BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN DİRENİŞ SEMBOLÜ TÜRKAN BEBEK
Neziha Bilen
ERBALDER Başkanı
Eskişehir Balkan Derneği Başkanı Neziha Bilen Valilik meydanında toplanan dernek üyeleri ile birlikte yaptığı açıklamada,Balkanlar, bizim için hem gönül, hem köklerimizin bağlı olduğu topraklar, manevi zenginliğimizdir. Balkan halkları, yüzyıllar boyu Osmanlı egemenliği altında farklı etnik kimliğe ve dinsel yapıya rağmen, barış, huzur ve hoşgörü içinde yaşamını idame ettirmiştir. XIX. Yüzyılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, askeri ve ekonomik gücünü kaybetmesi sonucunda Balkanlardaki tüm Müslüman toplulukları tehcire ve soykırıma uğramış, akıl almaz zulümlere maruz kalmıştır. Çekilen acılar, bizi birleştiren, bizi biz yapan, ortak paydada bizi geleceğe taşıyan değerlerdir dedi
ERBALDER Başkanı Bilen;Bulgaristan’da totaliter Jivkov rejiminde Türk azınlığına yönelik isim değiştirme politikaları soykırım noktasına kadar ulaşmıştır. Türkçe konuşmak, Türk kültürüne ait unsurların kullanmak, Türklerin örf, adet ve dini vecibelerinin yerine getirilmesi yasaklanmıştır. Bu uygulamalara direnip, milli kimliğine sahip çıkmak isteyen binlerce insan dövülmüş, öldürülmüş, hukuksuz bir şekilde cezaevlerine kapatılmış, işkence adası olan Belene’ye sürülmüştür.
26 Aralık 1984’de Kırcaali iline bağlı Mogilyane köyünde, isim değiştirme uygulamasını protesto etmek için toplanan Türklerin arasında, annesinin kucağında minik Türkan Feyzullah da vardı. Bulgar kolluk kuvvetlerinin kalabalığın üzerine rastgele açtığı ateş sonucunda henüz 18 aylıkken şehit düşerek, Türkan Bebek Bulgaristan Türklerinin direnişinin sembolü haline gelmiştir. Bugün, derin keder ve üzüntüyle yüreklerimiz bir kez daha Türkan Bebek için atıyor. Oysa O, ne Türklüğü biliyordu, ne vatanseverliği, ne de ihaneti. Kendisi kadar küçücüktü dünyası. Doğdu köyün havası, suyu, bağrı yanık annesinin gözyaşları gibi temizdi. Türkan Feyzullah, Türk kalabilme ve özgürce yaşayabilme mücadelesini veren insanların simgesi, yıldızı olmuştur. Her zaman kalbimizde yaşayacaktır. Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.
Ölümün 38.yıldönümünde şehit Türkan Bebeği ve asimilasyona karşı verilen mücadelede yitirdiğimiz tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. İfadelerini kullandı.
Balkanlarda Türk Olmak
Ajda Meşeli
*Stranca ötelerinde, sert esen bir rüzgârla geldim dünyaya…
Şanım şerefim: Türk olmak.
Suçum yine aynı: Türk olmak.
Bir başkadır Balkanlar’da Türk olmak Ey Anadolu!
Kalemim kırılır acıdan, yazmaya kalksam.
Kelimeler dayanmaz, kelimeler yetmez…
Anlatmaya kalksam.
Türklük uğruna ne destanlar yazıldı da,
Kırcaali’de, Deliorman’da, Tuna’da…
Bir bilsen, zor günlerdi Anadolu, çok zordu yaşananlar…
Bir destandır Balkanlar…
Karış karış toprağı aralasan,
Toprak anlatır sana, çekilen acılardan…
Bir haber verir, kasırga misali esen rüzgârdan…
Hey Dünya! Ben bir Türk’üm.
Bir zamanlar en büyük suçumdu bu benim.
Aynı zamanda, içimde yaşattığım ebedi gururumdu.
İşte şimdi haykırıyorum sana! Ben bir Türküm!
Mustafa Kemal’in yolunda,
Şehit kanlarıyla yoğrulmuş Ay Yıldız’ın altında.
Bir Türküm ben, Varım yoğum kalmış Strancaların ardında…
Yaşıyorum şimdi gönlümce,
Bahar yağmurlarının ıslattığı Anadolu’mda.
Ve ben, Stranca ötelerinde Sert esen bir rüzgârla geldim dünyaya!
Şanım şerefim: Türk olmak.
Suçlu değildim ben hiçbir zaman.
Masumluğumun tek bir simgesi vardı benim, O da: TÜRK OLMAK!