Eskişehir Fotoğraf Sanatı Derneği (EFSAD) eski Başkanı Mehmet Baysan, Uluönder mahallesinde her pazar günü kurulan 'Bit Pazarı'nda sergilenen renkli ürünleri ve pazara gelen insanları ölümsüzleştirmek için 3 sene boyunca çektiği fotoğrafların gösterimini yaptı. Bir sanat merkezinde EFSAD tarafından düzenlenen gösterimde, Mehmet Baysan’ın yıllar boyunca büyük uğraşlarla elde ettiği eserler, fotoğrafseverler tarafından tam not aldı. 2014 yılında Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi ile yapılan “Göç Okulu” projesi ile Birleşmiş Milletler Nüfus Fonundan Teşekkür Belgesi kazanan Baysan, 2003 yılında EFSAD’da aldığı fotoğraf eğitimiyle sanat hayatına başladı. Mehmet Baysan, 3 senedir çabalayarak çektiği fotoğraflardaki tek amacının yaşanan çağın renkli ortamlarını ölümsüzleştirmek ve gelecek nesiller için bir eser bırakmak olduğunu dile getirdi. Baysan, “Bit pazarında her türlü ürün var. İğneden ipliğe, küvetten deniz yatağına kadar her şeyi bulabiliyorsunuz. Günümüzde bir tüketim yarışı içindeyiz. Her şey çok çabuk tüketiliyor veya gözden çıkarılıyor. Bir anda vazgeçiliyor ve bir kenara bırakılıyor. Bit pazarı ise bu ürünlerin ikinci bir hayat bulduğu yerdir. Sizin beğenmediğiniz veya kullanmaktan vazgeçtiğiniz bir ürünü alıyorlar, temizliyorlar ve yine kullanıcılarına hediye ediyorlar. Orada kullanıma açıyorlar. Şimdi bit pazarı çok renkli bir yer. Her türlü ürün var. Bu işin asıl renkli tarafı da insan. Oradaki alıcılar çok renkli. Farklı farklı şehirlerden, farklı farklı kültürden bir sürü insan var. Aynı zamanda oradaki satıcılar da çok renkli. Ben bu renkli ürünlerle pazarın renkli satıcı ve insanlarını fotoğraflamaya çalıştım” şeklinde konuştu. “Fotoğraf çekmek için 3 senedir her pazar günü oraya gittim” Mehmet Baysan sadece fotoğraf çekmek için 3 senedir sürekli olarak Tepebaşı’nda bulunan pazara gittiğini ifade etti. Bu süre içinde yaşadığı iyi ve kötü anılarını anlatan Baysan, şunları ifade etti: “Bit Pazarı sadece pazar günü kullanılıyor. Yaklaşık 3 senedir ben bu pazara sürekli olarak giderek fotoğraf çekiyorum. İlk gittiğinizde orada bambaşka bir dünyayı görüyorsunuz. Önce kendinizi bir kabul ettirmeniz lazım. İlk haftalarda gezdik, insanlarla selamlaştık, merhabalaştım. Tanımadığım insanlarla tanıştım. Ondan sonra fotoğraf makinesi alıp çekmeye başladım. İlk önce ürünleri çekiyorum. Sonra yavaş yavaş daha çok insanlarla tanıştım. Onları çekmeye başladım. Bazen onları çektiğim fotoğrafları bastırıp onlara götürürken daha yakından tanımaya başladım. Ancak bazen pazardaki insanlardan olumsuz tepki de gördüm. Verdiğim fotoğrafı almak istemedi. Kapıda bıraktı. Ama ben amacımın peşinden koşarak bu pazarın renkli anlarını ölümsüzleştirmeye çalıştım. Üç yıl her pazar günü bu bit pazarına gittim. Gece 3’ten öğlen 3’e kadar bu pazar duruyor. Ben de her zaman bu saatler arasında orada oldum. Bu çağda yaşadıklarımız bir süre sonra yok olacak. Ama çektiğimiz fotoğraflar bir tarihi eser olarak kalacak. İmkânımız varsa gelecek nesillerimiz için bu renkli çağımızın her şeyini fotoğraflayalım”. (MR-Y) 15.04.2018 11:16:00 TSI NNNN | Metni Kopyala Yazdır Sepete Ekle Fotoğrafları İndir Fotoğraf Galeri |