, milattan önce 1700’lü yıllarda büyük bir saldırıya uğradığı ve şehrin tamamının yakılıp yıkıldığı yapılan kazı çalışmalarıyla ortaya çıktı. Bölgede son olarak Prof. Dr. Fidan başkanlığında yapılan kazılarla, 3 bin 700 yıl önce yaşayan insanlara ait olduğu düşünülen “beyin ve deri kalıntıları” keşfedildi. Avrupa Arkeologlar Birliğince 30 Ağustos-2 Eylül’de Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta 29’uncusu düzenlenen ve dünyanın en önemli arkeoloji toplantısı olarak değerlendirilen etkinlikte Prof. Dr. Fidan açıklamalarıyla arkeologları heyecanlandırdı. Fidan, yaptığı sunumlarda kalıntıların ev molozunun altında 15-18 yaşlarında erkek ile 40-45 yaşlarında 130 santimetre boyunda bir erkeğe ait olduğu açıklandı” diye konuştu.
“Yek-G Sistemini Türkiye’de uygulayan ilk üniversite olduk”
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir, Türkiye’de yerli ve milli enerji politikasına paralel olarak, karbon salınımının azaltılması ve enerji temininde yenilenebilir kaynakların kullanımına büyük önem veren bir üniversite olduklarını söyledi. Üniversitelerinin 2021 yılı haziran ayında ülkemizde uygulamaya konulan Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi’ni (YEK-G) Türkiye’de ilk uygulayan üniversite olduğu anlatan Rektör Beydemir, “2023 yılında da Sıfır Atık Koordinatörlüğü tarafından yürütülen Uluslararası Yeşil Kampüs (UI Greenmetric) çalışmaları kapsamında çevreci ve yenilikçi uygulamaları sürdüren Üniversitemiz, 2023 yılının Ocak-Eylül döneminde merkez kampüsümüzde bulunan tüm elektrik kullanımını yenilenebilir kaynaklardan gerçekleştirerek YEK-G sertifikasını yeniledi. Böylelikle 2021 yılından bu yana merkez kampüsümüzde Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG) “SDG.7 Erişilebilir ve Temiz Enerji” başlığı altında verilen hedeflere paralel uygulamalar sürdürülebilir şekilde gerçekleştirilmiş oldu” dedi.